İlk yola girenin, karanlıkta kalması, hiçbir şey görmemesi daha iyidir.
Bu suretle tamamen ihsan ve
lütuf denizine dalıp yok olur, varlığa hiç bağlantın kalmaz.
Çünkü gözüne bir şey
görünürse aldanır, varlığa düşer, o an kâfir olur.
Sendeki haset (kıskançlık,
çekememezlik) ve kızgınlığı sen görmezsin ama erlerin gözü görür.
Sende ejderhalarla dolu bir
külhan var;
Sense gafletle onları salmış
koy vermişsin!(İsteklerle ateşlenip kızgın hale gelen kötü huyların)
Gece gündüz o ejderhaları
beslemeye koyulmuş, onlara yiyecek yemek, yatacak yer hazırlamaya dalmışsın!
(İsteklerini gerçekleştirmek
için uğraşıyorsun)
** Aslın toprakla kandan
meydana gelmiştir;
Şaşılacak şey şu ki ikisi de
hem pistir, hem haram!
Fakat onlar, asana (alan
yaratan görünmez güç) pek yakın olduğundan hem pis görünmede, hem ehemmiyetsiz!
(Allah’a dayanmıyorsun da
dünya malına dayanıyorsun )
Gönülden uzak, duyguya yakın
olan her şey şüphe yok ki hem haramdır, hem pis!
Mademki içinde böyle bir pis
şey olduğuna görüyorsun;
Neden böyle gafletlere
dalmış, oturup duruyorsun?
***
MANTIK AL- TAYR 2
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Yaren,Karanlıklarda kalma: Hiçbir şeyi görmemek demektir.
Baş gözüyle aklın bir şey görecek şey bulamazsa, görünmeyen âlemden (Gayb) âleminden bir şeyler görmeye çabalar.
Karanlıklarda nasıl kalırsın:
Eşin, çocukların, malın, mülkün, paran, makamın varsa ve bunlarla ilgilenmeni
bırakarak.
Yani seni uğraştıran, kendini
çekip bağlayan, seni kendi haline bırakmayan durumlardan kurtulmaktır.
Bu sorumluluklarını yerine getirmeyeceğin
şekilde anlama.
Pir yaşına yani 40 yaşına
gelince çok şeyi zaten halletmiş yoluna koymuş duruma gelmişsin demektir.
Bildiklerini değersizleştir
ve kendine bir şey bilmiyorum, yeni ve doğru bilgi edinmek istiyorum diye kendi
kendini telkin ederek zihnini bu yolculuğa hazırla.
Sahip ve sorumlu olduklarınla
ilgini azalttıkça karanlıkları görmek için kendini karanlıkların içine atacak
duruma hazırlanırsın.
Yaren, merak etme, her şey
senin ilginle oluyor sanma, herkes ancak kendine bakar.
Bil ki sen sorumluluk
duydukça her yükü senin sırtına yüklerler.
Karanlık âleme geçiş nasıl
olur?Yaren sakin bir ortamda, rahat bir durumda gözlerini kapattığın zaman karşında çerçevesiz bir siyah tablo çıkar, bu tabloya bakarken helezoni bir yol çıkar ve sen bu yolun içinde uçmaya başlarsın.
Sonra sana çok güzel tablolar
gösterilir, bu resim güzel unutmayayım dediğin an yeni ve daha güzel bir tablo
kendini gösterir ve bu defalarca tekrar edilir, hepsinin şeklini birbirine
karıştırır ifade edemezsin.
Bu gördüklerin hayal dünyasının ürünü değildir.
Gerçek olarak daha güzellikler olduğunu sana tanıtmak ve seni davet etmektir.
Var olan ama senin sadece
adını duyduğun bir âlemle tanışıyorsun ki tabii olarak hayret edeceksin.
Karanlıklarda devamlı istesen
de kalamazsın, gösterilecekler gösterilir, tereddüt ettiklerini görürsün,
öğreneceklerini öğrenir yani ihsan ve lütuf denizine dalmış olursun sonra gene
eski haline döndürülerek bırakılırsın.
Korkma, cesur ol, zarar
görmezsin.
Bu durum artık yokluk
âlemindesin ve varlık âleminden bağlantın kalmadığı durumdur.
Burada gördüklerinden aklın çok az bir
bölümünü anlayabilir, başkasına anlatamazsın.
Ama birçok değerli ve güzel
şeyler gördüğünün farkındasındır.
Cuma namazını kılarken gözlerini kapatırsan nasıl renkli bir nur içinde olduğunu kendin görürsün.
Bu bakış ve görüş tanıman ve
anlaman içindir, geçicidir.
Sonra ne renk ne şekil kalır
da, gider gelirsin de kendinin bile haberi olmaz.
Sen birine öyle bir şey
söylersin ki bunu ben bir yerden öğrenmedim ama çok doğru ve güzel dedim diye
kendi kendine hayretler içinde kalırsın.
İnanan yararlı hale gelir,
uygulayan faydasını görür.
*
İnsan kendi için haklıyım,
doğruyum, iyi yapıyorum, iyilik yolundayım der ve sanır.
Oysaki ya dışarıdan bir doğru
sözlü bilen biri ona ne olduğunu söylerse veya
Kişi kendisinden çıkıp
kendini eleştirebilecek bilgi ve donanıma sahip olmalı ki kendi kendini
tarafsız eleştirebilsin er gözü dediğimiz bu gözdür.
Toplumun senin önünde oluşturduğu,
değer verdiği yapay kişiliğini değersizleştirmek, yok etmek ve böylece özünde
var olan kişiliği ortaya çıkartırsan özeleştiri yapabilirsin.
Öz kişiliğine ulaşamazsan
kendi kendine söylediklerine kendin inanmayacağından inandırıcı, doyurucu,
tatmin edici bir durum yaratmayacağından özgüvene sahip sakin bir kişi
olamazsın.
*
Yaren herkeste olan
kıskançlık, çekememezlik, kızgınlık sende de var, bende de var.
Önemli olan farkında olmak ve
zarar vermeyecek şekilde kontrol altında tutmaktır.
*
Doğruyu, gerçeği gördün ise
hemen gereklerini yapmalısın.Gördükten sonra bir şey yapmıyorsan, biliyor ama önemini anlamamış oluyorsun.
Bildiğin doğruyu yapmıyorsan
ya korkaksın ya da kitap yüklenmiş gezen konuşan eşeksin.
***
RAVLİ