12 Kasım 2012 Pazartesi

KALE

Konya’nın surları yapılmadan evvel Baha Veled hazretlerinin bugün mezarı olan yerde bir tepecik vardı.

Bir gün Baha Veled katırına binerek oraya geldi, bir müddet burada durdu ve işaretle:

“Benim, benim çocuklarımın ve onların evlat ve ahfadının (oğul oğulları, torunlar, yardımcılar, hizmetkârlar) mezarı burada olacaktır” dedi.

Sultan Alâeddin (Tanrı rahmet etsin) şehrin kalesini tamamlayınca Baha Veled hazretlerinin de bir kere çıkıp bu kalenin etrafını gezmesini rica etti.

Baha Veled hazretleri:
“Sellere ve düşman süvarilerine karşı çok güzel ve kuvvetli bir kale yaptın.

Fakat mazlumların dua oklarına (beddua) karşı ne yapabilirsin,
Çünkü bunlar yüz binlerce kale burçlarını, bedenlerini delip geçerler ve dünyayı harap ederler.

Sen adalet ve ihsan (iyilik etmek, bağış, bağışlama) kalesi yapmağa, hayırlı dualardan askerler vücuda getirmeye çalışıp gayret et.

 Çünkü bu, böyle binlerce kuvvetli surlardan senin için daha iyidir.
Halkın ve dünyanın emniyeti ve âmânı (korunması) ondadır” dedi.

Sultan, Baha Veled hazretlerinin bu işareti üzerine bunun için hazırlandı.
Ölünceye kadar adalet ve ihsandan ayrılmadı ve mesut oldu.

Şiir:
“Kırk hazineye sahip olan Karun yok olup yerin dibine geçti.
Nuşinrevan ise ölmemiştir,

Çünkü o iyi bir ad bırakmıştır”

                                      ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Nuşinrevan:
İran’da 531-579 yılına kadar hükümdarlık etmiş ve doğruluğuyla şöhret bulmuş onan Sasani şahı ki “ADİL” lakabıyla anılır.

                                       *
Yaren, Görünen düşman vardır, görünmeyen düşman vardır.
Görünen düşman bellidir, görünmeyen düşmandan bahsedelim.

Mazlumlara, günahsızlara, gariplere, fakirlere, sakatlara, dullara eziyet edersen kendini Allah’a düşman edersin.

Acımayan biriysen,
Günahsızların bedduaları kötüleri kuşattığından ve arkasından ayrılmadığından başın beladan kurtulmaz.

Allah başka bir zalimi sana musallat ederek cezanı verir.

* Sana ümit bağlamış zayıfların duaları, babayiğitlerin kollarından daha iyi sonuçlar veren iş görür.

Onun için aciz zannedilen iyi kimselere yardım et, dualarını al.
Duayı iyilerden istemelisin.

Değişik biçimde etkisini gösterir ama kalıcıdır.
Buna nefes de denir.

Gözükmez ama etkisini anlarsın.
Peygamberimiz mazlumun bedduasına uğramaktan Allah’a sığınmıştır.

                             *
Adalet.

1.   Aşırı gitmemek ve geri kalmamaktır.

2.   Hak yol üzeri dosdoğru olmaktır.

3.   Dinen haram kılınanları terk etmektir.

4.   Farzları yapmaktır.

5.   Özü bir olmaktır.

6.   Sözü bir olmaktır.

7.   İçi dışı bir olmaktır.

8.   Davranışlarında eşit olmaktır.

9.   Haklıya hakkını vermektir.

10.                  Haksıza cezasını vermektir.

11.                  Suç ve cezada orantılı olmaktır.

12.                  Allah’a ortak koşmamaktır.

13.                  Dini ve inancı küçültmemektir.

14.                  İkiyüzlü davranmamaktır.

15.                  Bozgunculuk yapmamaktır.

16.                  Güçsüze eziyet etmemektir.

                   *
Yaren,
İyi anlamalısın ve bilmelisin ki gördüğün veya aklının anladığından çok büyük bir yaşam ve her an yenilenen, yıkılan, tekrar var edilen bir hareketli oluşumun içindesin.

Anlamak ve kavramak kolay değil ama imkânsız da değil.
Sen, seyirci yerinden meydana gel de oyuncu ol.

Oyunun dıştan güzelliği başkadır, oyun oynarken tadacağın güzellik başkadır.

Futbol oyunu Tanrı oyununun küçültülmüş bir parçasıdır.
Bu dediğimi iyice bir düşün.
Kendini bu oyunun neresinde olduğunu bir bil hele.

                    *
RAVLİ

 

 

Popüler Yayınlar