Gözlerini kapamıştı, gönlü bekleyip durmadaydı.
Beline gayret zünnarını
bağlamış, bir küllüğe oturmuştu.
(bir şeye ulaşmak için karar
verip çalışmasına)
Gâh gözyaşları küllere
akmaktaydı:
Gâh külleri alıp başına
saçmaktaydı.
Birisi, bu ne iş diye sordu.
Böyle bir zamanda adamın
zünnar bağladığını kim görmüştür?
Şibli dedi ki: Ne yapayım, ne
edeyim?
Yanıyorum, gayretten
eriyorum!
Canım, iki âlemden de göz
yumdu.
Şimdicik İblis’e kıskançlık
ateşiyle yanıp yakılmakta,
Tanrı’nın, ona lanetle hitap
etmesi kâfi;
Değimli ki lanet ondan
geliyor.
Hâlbuki bana karşı bir şey
bulunmamakta, buna acıklanmada (yetersizliğimden), İblis’i kıskanmadayım!
Şibli, ciğeri yanarak
kalakalmış da o, başkasına bir şeyler vermede!
Padişahın, eliyle verdiği şey
ister taş olsun, ister inci;
Ayırt edersen yol eri
değilsin!
Eğer inciye sevinir, taştan
yerinirsen padişahla burada alışverişin yok senin!
Taşa, inciye ne dost ol, ne
düşman.
Yalnız şuna bak sen, kimin
elinden geliyor?
Sevgili, sarhoşlukla sana bir
taş atarsa bu, başkalarının sana inci vermesinden yeğdir!
Er gerektir ki dilesin,
beklesin de bu istekle, bu bekleyişle her an, yola canlar feda etsin!
Böyle er, ne bir an istekten
ayrılır, ne de bir an istirahatine imkân bulunur!
Bir an bile isteği boşladı mı
bu yolda edepten mahrum kalır, dininden dönmüş sayılır!
***
MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Yaren,
Allah’tan ne gelirse gelsin
hoşlukla karşılamalısın.
Sana fenalık bile gelse değer
verilmiş ve önemsenmiş olursun.
Tanrı’nın kendisini istemekten
başka bir isteğin olmasın.
***
RAVLİ