Sanki her solukta sana bir
kılıç vurulur…
Her solukta bir güçle
karşılaşır, dertlere çatarsın.
Ah eder, dertlenir yanar
yakılırsın.
Gecen gündüzün böyle geçer.
Ne gecen geceye benzer, ne
gündüzün gündüze.
Bu vadiye giren adamın
vücudunda her kılın dibinden, kılıçla değil de kendiliğinden kanlar damlar,
elemler yağar!
Bu adam, donmuş, buz kesilmiş
bir ateştir.
Yahut bu dertle yanıp yakılan
bir buzdur!
Hayran olan adam, bu makama
varınca hayretlere düşer, şaşırır kalır, yolunu yitirir.
Tevhit makamında (birleme)
canına yazılanların hepsini kaybeder.
Hatta kayboluşu bile kaybeder
gider!
Ona sarhoş musun, ayık mı?
Var mısın, yok musun?
Ortada mısın, değil misin?
Yoksa bir kıyıda mısın?
Gizli misin, aşikâr mı?
Fani misin, baki misin?
İkisi de var mı sende?
Yoksa ikisi de değil misin?Bu görünen sen misin, değil misin? Deseler.
Dere ki:
Ben hiçbir şey bilmem ki.Ne onu bilirim, ne bunu.
Aşığım ama kime aşığım?
Onu da bilmiyorum.
Ne Müslüman’ım, ne kâfirim.
Peki,
Neyim ben öyleyse?Aşktan da haberim yok ya.
Hem aşkla dolu bir gönlüm
var, hem gönlünde bir şeycikler yok, bomboş!
***
MANTIK AL- TAYR 2
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Yaren,
Konunun daha iyi anlaşılması için:
RAVLİ KENDİNDEN HABERİ OLMAMAK
RAVLİ BİLEMEMEZLİK
RAVLİ KAPI VE ANAHTAR
RAVLİ HASRETE DÜŞMEK
RAVLİAHRET VE HAYRET yazıp
Googleden okumalısın.
Artık değişme zamanın gelmiştir.
Biliyorsun ki kap boşalmadan tekrar dolmaz.
Her vadide dolduğumuzu boşaltıp
sonraki vadiye kendimizi hazırlıyoruz.
Her vadinin rengi, şekli,
tadı, zevki, verdiği zevk ve haz başkadır.
Her yaşayıştan sonra elbette
ki sende bir şeyler kalır.
Farkında olarak
yaşadıklarından başka farkında olmadan yaşadıklarımız da vardır.
Buna sarhoşluk diyoruz.
Hayal ve rüyada vücudun
hareketsizken, sarhoşlukla anlatılmaya çalışan vücudunun da işin içinde olarak
yaşadıklarımızdır.
Bu sarhoş yaşayışta iraden
senin elinde değildir, adeta sürüklenirsin ama direnmezsin.
Fakat farkındasındır ama bir
şey yamamazsın.
Yani dominantlığın elinden
alınmış takipçi olmuşsundur.
Takipçilikteki boyun eğmenin
huy olarak yerleşmesi sağlanır.
Liderin peygamber veya
dostları olmuştur, sen de takipçi.
Kuralları, sınırları,
engelleri koymak yetkisini bırakmışsındır artık.
Kendini Tanrının öngördüğü yaşam
akışına bırakmışsındır artık.
Biliyorsun ki Tanrı ortak
kabul etmez.
Tanrı ile olan gizli liderlik
savaşın sona ermiştir artık.
Böylece sakinleşirsin.
Zihninin (anlama, bilme,
unutmamak) değişmesi zamanı gelmiştir.
Unuttuğun, etkisiz haline
getirdiğin duyguların ve hislerin etken olmaya başlamıştır.
Sakin ve özgüven dolu bir
yapıya kavuşuyorsun.
Anı yaşamayı öğrenir
değişmelere kolay uyum sağlarsın.
Bilgini sonsuzluğunu ve
öğrenmenin de daha zor olduğunu anlarız.
Ulaştığımız bir gerçek seni başka bir gerçeğe götürdükçe bir önceki gerçeğe çok önem vermene rağmen önemsiz olduğunu anlar şaşkınlaşırsın.
Yaradılışa bakarsın bir tohum
içine konmuş ağacı görmeye çalışır hayrete düşersin.
Bir su damlasının nasıl hayat
taşıdığını görür, öğrenir hayretlere düşersin.
Hakikati bulmaya çalışır
Hakkı bilmek istersin.
Şikâyet etmekten vazgeçersen
beni gör, beni tanı, benden yararlan diye haykırışları duyar, seni kurtarmak
için sana uzanan elleri tutarsın.
Lidere itaat etmek nefsine
ağır gelir ama senin ulaşamadığın gerçeklere o senden önce ulaşmıştır.
Liderini iyi seçersen
kazancın büyük olur.
Sen de liderini takip ederek
onun yolundan gidersen, işaretlerini doğru kabul edersen, yararlanan, fayda
gören biri olursun.
Sevmek ve itaat etmek
önemlidir.
Allah’ın sevdiğini seversen
seni de Allah sever.
İlmini arttırırken Tanrı’yı
övmen, kendini küçültmen gerekir.
Yaren sana öğretilmek
isteneni iyi anlamalısın.
Kendini görür, ismini bilir,
yaptıklarına şahit olursun.
Fakat iç âlemini bilemezsin.
İç âlemini (ruh) bilmelisin
ve ruh âlemine (ruhaniyet) ulaşmalısın.
Bu yaşına kadar iç âleminle
ilgili bilinçli bir eğitim verilmediği için parça-parça öğrendiklerin zihninde
bulanıklık meydana getirmesi normaldir.
Yedi vadi sonunda bulanıklığın
gidecektir.
Görünen şüphesiz görünmeyene
rağmen kolaydır.
Görünmeyen çok zordur.
Görünmeyeni görünür hale
getirmek için kendinde yapman gereken temizlikle gönlünde boşalma sağladıktan
sonra o boşluğa yerleştirmen gereken bir-bir sana sunuluyor.
Bilmediğin bir yerde mecburen
kılavuza güvenip yol alacaksın.
Yola çıkmadan önce kılavuza güvenin tam olarak yola çıkmalısın ve hedefe varana kadar takip etmelisin.
Karşılaşacaklarına hazır ve
hazırlıklı olarak bu yolculuğa devam etmelisin.
Ey yaren, anlama zorluğu,
bilme zorluğu, kafa karışıklığı çok yakında sona erecektir.
Faş olmak diye Hazreti
Mevlana’nın anlattığı birden hepsi açığa çıkacaktır.
Misal: Kapalı bir yerdeki
file her dokunan dokunduğu yere ve kendi bilgisine göre tanımlama yapar.
Biri bir kibrit yakınca bu
filmiş denir.
Bir anda herkes aynı şeyi
söyler.
İşte böyle yaren karanlık
nurla aydınlandığı zaman kafandaki şüphelerin, zanların bir anda kaybolur
hakikati görürsün.
İnşa-Allah bu hayret vadisini
kolay geçmek nasip eder.
Artık fakru fena vadisi
hikâyelerine başlayacağız.
Allah’a emanet olun ey güzel
yarenler.
*
RAVLİ.