KAZANMAK İÇİN HAREKETLİ OLMAK BOSTAN’DAN BİR HİKÂYE

Bir derviş bir tilki gördü.
Hayvancağızın hem eli, hem ayağı yoktu.

Derviş bu tilkinin yaşadığını görünce, Cenab-ı Hakkın lütfüne hayran oldu;

“Hem eli yok, hem ayağı yok.

Bu ne yapar, bu ne yer içer?”diyordu.

Derviş bu düşünceye dalmışken bir de gördü ki, bir çakal avlamış olan bir aslan geldi.

Aslan çakalın bir kısmını yedi, doydu.

Kalanını bırakıp gitti.

Onu da tilki yedi.

Tilkinin rızkının ayağına gelişi, dervişin gözünü açtı:

Mademki Cenab-ı Hak tilkinin rızkını ayağına gönderiyor, benim rızkımı da gönderir.

Çalışmama ne lüzum var?

Bir köşeye çekileyim, oturayım.

Çünkü Cenab-ı Hak nasip etmezse, aslan bile kuvvetine

Güvenerek yiyecek bulamaz!” dedi.

Bir köşeye çekildi:

“Rızkım Cenab-ı Hakkın görünmeyen hazinesinden kendiliğinden gelir!
” diye oturdu, beklemeye başladı.

Zavallı derviş bekledikçe bekledi.

Yanına ne dost geldi, ne düşman;

 Bir taraftan da yiyecek gelmedi.

Adamcağız bir deri bir kemik bir damar kaldı.

 

Zayıf düştü, aklı fikri şaştı.
Bu halde iken, bulunduğu mescidin mihrabından bir ses geldi:

“Hey kalp (sahte), tembel adam!

Kendini elsiz ayaksız tilkiye benzeterek ne oturuyorsun?
Kalk,

Yırtıcı aslan ol.

Öyle çalış ki, aslan gibi artık bırak!

Artık yiyen aciz tilki gibi olma!

Aslan gibi boynu kalın iken, aciz bir tilki gibi oturan, başkasından yiyecek

Bekleyenden köpek daha iyidir.

Haydi, çalış, kazan, hem sen ye, hem de acizlere yedir.

Sakın başkasının artığına göz koyma!

Er gibi çalış, yorul, zahmet çek.

Başkalarına rahat eriştir.

Alçak insanlar gibi

BAŞKASININ ELLERİNİN EMEKLERİNİ YEME!

 Ey genç!

İhtiyar fakirin elini tut.

Aman elimi tutun diye kendini salıverme.

Cenab-ı Hakk o kuluna lütuf ve ihsan eder ki, halk onun vücudu sayesinde

 İstirahat içinde yaşarlar.

Hangi başta beyin varsa o baş lütuf ve kerem (Büyüklük, Olgunluk) etmeye çalışır.

Aşağılık davrananların hayvandan bir farkı yoktur.

 İki cihanda da o kimse iyilik görür ki, Allah’ın kullarına iyilik eriştirir.

“Oğlum azığını iyi kimselerle birlikte ye!

Çünkü iyiler arkadaşsız yemek yiyemezler.

” Dedi Badebdikiş yolunda bir deveci oğluna.

                       ***

ŞERH     SADİ-İ ŞİRAZİ. BOSTAN.

                       ***

Yaren; bedava kazanım olmaz, olsa bile hayrı olmaz.

En güzel, tatlı, yararlı nimet alın terinle kazandığındadır.

 Başkasının kazancına göz atma, alçak kişi olursun.

Kendi çıkarın için başkasını yok etme alçaklıktır.

 Allah ona vermiştir, niye ona verdin de bana az veriyorsun diyemezsin.

Herkes kazancının hesabını verecek.

Aradığın her ne ise Allah’tan iste. İstediğini aramaya yönelik çalışmaya başla.

İstediğinin o çalışmanın içine konduğunu göreceksin.

Kim bana ne yapar diye şaşkınlaşanlardan inşallah olmayız.

Daha ne yapabilirim düşüncesinden ve kaygısından Allah bizi ayırmasın.

Gönlün aydın olsun, yüksek davranışların kalıcı olsun, beğenilen ve sevilen ol,

Yaşamın hoş, gidişin doğru, ibadetin beğenilmiş, duan kabul edilmiş olsun.

Âmin.

                              *

RAVLİ