26 Kasım 2012 Pazartesi

ÖLÜM BAGDATA GELİNCE

Bir gün, Bağdatlı bir sofinin öğrencilerinden biri, bir mağaranın köşesinde otururken, iki kişinin konuştuklarını duymuş.

Söylediklerine bakarak, bunlardan birinin ölüm meleği olduğunu anlamış.

“ Önümüzdeki üç hafta boyunca, bu şehirde yapmam gereken bir sürü çağrı var” demiş Melek arkadaşına.

Dehşete düşen öğrenci, ikisi gidene kadar saklanmış.

Sonra, ölümü nasıl kandırabileceğini bulmak için zekâsını kullanan öğrenci, Bağdat’tan uzak durursa, ona kimsenin dokunamayacağına karar vermiş.

Bu mantıktan yola çıkarak, bulduğu en hızlı atı kiralamış ve gece gündüz, uzaktaki Semerkant şehrine doğru yol almış.

Bu sırada, Ölüm Meleği, sufi âlimiyle bir araya gelmiş ve insanlardan bahsetmişler.

 Ölüm Meleği:
”Peki, şu öğrencin nerede?” diye sormuş.
“Bu şehirde şu mağarada olmalı, ibadetle zaman geçiriyor” demiş sufi.

“ İlginç ”demiş Melek; “Çünkü o benim listemde, Semerkant’ta canını almam gerekiyor” demiş.
                                         ***
MEVLANA VE GİZEMLİ SUFİ BİLGELİK HİKÂYELERİ. I
DRIES SHAH.
ÇEV. MERVE DUYGUN. 2009
BUTİK YAYINCILIK VE KİŞİSEL GELİŞİM HİZ. TİC. LTD. ŞTİ.YAYINI
 (Bu kitabı temin ederek evinde bulundurmanı önemle tavsiye ederim)                                                   

                                          ***
Yaren,

Ölümden kaçış yoktur.
Ancak ölüm bedenin içindir.

Çünkü her şey aslına döner eder hükmünden dolayı topraktan gelen toprağa gider.

Canımız, ruhumuz, kalbimiz, gönlümüz, aklımız, nefsimiz yukarı âlemden geldiği için onlarda ait oldukları yere giderler.

Nasıl ki bu âleme gelip çeşitli aşamalardan geçtik ise, yukarı âlemden gelen, bizde birleşenler yine aşamalardan geçerek yerlerine giderler.
(Kabir, hesap, sırat, cehennem, cennet vb.)

Bir zaman sonra tekrar bizde toplananlar bir araya gelip hakkımızda değerlendirme yapılacak.

Değerlendirmenin nasıl yapılacağı Kuran’ı kerimde açıklanmıştır. Peygamberimiz detaylı izah etmiştir.

Senden beklenilen ve istenilen bu birbirinden farklı güçlerin bir arada ve uyum içinde faydaya yönelik verilen zaman içinde davranmandır.

Bu birliktelik sağlandıktan sonra Tanrıyı tanıman ve kabul etmen istenir.

Eğer bu dünyada belirgin olan bu değerlerin ve kuvvetlerin farkına varamadı isen, sadece vücut, parça akıl, nefis ile yaşadıysan, can, kalp, gönül, ruh, bütün akıl’dan habersiz bir ömür geçirmişsin demektir.

Yani, varlığını ve gücünü tanımadan, bir araya getirmeden ölür gidersin. Kendi varlığını tanımayan, gücünü denemeyen Tanrı’nın varlığından, gücünden haberdar nerden olacak ki!

Ey yaren, büyüklerimiz Tanrı’yı tanımak ve görmek istiyorsan önce kendini tanı ve gör diye açıkça öneri ve uyarılar sunmuşlardır.

Bizim çalışmamız, kendimizi görmek ve tanımak adınadır.

Başka olayları ve durumları düşündüğümüz ve yararlı dersler aldığımız zaman artık kendimizin olur ve bu bizim kendimizi görmemizi sağlar.

Çevremizdeki olan olayları izleriz ve dersler alırız.
Yetki ve sorumluluğumuz olmayan işlere karışmayız, sadece izler ve kendimiz için dersler alırız.

Öğüt isteyene de doğru bir biçimde veririz.
Yani yaren kendimize hâkim olma peşindeyiz.

Başkalarına hâkim olma ve hükmetme peşinde değiliz.
Kendimizi eğitme peşindeyiz, başkalarını değil.

Sevgiyle kalın, mutlu olun.

                                       *  
RAVLİ

Popüler Yayınlar