12 Kasım 2012 Pazartesi

KENDİNE MAL ETMEK

Basra şeyhi, Rabia’nın yanına gidip
” Ey aşkta işler beceren, şöhretler kazanan,

Hiç kimseden bir nükte duymadın mı ki ne kimseye söylüyor,
Ne de bir şey görüp gösteriyorsun!

Kendinden doğup parlayan bir şey söylesen ne olur?
İştiyaktan (Özlemden) ölüm haline geldim.” Dedi.

Rabia dedi ki:
“ Ey devrin ulusu, birkaç kere iplik eğirmiştim.

Çarşıya götürüp sattım, memnun oldum…
Elime iki gümüş dirhem girdi.

Fakat her ikisini de bir elimle almadım…
Birini bir elime aldım, öbürünü öbür elimle!

Gümüş çift olursa yolumu keser, elimden atamam diye korktum.”
Dünyaya kapılan adam, canını da kanlara bular, gönlünü de…

Yoluna da yüz binlerce ve çeşit-çeşit tuzaklar kurmuş olur!
Adamın eline bir arpacık haram para düşse sonunda kendisi elbette ölecek ya…

Öldü mü mirasçısına o haram para, helal olur…
Fakat kendisi, vebal altında kalır gider!

(Vebal: Şiddet, ağırlık, azap, günah)

                                              *
Ey paraya karşılık simurgu bile satan…
Ey gönlünde para sevdasını mum gibi yakan, onunla aydınlanan!

Bu yola kıl bile sığmaz.
Bu yolda hiç kimse hazineye, paraya pula sahip olamaz!

Sen karıncaya benzersin;
Yola ayak bastın mı bir kıl yüzünden seni yakalarlar..

Yol alamazsın!
Bir kıl ucu kadar suç yüzünden bile insanın başına bu kadar iş gelirse

Artık buraya gelmek, kimsenin haddi değildir. 

                                    ***
MANTIK AL- TAYR 1 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                      ***
Yaren,
Tanrı’ya ulaşmak için ilk önce kendine ulaşmalısın.
Şimdi ben dediğin insanların sende görmek istedikleri gibi olmana diyorsun.

Esas ben senin içindedir ve yaradılış olarak saf ve temizdir.

Sonradan sana iletilenlerle ve gıdanla kimyan değişti de şimdi bu benliğe sahip çıkıyorsun.

Toplumun üzerinde oluşturduğu senin önündeki benliği atmanı, yeniden öz benliğine dönerek yaradılıştan olan benliğe gitmen isteniyor.

Bu içine âlemine gidişte iki rakamı yoktur.
Her şeyi iyi düşünürsen birdir.

Aklınla sana sunulan her veriyi daima bir noktaya, bir alana getirerek düşünmeni geliştirmelisin.

Düşünmeyi geliştiremeyenler ulaşmakta çok zorluk çekerler.
Her şeyi zıt uçlara götür orta noktasını bul.
(Örnek: Milimetre ve kilometre, ortak noktası uzunluk birimi yani ölçü)

Bu orta noktaya uyan diğer şeyleri kat.
(Diğer ölçüleri kat)

Önceleri zihnin yorulur fakat sonra aklın kendiliğinden yapar duruma gelir.
(Yaşamın ölçüler üzerinden olduğunu anlar ve ölçülü yaşamağa başlarsın)

(Yani hayatın sırrının bir parçasını öğrenmiş ve yaşamına katmış olursun)
(Anlamadan dille söylediğin ölçü kelimesine doğru anlam yüklenmemiş olur ki bir işine yaramadan söyler durursun.)

Göreceksin ki zamanla bu davranış otomatik olacaktır
Daha yalın bir anlatımla tümden geliş, tüme varış denir.

Her şey bütünün bir parçası olduğuna göre, tanıştığın bir şey o bütüne aittir.
Ait olan o bütünü ulaşıp tanıdıktan sonra diğer parçaları kolaylıkla yerli yerine korsun.

                                        *
Para, mal ve mevkie seni soğutmak için hikâyeler içinde sayısız mesaj verildi.

Bunlar seni yolundan alıkoyacağı için önemsemelisin.
Çevrendeki yaşantı seni özendirmesin.

Hastalığa giden bu yoldan korunmak için uyarılardır.
Biri iki yaparsan, ikiyi üç yapmaya çalışır ve aziz ömrünü buna harcarsın.

Tanrı’nın sana verdiklerine şükrederek YETER sınırını koymalısın.

                                           * 
Benim, ben kazandım, gibi memelilerde olan alan sahipliğine fazla kendini kaptırma.

Benim dediklerin ölümle yok olacak gerçeğini iyi anlamalısın.

                                            *
Tanrı sana ihsanından verdiklerini iyi takdir etmelisin.
Ben hak ettim gibi bir düşünce seni yoldan ala kor.

                                             *
Fakirin elinde bir şey yoktur ki onun elinde olanları almak için kimse uğraşmaz.                                                         

Sahtekârlar çevreni sarmaz.
İki yüzle alçak kişiler yanına yanaşmaz.
Rahat yaşarsın.

                                               *
Zengin olduğun zaman çevreni sararlar her biri bir kılını yakalayarak seni hareketsiz bırakırlar.

Tüm yaşamın zenginliğini korumak için geçer gider.

                                               *
Yaren, nefsinin duymak istediklerini biliyorum ama söylemek yasaklanmıştır.

Sana şirin gözükmek isterim ama yasaklanmıştır.
Gerçeği, yalnız gerçeği zaten sen biliyorsun.

Bu yazılarla sana hatırlatıp bu konumda iken tekrar ve bir daha düşünmeni istiyoruz.
Şüphesiz yeni değerlendirmeler faydalı olur.

                                                *
İşin gerçeği şu ki kazanımlarımızı kendi malımız gibi sunarsan en büyük yalanı söyleriz ve en büyük şekilde kendimiz kendimizi kandırırız.

Bu dünyada emanetçiyiz.
                                                               *
RAVLİ

 

Popüler Yayınlar