“Bahaeddin, sen den Mevlana’nın yolu nedir?”diye sordukları vakit:
“Yiyip içmemektir, de buyurdu
ve sonra:
“Hayır, hayır ölmektir
dersin” dedi.
Ondan sonra şu hikâyeyi
anlattı:
Bir derviş bir evin kapısına
gidip su istedi.
Ay gibi güzel bir kız evden
çıkıp dervişin eline bir ibrik verdi.
Derviş “Su içilecek bir
bardak istiyorum” dedi.
Bunun üzerine kız dervişe ”Ha!
Ha! Ha! Şu dervişe de bakın.
Bütün gün yiyor ve bütün gece
uyuyor.
Hakiki derviş geceleri de
yemek yemez, nerede kaldı ki gündüzleri” dedi.
O derviş öldüğü güne kadar
gündüz yemeğini yemedi,
Nihayet kendi maksadına
ulaştı.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Mevlana
hazretleri yemek ve içmekten uzak durun dediğini öğrendik.
2.
Yani kendini bilmek,
kendini kontrol etmesini bilmek ve kontrol sanatını uygulamak olduğunu öğrendik.
3.
İkinci aşamada
kendini kontrol ettikten ve bu kontrole sahip olduktan sonra ölmeden önce
ölerek bu âlemden görünmeyen âleme geçip orada kontrolü sağlamak için
çalışmaktır.
4.
Bu elde edişleri gündüz oruç tutarak elde
edebileceğimizi öğrendik.
5.
Görünmeyen
âlemden bir şey öğrenip yaşamak istiyorsan gündüz oruçlu olmalısın ve geceleri
yemek yememelisin.
6.
Orucu açacak
kadarıyla, vücudunu taşıyacak kadar yenmelidir.
İşte böyle yaren,
Sadece öğrenmek yetmiyor.
Uygulamak ve bütünlük içinde
yaşamak gerekiyor.
Sıkıntılarına katlanmak
gerekiyor.
İstersen ve sevgi ile
yönelirsen en zoru bile elde edersin.
Bir tarikata (yola) girmiş
kişiye denir.
Dervişlik, bir mürşide (din
işlerinde doğru yolu gösteren kişi) katılmakla başlar.
Her derviş kendi pirini bütün
halktan ulu bilir.
Dervişin sermayesi SABIR, KANAAT,
MİSKİNLİKTİR.
Dünyalık olan her şeyden yüz
çevirmiştir.
Allah’ta kendini yok
etmiştir.
Derviş üç hali bilmesi ve
yaşaması gerekir.
1.
Sıdk. (Sözde,
yaşamında, kararlıkta, kararlılıkta kalmada, uygulamalarında, dini hedeflere
ulaşmada nefsinde toplayanlara denir.
2.
Tevbe.
3.
Zikir.
Dervişler dört makam yaşamak zorundadırlar
1.
Şeriat (dini
kurallar, kanunları bilmek ve uygulamak)
(Beden içindir)
2.
Tarikat (yol)
(Kalp içindir)3. Marifet
(Bilme, hüner, ustalık, tuhaflık yani nefsini bilmektir)
(Ruh içindir)
4.
Hakikat (İlahi özelliklere sahip olmak)
(Hak içindir)Bu makamlardan geçen dervişte kalbi keşif başlar.
Bu makamları yaşamayan, geçemeyen işin siyasetinde kalır, Tanrı’ya ulaşamaz.
Derviş, gönlünden benliği gidermiş, miskinliğe ulaşmıştır.
Miskin derviş, Allah’ın içinde yok olmuştur (Fenafillâh).
Onun hal ve makamı, derviş olmayanlarda bilinmez.
Dervişlik yolu aşk yoludur.
İkiyüzlü davrananlar bu yola gelemezler.
Dervişlik yolu zordur.
Bu yola talip olan, zorluğa taliptir.
Bütün bildiklerini terk eder, piri ne derse ona uyar.
Gerçekte derviş bu dünyada Allah’ın gerçek yüzünü gören kişidir.
Bakmadan görür.
Söylenen dil ve dudak oynatılmadan anlar.
Hikmet (bilgi ile uygulamayı birleştirmek) bilir, ruhsal tedavi edicidir.
Hak yolunun yolcusudur.
Benliğini terk etmiştir.
Ben merkezli düşünmez ve davranmaz.
Tanrı’nın varlığı ile var olmuştur.
Tanrı’ya tamamen teslim olmuştur.
Bire, birliğe ulaşmıştır.
Tanrı’ya tamamen teslim olmuştur.
Aşk divanına yerleşmiştir.
Uyanıktır.
Tanrı’nın hizmetçisidir.
Pirinin yoluna sevgi ve
bağlılıkla kendini hizmet etmeye adamıştır.
Can bir kararda durmaz.
Canı Tanrı’ makamındadır.
Yol ustasıdır.
Yol eridir.
Vücudu yeryüzündedir, fakat
sırrı arştadır.
Gözü suludur.
Hırka giyer kinden, kibirden
soyunmaktır.
Kuşağı tövbeye yönelip aşka
bel bağlamaktır.
Dervişlik hal içinde haldir.
(Kendi elinde olmaksızın
içinde bulunulan zamana ve değişmeye, bir şekilden başka şekle dönmeye, renkten
renge girmeye denir)
Derviş feraset sahibidir.
(Allah seziş hissini
velilerin kalbine sokarak onunla bazı insanların hallerini kendilerine
gösterir)
Dervişlere sataşmamak
gerekir.
Kapıya gelen dervişe kaş
çatmak, laf atmak doğru değildir.
Dini imanı olan kişi
dervişleri hor görmez.
Âlemdeki bütün varlıklar
dervişleri görmek için can atarlar, ilim sahipleri dervişin sohbetine can
atarlar.
Melekler dervişlerin adını
anarlar.
Dervişleri gören dağlar,
taşlar dervişlik makamına secde ederler.
Derviş haram lokma yemez ve
şüpheli olandan sakınır.
Derviş yalan bir dava peşinde
değildirler.
Hoş içinde yaşarlar.
Her kulağına geleni gönlüne
sokmazlar.
Derviş kendi yanlışlarını
görmeye, düzeltmeye çalışır.
Derviş kapı eşiği demektir.
Dervişim diyen herkesin
üzerine basıp geçmesini kabul etmiş ayaklar altında çiğnense bile sabır
tahammül eden psikolojidedir.
Dervişlik şeriat hükümlerinin
maksadı ve manası anlaşılarak yüksek samimiyetle yapılması gerekir.
Şeriatsız ve şeraite aykırı
dervişlik olmaz.
(Derviş şöhret belasına
uğrarsa (tanınırsa) şeriata uymuyormuş gibi birkaç davranış yaparak halkı
kendinden uzaklaştırarak rahat eder.
Ruhani hastalıklarla manevi
dertler de dervişlik vasıtasıyla ve yine derviş de denilen bir şeyhin
tavsiyesiyle tedavisi teselli ve avutma yoluyla düzeltilebilir.
Derviş özüne hâkim olmadır.
Derviş aşkı rehber ederek
Hakk’ı bulandır.
*
RAVLİ