24 Kasım 2012 Cumartesi

SULTAN MAHMUT

Sultan Mahmut, bir gün nasılsa askerinden ayrı düşmüştü.

Yel gibi tenha yerlerde hayli dolaştı durdu.
Nihayet deniz kenarında bir çocuk gördü.

Çocuk kıyıda yapayalnız oturmuş, ağını denize salmış, balık tutmaya uğraşıyordu.
Padişah selam verip yanına oturdu.

Çocuk pek hayli dertliydi…
Gönlü sıkkın, yüreği dar bir haldeydi.

Padişah “ Çocuğum, neden böyle dertlisin?
Âlemde senin gibi bir dertli görmedim ben” dedi.

Çocuk dedi ki:
“ Ey hüner sahibi emir, biz yedi çocuğuz…

Babamız yok.
Bir anamız var, o da kötürüm.
Pek yoksuluz, pek kimsesiziz.

Her gün balık tutmak için böyle denize ağ salar, akşama kadar beklerim işte.
Yüz eziyetle bir balık tuttum mu gece hepimizin de gıdası odur, ondan ibarettir”

Padişah “ A dertli çocuğum, seninle ortak olalım mı?
Ne dersin? Dedi.

Çocuk razı oldu…
Padişah yeniden denize ağ saldı.

Çocuğun ağı, padişahın devleti, bahtı yüzünden balıkla doldu.
O gün yüz tane balık tuttu.

Çocuk, balıkları görünce dedi ki:
“ Bizde bu devlet yoktu, şaşırdım doğrusu,

Yiğit, senin talihin pek yaver…
Bu balıklar o yüzden ağına düştü.”

Padişah “ Oğlum, sen, bir balık tutanı bilsen…
Bir benim kim olduğumu anlasan…

Senin talihin, benim yüzümden açıldı şimdi,,,
Çünkü sana balık tutan, padişahtır” dedi.

Ve atına bindi, yürümeye başladı.
Çocuk “ Kendi payını ayırsana” deyince

 Padişah dedi ki “ Bu gün payımı ayırmayacağım…
Yarın ağına ne düşerse benim olsun.

Fakat yarın, ancak sen, benim avım olacaksın…
Ben avımı kimseye vermem ha!”

Ertesi gün padişah, sarayına varınca ortağını hatırladı.
Bir çavuşu yollayıp çocuğu çağırttı…

Ortağını, tahta oturttu.
Herkes, “ Padişahım, bu bir yoksul” diyordu ama padişah “ Ne olursa olsun…

Nihayet ortağımız.
Mademki onu ortaklığa seçtik, kabul ettik…

Ondan yüz çevirmemiz doğru değil” dedi ve o çocuğu da kendisi gibi padişah yaptı.

Birisi, işi bilmiyordu…
Çocuğa” Bu yüceliğe nerden eriştin?” diye sordu.

Çocuk dedi ki: “ Neşe geldi, yas geçti,,,
Bir gün bir devlet sahibine rastladım, işte ondan!”
                                    ***
MANTIK AL- TAYR 1 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M.E.B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                     ***

Yaren,

İbadeti bir an bile bırakma…
Fakat ibadete de güvenme!

İbadet yaparken sana Tanrı sana bir bakarsa o zaman işin düzelir.
Beğenilen olursun, yücelirsin hatta daha da ileri gidersin.
                                                         
                                    ***

RAVLİ

Popüler Yayınlar