Faziletlerini saymaya imkân yoktu.
(Fazilet: İnsanda iyilik
etmeye ve fenalıktan çekinmeye olan devamlı ve değişmez yetenek, güzel özellik,
insanın yaradılışındaki iyilik, iyi huy, erdem.)
Düşünceden, bilgiden arındı
mı hemencecik Beşr-i Hafi’nin yanına giderdi.
Biri, onu Beşr-i Hafi’nin
huzurunda gördü mü derhal kınamaya başlar, derdi ki:
Sen, bilgi sahibi bir imamsın;
senden bilgili bir adam, gelmez artık.
O, ne derse desin, Ahmet bu
sözlere kulak bile asmaz (değer vermez) Beşr-i’in tapısına baş açık, yalın ayak
(sahip olduğu değerleri yok sayarak) koşardı.
Derdi ki:
Evet, ben, hadis ve sünnette
ödülü kaptım.
Bilgim, onun bilgisinden
artık; ben, her şeyi ondan iyi biliyorum ama o Tanrı’yı benden iyi biliyor!
*
A insafsız, a kendinden
haberi olmayan, bir zamancağız sen de yolu gören gözü açıkların insafına bak!
***
MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i
ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı
temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Yaren,
Kimi söylenen sözün peşine
düşer gider.
Kimi söyleyenin peşine düşer
gider.
Kimi de sözün ilk kaynağına
gider.
Sözün ilk kaynağına giden hem
sözü hem de söyleyeni bulur, kişi ve zamanın kirletmesi olmadan tertemiz tanır.
Yolu doğru görenin kılavuz
lığında hedefine gitmelisin.
Yolu doğru gören hemencecik aslına
çabucak ulaşman için yolu gösterir.
Sözlerle fazla oyalanma.
Kalbini bağla, gözünü avına
dik, sürüne-sürüne kendini belli etmeden yaklaş, sonrada hedefine atıl.
Avcı sensin av Tanrı’dır.
İşin aslına bakarsan avcı
Tanrı’dır sen avsın.
Her akıl anlamasın diye bazı
işler ters gözükür.
İnsaf, insanı her şeyden
kurtaran bir padişahtır.
İnsaf sahibi olan, saçma
sapan şeylerden kurtulur.
İnsaf ve merhamet sahibi
olman, bütün ömrünü rükûda, secdede geçirmenden yeğdir!İki âlemde de insaf ve mürüvvetten daha üstün bir erlik, bir cömertlik yoktur.
Şunu hatırda tut:
Apaçık insaf eden, insaf
sahibi olan ikiyüzlü olamaz(riyakâr).
Erler insafı kimseden
almadılar; fakat insaf, içlerinden geldi, bir haylisi kendiliklerinden insafa
geldiler.
Tanrı vergisidir o!
İNSAF: Merhamete, vicdana
veya mantığa dayanan ADALET tir.
El-insafü-nısf-üd-din: Dinin
yarısı insaftır.
İnsaf-kar: Haksızlık etmeyen.
Mürüvvet: İnsaniyet, mertlik,
yiğitlik, cömertlik, iyilikseverlik,
İnsani ve örfi yeteneklerdir.
ADALET:
Düzeltmek, ölçülü bir biçim
vermektir.
İnsaflı ve doğru olmak, doğru
davranmak,
Zulmetmemek,
Eşit olmak,
Eşit tutmak,
Her şeye hakkını vermek, Düzeltmek,
Orta yolu takip etmek,
Her şeyi yerli yerinde yapmak,
İstikamet ve hakkaniyet,
Dini terim olarak adalet:
Aşırı gitmekte ve ortalamanın
altında kalmayarak orta yolu takip etmek,
Hak yol üzere dosdoğru olmak,
Dinen haram kılınan şeyleri
terk etmek,
Farzları yapmak,
İçi dışı özü, sözü fiil ve
davranışları eşit olmak,
Haklıya hakkını,
Haksıza cezasını vermek,
Suç ve cezada eşit davranmak,
Şirk, küfür, nifak ve zulmü
terk etmek, anlamlarına gelir. Adaletli kabul edilmek için:
Akıllı ve Müslüman olması,
Büyük günah işlememesi,
Küçük günahlarda ısrar
etmemesi,
İnsani ve örfi meziyetlere
aykırı söz ve davranışlardan kaçınması gerekir.
***
RAVLİ