Kişinin elinde bulunanla
yetinmesi, dünya nimetlerinden kısmetine düşene razı olması demektir.
Kuran’da, insanlar dünya
hayatının süsü ve cazibesine aldanarak ahireti unutmamaları için uyarılmış,
dünya hayatının değersizliği ve geçiciliğini vurgulanmış ve ahiret hayatının
tercih edilmesi gerektiği sık-sık anlatılmıştır.
(Al-i İmran,3/14 – Ankebut,,
29/64)
Hz Peygamber de bu gerçeği
şöyle dile getirmiştir.
“Kanaatkâr ol ki insanların
Allah’a en çok şükredeni olasın”(İbn Mace, Zühd, 24)
Kanaat öyle bir kuvvettir ki;
Helali bile hırs ile
kazanmaya engel olur.
Helal kazancı harama sarf
etmeye engel olur.
Akıllı olan güzel rızkına
razı olur.
Dünya ve ahiret ölçüleriyle
zararlı olmayan rızıktır.
Halk içindeki kanaat
sahipleri, halka yardımı bol ve
Halktan istekleri az
olanlardır.
Bu
da nefsin şehvetlerinden (aşırı isteklerinden)ve hayvani gıdalardan vaz
geçmektir. Nitekim ölüm de bu sonuca varıştır.
Aşığa yakışan yiyecek, içecek, giyecek ve barınaktan kendisine yeteceği kadarıyla yetinmektir.
İsraf etmemektir.
*
RAVLİ