12 Kasım 2012 Pazartesi

HAYRET VADİSİ

İstek <> aşk <> marifet <> istiğna (tok gözlülük) <> tevhit vadisinden sonra 6. vadi hayret vadisine geldik.

Sanki her solukta sana bir kılıç vurulur…
Her solukta bir güçle karşılaşır, dertlere çatarsın.

Ah eder, dertlenir yanar yakılırsın.
Gecen gündüzün böyle geçer.

Ne gecen geceye benzer, ne gündüzün gündüze.

Bu vadiye giren adamın vücudunda her kılın dibinden, kılıçla değil de kendiliğinden kanlar damlar, elemler yağar!

Bu adam, donmuş, buz kesilmiş bir ateştir.
Yahut bu dertle yanıp yakılan bir buzdur!

Hayran olan adam, bu makama varınca hayretlere düşer, şaşırır kalır, yolunu yitirir.

Tevhit makamında (birleme) canına yazılanların hepsini kaybeder.
Hatta kayboluşu bile kaybeder gider!

Ona sarhoş musun, ayık mı?
Var mısın, yok musun?

Ortada mısın, değil misin?
Yoksa bir kıyıda mısın?

Gizli misin, aşikâr mı?
Fani misin, baki misin?

İkisi de var mı sende?
Yoksa ikisi de değil misin?

Bu görünen sen misin, değil misin? Deseler.

Dere ki:
Ben hiçbir şey bilmem ki.
Ne onu bilirim, ne bunu.

Aşığım ama kime aşığım?
Onu da bilmiyorum.

Ne Müslüman’ım, ne kâfirim.

Peki,
Neyim ben öyleyse?
Aşktan da haberim yok ya.

Hem aşkla dolu bir gönlüm var, hem gönlünde bir şeycikler yok, bomboş!
                                    ***
MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri.
M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                      ***

Konunun daha iyi anlaşılması için:

RAVLİ KENDİNDEN HABERİ OLMAMAK

RAVLİ BİLEMEMEZLİK

RAVLİ KAPI VE ANAHTAR

RAVLİ HASRETE DÜŞMEK

RAVLİAHRET VE HAYRET yazıp Googleden okumalısın.
Yaren,
Artık değişme zamanın gelmiştir.
Biliyorsun ki kap boşalmadan tekrar dolmaz.

Her vadide dolduğumuzu boşaltıp sonraki vadiye kendimizi hazırlıyoruz.
Her vadinin rengi, şekli, tadı, zevki, verdiği zevk ve haz başkadır.

Her yaşayıştan sonra elbette ki sende bir şeyler kalır.

Farkında olarak yaşadıklarından başka farkında olmadan yaşadıklarımız da vardır.

Buna sarhoşluk diyoruz.

Hayal ve rüyada vücudun hareketsizken, sarhoşlukla anlatılmaya çalışan vücudunun da işin içinde olarak yaşadıklarımızdır.

Bu sarhoş yaşayışta iraden senin elinde değildir, adeta sürüklenirsin ama direnmezsin.

Fakat farkındasındır ama bir şey yamamazsın.

Yani dominantlığın elinden alınmış takipçi olmuşsundur.
Takipçilikteki boyun eğmenin huy olarak yerleşmesi sağlanır.

Liderin peygamber veya dostları olmuştur, sen de takipçi.
Kuralları, sınırları, engelleri koymak yetkisini bırakmışsındır artık.

Kendini Tanrının öngördüğü yaşam akışına bırakmışsındır artık.
Biliyorsun ki Tanrı ortak kabul etmez.

Tanrı ile olan gizli liderlik savaşın sona ermiştir artık.
Böylece sakinleşirsin.

Zihninin (anlama, bilme, unutmamak) değişmesi zamanı gelmiştir.
Unuttuğun, etkisiz haline getirdiğin duyguların ve hislerin etken olmaya başlamıştır.

Sakin ve özgüven dolu bir yapıya kavuşuyorsun.
Anı yaşamayı öğrenir değişmelere kolay uyum sağlarsın.

Bilgini sonsuzluğunu ve öğrenmenin de daha zor olduğunu anlarız.

Ulaştığımız bir gerçek seni başka bir gerçeğe götürdükçe bir önceki gerçeğe çok önem vermene rağmen önemsiz olduğunu anlar şaşkınlaşırsın.

Yaradılışa bakarsın bir tohum içine konmuş ağacı görmeye çalışır hayrete düşersin.

Bir su damlasının nasıl hayat taşıdığını görür, öğrenir hayretlere düşersin.
Hakikati bulmaya çalışır Hakkı bilmek istersin.

Şikâyet etmekten vazgeçersen beni gör, beni tanı, benden yararlan diye haykırışları duyar, seni kurtarmak için sana uzanan elleri tutarsın.

Lidere itaat etmek nefsine ağır gelir ama senin ulaşamadığın gerçeklere o senden önce ulaşmıştır.

Liderini iyi seçersen kazancın büyük olur.

Sen de liderini takip ederek onun yolundan gidersen, işaretlerini doğru kabul edersen, yararlanan, fayda gören biri olursun.

Sevmek ve itaat etmek önemlidir.
Allah’ın sevdiğini seversen seni de Allah sever.

İlmini arttırırken Tanrı’yı övmen, kendini küçültmen gerekir.
Yaren sana öğretilmek isteneni iyi anlamalısın.

Kendini görür, ismini bilir, yaptıklarına şahit olursun.
Fakat iç âlemini bilemezsin.

İç âlemini (ruh) bilmelisin ve ruh âlemine (ruhaniyet) ulaşmalısın.

Bu yaşına kadar iç âleminle ilgili bilinçli bir eğitim verilmediği için parça-parça öğrendiklerin zihninde bulanıklık meydana getirmesi normaldir.

Yedi vadi sonunda bulanıklığın gidecektir.
Görünen şüphesiz görünmeyene rağmen kolaydır.

Görünmeyen çok zordur.

Görünmeyeni görünür hale getirmek için kendinde yapman gereken temizlikle gönlünde boşalma sağladıktan sonra o boşluğa yerleştirmen gereken bir-bir sana sunuluyor.

Bilmediğin bir yerde mecburen kılavuza güvenip yol alacaksın.

Yola çıkmadan önce kılavuza güvenin tam olarak yola çıkmalısın ve hedefe varana kadar takip etmelisin.

Karşılaşacaklarına hazır ve hazırlıklı olarak bu yolculuğa devam etmelisin.

Ey yaren, anlama zorluğu, bilme zorluğu, kafa karışıklığı çok yakında sona erecektir.

Faş olmak diye Hazreti Mevlana’nın anlattığı birden hepsi açığa çıkacaktır.
Misal: Kapalı bir yerdeki file her dokunan dokunduğu yere ve kendi bilgisine göre tanımlama yapar.

Biri bir kibrit yakınca bu filmiş denir.
Bir anda herkes aynı şeyi söyler.

İşte böyle yaren karanlık nurla aydınlandığı zaman kafandaki şüphelerin, zanların bir anda kaybolur hakikati görürsün.

İnşa-Allah bu hayret vadisini kolay geçmek nasip eder.
Artık fakru fena vadisi hikâyelerine başlayacağız.

Allah’a emanet olun ey güzel yarenler.

                                   *

RAVLİ.

 

Popüler Yayınlar