Bir de şeker gibi dudaklı güzel cariyesi vardı.
Cariyeyi sattı.
Sattı ama pişman oldu.
Pek çaresiz bir hale düştü…
Aklı başından gitti.
Kararsız bir halde onu satın
alana müracaat etti…
Aldığı paranın iki mislini
verip tekrar almak istedi.
Fakat adam, cariyeyi satmaya
razı olmadı…
Tacirin yüreği cariyenin
sevdasıyla yanıp yakılmaktaydı.
Hem yolda gidiyor, hem başına
topraklar serpiyor,
Hem de ağlayarak “ Bu dert
benim hakkım…Bu hale düşmeye layığım ben.
Ahmaklıkla gözlerini yumup “
Dünya malına aldanarak sevgilisini satanın hali budur” diyordu.
Alışveriş günü geldi çattı, Pazar kuruldu mu sen de ziyan ettiğini anlarsın o vakit.
Nefeslerinden her nefes bir
incidir…
Her zerre, sana kılavuzluk
eder, Tanrı’ya yol gösterir.
Baştan ayağa kadar onun
nimetlerine gark olmuşsun…
Kendine gel de bir düşün, bak
şu nimetlere!
Bak da kimden uzaklaştığını,
bu ayrılığa nasıl sabredebileceğini bir anla!
Hak, seni yüzlerce
yüceliklerle, yüzlerce refah ve bolluk içinde yetiştiriyor da sen, bilgisizlik
yüzünden başkasına kapılıyorsun!
***
MANTIK AL- TAYR 1
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Yaren,
Aşkı bilmeyen, aşktan haberi olmayanı insandan sayma o yük taşıyan eşektir.
Aşkı olmayan akıl donmuştur, cansızdır.
Aşk Kâbe’yi başsız ayaksız
tavaf ettirir, şarapsız sarhoş eder.
Akıl aşkı anlayamaz.
Aşkı ancak aşk tarif eder.
Aşkı tanımayan aşka sadece
gam gözüyle bakar.
Aşk, Hakk’ı gören gözdür.
Aşk karanlık geceni
aydınlatır.
Âşıkların kıblesi sevgilidir.
İmanın aslı bil ki sevgidir
ama halk o sevginin adını iman diye takmıştır.
İki âlemde de diri olan
aşktır.
Kimin gönlünde aşk yoksa onu
böcek, yılan, akrep bil.
Aşk dilsizi söyletir,
belalara uğramışları esenliğe kavuşturur, kötüsünü yürüttürür.
Aşktan bir kıvılcım düşse,
demirle taş bile kar gibi erir.
Sevginin karşılığı para
değildir.
Para için sevdiğini satarsan,
parayı daha çok sevdiğin anlaşılır ki buna sevgi değil düşkünlük derler.
Yani kendini bir şeye aşırı
vermiş olana düşkün denir.
Sevgi içten ilgi, anlayış,
tepki verme, dürüstlük ve zevk alabilmeyi içerir.
Sevgiliye yaklaşımın ona
sahip olma yolunda olursa, sevgi ölür.
Aşkı tanımadan geri dönersin.
Doğru geliştiği zaman ve
tamamlanmasına yaklaşıldığı zaman his dünyası devreye girer.
His dünyası ani coşku ve
kararların uygulandığı dünyadır.
Bu durum, en zayıf olduğun
zamandır.
Kalbinden, Meleklerden,
şeytandan, nefsinden ve çevrenden devamlı uyarı gelir.
Tuzakların çok olduğu,
tereddütlerle aklının karıştığı dalgalı bir denizde olursun.
Dini kurallara uygun
davranırsan tuzaklardan kurtulursun.
Sevgide doğru ilerleyiş seni
aşka götürür.
(Aşk ayrıca anlatılacak)
Sevgiyi önemse, maddiyattan
vazgeç.
Tanrı kendisini ve kendisini
tanıyanı sever.
Sevgiye hayranlık duyulur.
