Balın iştiyakıyla (özlemiyle) gönlü, elden gitti.
Coştu, köpürdü, feryada
başladı;
“Nerde bir er ki”, dedi ve
devamla;
“Benden bir arpacık (para)
alsında o küpe atılmamı temin etsin!
Vuslat (buluşma) dalım böyle
bir meyve verir mi bir daha?Baldan iyi ne var ki?”
Birisi, sineğin isteğini
yerine getirdi.
Küpün ağzını açtı, ondan bir
arpa (para) alıp sineğin küpün içine girmesine yardım etti.
Sinek, bala düşünce eli ayağı
adamakıllı yapışıp kaldı.
Kurtulmak istedikçe yapıştı.
Sıçramaya çalıştıkça balın
içine daldı.
Feryat etti: Beni bu bal
kahretti, zehirden beter oldu bana!
Demin bir arpa (para) verdim.
Şimdi iki arpa vereceğim, tek
birisi çıksın da beni şu beladan kurtarsın!
*
Hiç kimse bu vadide bir an
bile aylak (işsiz, boş gezen) durmamalı.(Bu vadi istiğna vadisi:
Aza kanaat etmek zamanıdır, tok gözlülük zamanıdır, ihtiyaçsızlık zamanıdır, nazlanmanın olduğu zamandır, ağır davranıldığı zamandır, çekingenlik olduğu zamandır.)
Bu vadiye, aklı başında olan
erden başkası dalmamalı.
(Aklı başında: Düşünebilen,
anlayabilen, önlem alabilen)
(Er: Gerçeği gören, doğru
olanı tarafsız olarak cesaretle yapabilen)
Ey işi gücü darmadağın olmuş gönül, nice demir
alma vaktini gafletle geçirmedesin.
(Demir alma vakti: Geminin
denizde yol alması için kara ile bağlantısı olan halatlarından ayrılması)
(Gaflet: Çevresinde olup
bitenleri sezmeyen, habersiz olan)
Kalk!
Bu aşılması güç vadiyi aş.
Uç, kol kanat aç.
Candan, gönülden alakanı kes!
Çünkü canla, gönülle beraber
gidersen müşriksin.
(Müşrik: Allah’a ortak koşan)
Hatta müşrikten de gafilsin
(habersizsin)!
Canı yola saç, gönlünü feda
et;
Yoksa istiğna ile yolu
değiştiriverirler!
(Nazlanılarak ve iş
uzatılarak sabrını bitirirler ve yoldan dönmeni sağlarlar)
***
MANTIK AL- TAYR 2
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
İşte böyle yaren,
Az emekle çok kar sağlamak isteyenler için,
Bedavacılar, beleşçiler için
kullanılır,
Yeter kelimesinin anlamını
bilmeyen için kullanılır,
Doymazlar için kullanılır.
Kim bana ne yapar diye
bekleyişle çevresini zorlayanlar için kullanılır.
Her şeyi parayla sahip
olunabileceğini düşünenler.
*Sinek yapısında olan kişiler
çok kolay tuzağa düşerler.
*
Paranın satın alma gücü
elbette vardır ama aldığını kullanacak, idare edecek, kontrol edecek, yararlı
olarak kullanacak
Bilgi birikimin,
Düşünme yeteneğin,
Anlama kabiliyetin,
Yoksa sana yarar yerine zarar
verir.
Burada satın almadan önce
akıllı olarak isteğinin sonuçlarını düşünmelisin.
İyi iyidir ama faydası
herkese göre farklı sonuçlar verir.
İyi, güzel, çekici diye
aklını devre dışı bırakarak angut kuşu gibi avcının üzerine doğru uçmamalısın.
*
Öncelikle yapacağın işlemler.
1.
Bilgi sahibi
olmalısın.
2.
Düşünme
yeteneğini kazanmalısın.
3.
Anlamak için çaba
sarf etmeyi bilmelisin.
4.
Bilgiyi cesaretle
kullanmalısın.
5.
Önlem almasını
bilmelisin.
6.
Tarafsız olmayı
becerebilmelisin.
7.
Gerçekleri
görebilen olmalısın.
8.
Doğru olanı
çekinmeden yapabilmelisin.
9.
Seni bağlayan bağlardan
kurtulmalısın.
Uygun yeri,
Uygun zamanı, Uygun kişiyi bulmalısın.
Ağır davranıldığında sabır göstermelisin.
