Bir gece Ruhul-Emin (Cebrail) Sidre’de idi.
Tanrı’dan “ Buyur kulum” sesi geliyordu.
Bu sesi duyunca
Kendi kendine dedi ki:
Şimdi bir kul, Tanrı’yı çağırıyor herhalde.
Acaba bu kul kim?
Şunu bir bilsem!
Bilmiyorum ama şurası
meydanda:
Herhalde yüce bir kul, nefsi
ölmüş, ruhu diri bir kul!
Ruhul-emin bu kulu tanımak,
bilmek sevdasına düştü;
Yedi kat göklere baktı
bulamadı.
Yeryüzüne indi, denizler
aştı, dağlar geçti
Fakat ne dağda bir kimseyi
buldu, ne ovada!
Gene tanrı tapısına vardı.
Tanrı’dan hala “ Buyur kulum”
sesi gelmekteydi.
Mutlaka bu kulu öğrenmeliydi.
Bir kere daha bütün âlemi
döndü dolaştı.
O kulu görmek istiyorum ben…
Onu bana buldur yol göster!
Ulu Tanrı, Rum ülkesine git,
kiliseye gir anlar bilirsin buyurdu.
Cebrail, Rum ülkesine vardı,
Tanrı’nın buyurduğu kiliseye girdi.
Bir de ne görsün?
Bir kâfir, bir putun önünde
zarı-zarı ağlamakta, o puta hitap edip durmakta.
* Bunu görünce şaşırdı kaldı.
İçi kabardı, coştu, tuhaf bir
hale geldi.
O coşkunlukla tekrar Tanrı
tapısına vardı.
Dedi ki:
Ey kimseye niyazı olmayan
Tanrı, bu işin içyüzünü anlat bana!O adam, kilisede puta hitap ediyor…
Sen, lütfedip ona cevap veriyorsun!
Ulu Tanrı, Evet dedi…
Onun gönlü kara, yolunu
yanıldığını bilmiyor bile,O anlayışı sakat adam, gafletle yolunu şaşırmış, yanlış bir yol tutmuş…
Fakat ben biliyorum, yol
azıtmam, yanılmam ki!
Şimdicek ona yol göstereyim
de mihraba dek gelsin, hak dinine girsin…
Lütfümüz, onun özür dileyici
olsun!
Tanrı,
Bunu deyip o adamın canına yol gösterdi,
Diline hidayet ( Hak yolu) nasip etti,
Adam YARABBİ demeye
başladı.
Bu işi, bu kulun da Tanrı
kulu olduğunu, bunun da Tanrı yolunda bulunduğunu bilmen için yaptı;
O tapıda olup giden işlerde
sebep, illet yoktur!
Tanrı tapısında hiçbir şeyin
olmasa bile düşkünlük değildir bu; az kıvran az üzül!
Burada daima bilinen, sevilen
zahitliği (dini kurallara aşırı uyan) satın almazlar;
Hiçi de satın alırlar, ona da
bir değer verirler!
***
MANTIK AL- TAYR 1
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M.E.B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI (
Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Yaren,
Yaradan yarattığına hep
nimetlerini sunmak için fırsatlar arar.
Benden ümidini kesmeyin diyen
Tanrı’dan ne halde olursan ol gönül bağını koparma.
Tapınmak değil, tüm canınla,
kalbinle, gönlünle Tanrı’ya saygı göstermek, sevmek yani bağlanmaktır.
RABBİM demeyi öğrenmelisin.
***
Kişiyi laflarına bakarak mı
yoksa yaptıklarına bakarak mı tanımalıyız?Laflar seni inandırmak için olur.
Tam anlaşılmaz veya kandırma
içinde olabilir.
Yaptıkları kendinin
inandığını gösterir.
Onun için yaptıklarına
bakarak daha doğru tanırız.
İnsanlar ne için yaşarlar?
Bazıları var olmak için,
Bazıları almak için,
En az ağrıyı kim çeker?
Ağrı çekenin yanında olan.
Karşıt olana kızmalı mıyız?
Hayır,
Her beraberliğin içinde
karşıtlık vardır.
Akıllı olan karşıtlığı bütüne
katar.
İyi insan olmak için ne
gerekir?
Diğer insanları iyi tanımak,
İnsanlar davranışlarına göre
kaç çeşittir.
Üç çeşit.
1.Gıda gibidir (Her zaman
aranır)
2. İlaç gibidir ( Hasta
olunduğu zaman aranır)
3. Hastalık gibidir
(Bulaşacak diye kaçılır)
*
RAVLİ