13 Kasım 2012 Salı

KÜSTAHLIK

Horasani büyük bir devlete erişmişti.
Amit meydana çıkmış, o ülkeyi ele geçirmişti.

Yüz tane ay yüzlü Türk kölesi vardı.

Hepsinin de boyları selviye, kolları gümüşe benzerdi; hepsi de âleme miskler saçarlardı.

Her birinin kulağında geceleri bile aydınlatan iri bir ince küpe vardı;
Gece bile o incilerin aksiyle gündüze dönerdi.

Hepsinin başında külahlar, boyunlarında altın gerdanlıklar, sırtlarında gümüşlerle bezenmiş elbiseler, bellerinde de altın kemerler vardı.

Altın kemerleri kuşanıp bembeyaz atlara binerek meydana çıktılar mı?
Onlardan birinin yüzünü gören hemen ona gönül verir, candan âşık olurdu?

Tesadüfen sırtına bir hırka giymiş, fakat yalın ayak başıkabak, karnı pek aç bir meczup,

O köleleri uzaktan gördü.
“Bu huri alayı kimin” diye sordu.

Şehirli bir zengin cevap verdi:
“ Bunlar, şehrimizin Amidi’nin köleleridir”

O meczup, bu sözü duyar duymaz başından duman çıktı da,
Dedi ki: “Ey yüce arzı tutan Tanrı, kula bakmayı bari Amit’ten öğren!”

                                         *
Eğer küstahlık ediyorsan bu meczup gibi et…
Yaprağın varsa bu dala gel, bu dalın yaprağı ol!

Yok…
O yüce dalın yaprağına malik (sahip) değilsen pek küstahlıkta bulunma, kendine güldürme!

Meczupların küstahlığı hoştur;
Pervaneler gibi yanar yakılırlar!

Yoldaki meczupları, onların iyisini, kötüsünü padişahtan başka hiç kimse göremez!

                                        ***
MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                            ***
Yaren,

Bektaşi hikayelerindendir.

Allah’tan şikâyet edebilmen için manevi sarhoşluk içinde olmalısın ki o zaman aklın başında değildir; bundan dolayı sorumlu tutulmazsın.

Allah’ın takdir ederek yaptıklarına şikâyet etmek demek;

Allah’a sen bu işi bilip beceremiyorsun, aslında bunlara ben layığım, bana vermen gerekirdi, yanlış yaptın demektir ki kendini büyük görmek olur.

Şikâyetçi olmak çok tehlikeli konumdur, bu durumdan çabuk çıkarak şükür selametliğine çabuk geçmelisin.

Benimsemen gereken gerçeklere ve kurallara direnirsen şikâyetçi olursun.

Şikâyetçi isen şikâyetini anlatarak sinirlenirsin, sinirlenince daha çok atlatmaya başlarsın ki bu döngü önce ruhsal dengeni bozularak ruh hastası, sonra vücut dengeni bozularak vücut hastalıkları oluşumuna sebep olur ve ölüme doğru hızla gidersin.

Şikâyetçide neler olur?

1.   Bunalıma girer.

2.   Vücudundan yakınmalar yapar.

3.   Duyum bozukluğu,(dediğini anlamaz)

4.   Bilinçaltında karmaşa ve çatışmaların yarattığı görevsel körlük.

5.   Gerçeklere ve kurallara direnme,

6.   Başkalarının yardım isteğine karşı bunalımlı ve zorunlu kabul ediş.

7.   Yürümede güçsüzlük.

8.   Hatırlamada güçlükler.

9.   Çeşitli organlarda çöküntü,

10.                  Sevdiklerini elinden kaçırma korkusu.

11.                  Kaygılar ve korkular.

 Normallik nedir?

1.   Kişi gerek kendisi ve gerek çevresiyle uyumluysa normaldir.

2.   Kendisini ve çevresini rahatsız etmezler.

3.   Yaşının gereklerini yaparlar.

4.   Özellik ve ölçü yönünde ortalama davranır.

5.   Kendini küçültücü duruma sokmazlar.

6.   Yeteneklerini ve yetersizliklerini bilir ve kabul eder.

7.   Fiziki yapısını benimser, sorun etmez.

 KABUL ET, RAHAT ET.

                                *
RAVLİ

Popüler Yayınlar