İsteksizlik olduğu zaman
kolayca vazgeçmemelisin, ısrar etmelisin.
Çekingen davranışlarla
karşılaştığın zaman güven sağlayıncaya kadar beklemeyi bilmelisin.
*
Canın tatlıysa her şeyi
gönlün istedikçe yapıyorsan olgunluk yolunda ilerleyemezsin.
*
Bu işin sonuna kadar
gideceğim, başaracağım diye kendine güven, öz güvenini sağlamlaştır.
Girdiğim yolun sonunu
görmeden asla vazgeçmem diye kendine defalarca söyle.
*
Mayıs 2004 tarihinde
bisikletle Antalya’dan hareketle Konya’da Mevlana, Şems ve bunların dostlarını
Manavgat yolundan gittiğimde hep yol yokuş yukarı idi.
Bir tepeyi geçtiğim zaman yol
hemen düzleşecek sanıyordum ama yeniden karşıma bir tepe çıkıyordu.
Oldukça da yorulmuştum.
Beni taşıyacak bisikleti ben
taşıyordum.
Yol gözümde büyüdüğü zaman
moralim bozuluyordu.
Moralim bozulduğunda geriye
doğru yola bakıp aferin bana iyi yol kat etmişsin diye kendimi kendim telkin
ederek özgüvenimi sağlamlaştırdım ve hedefime daha hızlı gitmeye başladım.
Konya ovası gözükmeye, şehrin
ışığının bulutlara vurduğu kızıllığı gördükten sonra bisiklete binip hemen
ulaşmak istedim.
Ama ne çare?
Lastik patlamıştı ve 30 kilometre uzanan
yol boyunca su havzası olduğundan tamir ettirecek yer yok.
O gece mesire alanı olan
madene yakın olan o yerde gecelemeye kalktım.
Madenin köpekleri sürü
halinde gelerek sabaha kadar rahat vermediler.
6 Gece sonunda Konya’ya
ulaşmak nasip oldu.
İşte böyle yaren,
İyi iş, güzel iş, hayırlı iş
de olsa zahmet vardır, yorgunluk vardır, para harcamak vardır, tehlikeler
vardır.
Ulaşıncaya kadar bu
zahmetleri eğer kendin istedi isen ve yola çıkmak kararlığını gösterirsen
elbette ki varacaksın.
Sen böyle bir büyükleri
ziyarete gideceksin de onların bundan habersiz olacaklarını mı sanıyorsun.
Her an yanımdaydılar.
Çıkan bu zahmetler ve
yorgunluklar sevgimin büyüklüğünü sunmam için saygı oluşturdu.
İş aslında büyük bile olsa,
olmaza sokan, başarısız sonuçlar aldıran, yolun yarısından döndüren senin
kendine güvensizliğindir.
Gel çağrısı duyduysan ne
duruyorsun ki!
***
Yaren,
Gerçeğe giden olgunluk yolunu
beğenir her zamanki alışkanlığı ile her şeyin bir fiyatı vardır verir satın
alırım diyen bu yolda çıkmaza girer.
Bu yolun kuralları başkadır.
İstekle, aşkla, tok gözlülükle gidilen bu yol her insanın gidebileceği bir yol değildir.
Nefsini kontrol edemeyenler
bu yolda mesafe alamazlar.
Bu yazıyı okuyup bizimle daha
önce büyüklerimizin gittiği ve bize önerdiği bu yolu bizimle gitmeye
çalışanlara aferin.
Binlerce kişi arasında sayılı
kişi olduğunuzu bilmelisiniz.
Hazreti Mevlana Mesnevinin
ilk beyitlerinde mealen:
“Herkes kendi zannınca bana
dost olur,
Sohbetimden bir şeyler
öğrenmek ister”
“Gerçi sırrım, feryadımdan
uzak değil,
Fakat her göz ve kulakta bunu
sezecek nur yok.” Der.
Biz zannımızca değil gerçeği
öğrenmeye çalışıyoruz.
Sözlerinde açık olarak
bildirdiği can’ı öğrenmeye uğraşıyoruz.
İşte böyle yaren hayatımızın
tamamını kapsayan, her an dikkatli olmamız gereken bir yolda ilerlemeye çalışıyoruz.
Allah nasip etti de bu yola
girdik.
Allah’ın yardımıyla da
ilerleriz inşallah.
Gayret bizden yardım
Allah’tan.
*