“Ey zayıf kuşcağız, yüce güneşten haberin bile yok, böylece kalakalmışsın!
Bütün günün kara geceye
dönmüş; ışıktan gözün kamaşmış.
Karanlık gecede bir hayli
dönüp dolaşmış, bir iplik kadar aydınlık bile görmemişsin!
Güneşle bilişsen, buluşsan,
ziyasından (ışıktan, aydınlıktan) bu kadar kaçmazdın.
Niceye bir delikleri,
kovukları yurt edineceksin?
Parlayıp duran güneşe
baksana!
Bak da ateş gibi güneşi gör,
zerre gibi onunla halvetlerde otur” dedi.
Yarasa dedi ki:
“A bihaber (habersiz), benim
güneşle, ayla ne işim var?Sonunda kararacak güneşe, ışığına aldanarak bakarlar.
Sapsarı benizli…
Sırtında yas elbisesi.
Dönüp dolaşarak sersem,
perişan bir hale düşmüş.
Başkalarından daha susuzdur
o.
Şafaklarda kanlar içinde,
kanlara bulanmada.
Böyle bir güneşe bakmazsan ne
çıkar ki?
Çünkü olmazsa olmalısın; bir
başka güneş var!
Himmet kuşu (Çalışma sonunda
seni hedefine uçarak vardıran), bilhassa uyku zamanı tuzakta bir taneden ibaret
görür!
Ey er, sen de uyuma, bir gece
uyanık kal da gece doğan güneşi apaçık gör!
Ey gafil adam, benim günüm
gecedir.
Tanrı’dan inen nimet ve ihsan
güneşi gece doğar.
Geceleyin o güneş doğdu mu
âlem halkına uykuya daldırır.
Güneş o nuru, o ışığı görünce
uyanır, yüzünü utanç örtüsüyle örter.
Fakat ancak benim gibi mahrem
(bilinmemesi icap eden) olan kişinin güneşi, matem gecesinden doğar.
Geceleyin doğan böyle bir
güneşi, sen körlüğünden görmüyorsun.
Hâlbuki ben bütün gece sabaha
kadar uyumam.
Bu güneş yüzünden yanar
yakılırım.
Mecaz güneşi (gerçeğin
zıddının görünür olması ) yüzünü gösterdi mi biz, yine karanlıklarda yuva
kurar, karanlıklara çekiliriz.
Tanrı güneşi gece doğar.
Sen, ey yola gevşek-gevşek
giren adam, öyle bir güneş gördün mü?
Doğanlar gibi bir himmet elde
edersen ( kendi çalışıp çabalanmakla elde edersen) padişahın eli, konağın olur.
(doğan kuşu kendi avladığını
avı yer veya sahibinin elinden yer. Hiçbir zaman başkasının leşini yemez)
Himmete (Çalışıp, emek verip
elde eden) sahip olan, mert olur…
Güneşe benzer; yücelerde
küçük görünür.
Mücevher gibi himmetin yüce
olursa işte o zaman altın üstüne konur, orada yer bulursun!
Her şey için yoldan kalırsan
padişahın elinden nasıl olur da kadehi alır, içersin?
Kim bu yola himmetle girerse
kulluk, dilencilik bile etse padişah kesilir!
***
MANTIK AL- TAYR 2
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Yaren,Güneş, hayatın devamı için ısı ve ışık veren görmeyi sağlayan kuvvet.
Görünmeyen âlem, gece veya karanlık olarak ifade edilir.
Çünkü herkesin görmesine
imkân verilmemiştir.
Yarasa, görünmeyen âlemde
yaşayan anlamında işaret edilmiştir.
Her şey görünmeyen âlemden bu
âleme gelerek vücut bulur.
Görünmeyen âlemden gelen nur
görünür âlemde Beyza olur, yani etki gücü yüksek ışık haline gelir.
Görünen âlemin değerleri,
kuvvetleri, yararları, zararları gibi etkileyen çok unsuru vardır ve bunları
faydalı olarak kullanman için farkında olman, bilmen, kontrol etmen gerekir.
Bu dünyadaki atlatıcı şeyleri
de anlaman gerekiyor.
Bu hikâyede bize görünmeyen
âleme tanıma ve ulaşmak için öneriler bulunmakta.
Görünmeyen bir güneşin
olduğunu anla.
Gece uyumazsan bu güneşi
görebilirsin.
(Tanrı’nın yaratıcı nurunun
kendini göstermesi, vücut bulması işaret ediliyor)
Tanrıdan inen nimet ve
ihsanın görünmeyen âlemde hazırlanışını görmelisin.
Halkın bunu görmesine izin
yoktur.
Bunları görebilmek için:
İyi bir şey yapmaya, sır ve
hakikatlere yönelip çalışmalıdır.
Bu çalışmayı yapmazsan sadece
hikâyeleri öğrenir, işaret ettiği gitmen gereken yolu anlamaz ve göremezsin.
Mesneviyi okumadan önce alt
yapı oluşturmak gerekir.
Çalışma yapmazsan zan etmeden
öteye gitmez gerçekliğe ulaşamazsın.
Bir insan neye çalışırsa
Cenabı Hak ona o şeyi verir.
Çalışmayan bir şeye sahip
olamaz.
Çünkü bu âlem çalışmak
yeridir.
Cenabı Hak bu imtihan âleminde
kullarının istediklerini verir.
Düşüncelerinde serbestiyet
verir.
Tanrı sorularına doğru cevap
verdikçe cevap miktarınca ulvi sınıflara terfi edersin.
Tanrı sorunca:
Sana verdiğimiz akıl ve diğer
kuvvetleri nereye sarf ettin?
Dünyada nereye kuvvet sarf
ettiysen onu sana vermedik mi?
Peki, neden sen bizden
gönlünü çevirdin?
Sorusuna nasıl cevap
vereceksin!
O halde yaren dünyadaki
çalışmanı sadece para kazanmak dışında çalışmalar yapman gerektiğinin farkına
var ve yeniden kendine çalışma programı hazırla.
Tanrı yolundaki çalışmaların
elbette karşılıksız kalmaz.
Ciddiye almadığın hiçbir şey
senin kullanımın içine girmez.
Bu yol başkasına anlatmak
için, başkasından saygı görmek için değildir.
Kendinin olgunlaşması içindir.
Yaren, bu anlatılanlar öbür âlemin
bir kokusudur.
Bu kokuyu alabiliyorsan o
koku gelen bahçeyi arar bulursun.
Sadece tanıtım tapılmasına
izin var.
Sırları kendi kararlığınla ve
yolda isteğinin devamı ve nasıl kullanacağın iyice hazırlandıktan sonra
Tanrı’dan izin çıktıktan sonra birden anlar ve kavuşursun.
Şimdi yarım yamalak anlarsın,
eski bilgilerinle doğrulamaya çalışırsın, nefsi istekler bir taraftan seni bu
çalışmadan uzaklaştırabilir.
Yaren yola devam et, hemen ve
kolaylıkla elde edilen şeyle uğraşmıyorsun.
Yoldan ayrılmayan er geç
varır.
Allah, İnşallah nasip ve
kolaylık verir.
***
RAVLİ