Sevgisi çok olana diğer sevgiler hayran olur.
Sevmek gönül vermektir.
Sevmek candan olmalıdır.
Kim tarafından sevilmek
istiyorsan, onun sevdiklerini sevmeye başla.
Sevgi çoğalırsa işbirliği
ortamı oluşturur.
Benim sevdiğim insanları
sende seversen beni sevdiğine inanırım.
Sevdiklerimi sevmiyorsan
aslında beni aldatıp kendi yararına kullanmak için sevdiğini söylemiş
oluyorsun.
Sözleri sevgi içeren, ancak
davranışları ile onaylanmayan sevgi değildir.
Temiz ve doğru olduğuna inanılmıyorsa sevgi
oluşmaz. (Aklın ile kalbin aynı görüşte birleşmediği zaman)
Sevdiğini malın gibi görmeye
başladığın, sözünde durmadığın, dostluğunu kestiğin zaman sevgi biter.
Sevgi yanlış değildir,
akıllıca davranıştır.
Ancak hedefi ve sınırı belli
ederek ilişki kontrol edilmelidir.
Kontrol sağlanması çok kolay
olamayacağından yetişkinler gençlere zarar görmemesi için sınırları kendileri
koyarak denetlerler.
Kişiliğine karışmak gibi
gözüken böyle davranışlar aslında seni zarardan korumak amaçlıdır lakin sonra
anlarsın.
Sevgi özünden gelen bir
yaklaşımla olmalıdır.
Öğrendiğin parlak sözcük ve
davranışların önce beğenilse bile sonradan ret edilir.
Aklın kadar seversin.
Akıllı olan sevdiğine zarar
ziyan etmez, kötülük yapılmasına razı olmaz.
Gönülden seversen adını iman
etmiş olursun.
Sevgin yoksa davranışlarının
hayvanlardan birine benzediğini görürsün.
Sevgi öğütlerini önemsemek
gerekir, önemsemezsen kendini paraya, mala, makama hapsederek zincire vurursun.
Para, mal, mülk gereklidir ve
yaşamı kolaylaştırmak içindir.
Ama sevilmeye layık değildir.
Sevgi oluşurken akıldan
bağımsız olarak hoşluk duygusu olur.
Duymak istediğini söyleyeni
seversin.
Ancak gerçek ortaya çıktığı
zaman yıkıntıya uğrarsın.
Kişinin kendisini sevmeliyiz.
İmkânlarını seversen, verirse
seversin ve sevgin devam eder, vermezse azalır, kesilir.
Sevgi, en hızlı ve tesirli
iletişim enerjisine sahiptir.
Sevgi sosyal bir enerjidir.
Sevgi çekim gücüdür.
Sevgi olan yerde güven olur.
Sevgi iyi ve güzelin ortaya
çıkışıdır.
Seviyorum dersin ancak
öncesinde seveninden sevgi mesajı gelmiştir de sen dil ile söylersin.
Sevgi tesadüf olmaz.
Elde etmek için hazırlıklar yapmak gerekir.
Sevgiyi ilgi aktif halde
tutar.
Sevgi görünmeyen, bağlanması
gereken iptir.
Bağlayacağın yeri doğru seçmek ve defalarca
üzerinden gelip giderek ipi kalınlaştırmak lazımdır.
Sevmeye Tanrıdan başlayarak
aşağı doğru inmek doğru olur. Aşağıdan başlayan sevgi hayal kırıklıklarına,
moral bozukluklarına sebep olacağından sevgiyi ve aşkı tanımadan dünyada kalış
süreni tamamlarsın.
SEVGİ VE ÜZERİNE DÜŞKÜNLÜK
FARKLIDIR.
Şu soruyu kendine sormalısın
Kİ ŞAŞKINLIKTAN KURTULASIN.
Düşkünlük mü gösteriyorum?
Seviyor muyum?
Alışkanlık mı etti bende?
*
RAVLİ