12 Kasım 2012 Pazartesi

KANAAT

“Verilene razı olmak” anlamına gelir.

Kişinin elinde bulunanla yetinmesi, dünya nimetlerinden kısmetine düşene razı olması demektir.

Kuran’da, insanlar dünya hayatının süsü ve cazibesine aldanarak ahireti unutmamaları için uyarılmış, dünya hayatının değersizliği ve geçiciliğini vurgulanmış ve ahiret hayatının tercih edilmesi gerektiği sık-sık anlatılmıştır.
(Al-i İmran,3/14 – Ankebut,, 29/64)

Hz Peygamber de bu gerçeği şöyle dile getirmiştir.
“Kanaatkâr ol ki insanların Allah’a en çok şükredeni olasın”
(İbn Mace, Zühd, 24)

Kanaat öyle bir kuvvettir ki;
Helali bile hırs ile kazanmaya engel olur.

Helal kazancı harama sarf etmeye engel olur.
Akıllı olan güzel rızkına razı olur.

Dünya ve ahiret ölçüleriyle zararlı olmayan rızıktır.
Halk içindeki kanaat sahipleri, halka yardımı bol ve

Halktan istekleri az olanlardır.
Bu da nefsin şehvetlerinden (aşırı isteklerinden)ve hayvani gıdalardan vaz geçmektir.

Nitekim ölüm de bu sonuca varıştır.
Aşığa yakışan yiyecek, içecek, giyecek ve barınaktan kendisine yeteceği kadarıyla yetinmektir.
İsraf etmemektir.
                                *
RAVLİ

 

 

Popüler Yayınlar