12 Kasım 2012 Pazartesi

HEDİYE

Padişah, bir kula elbise ihsan etti.
Kul, elbiseyi alıp yola çıktı.

Elbise yolda tozlanmıştı;
Derhal o tozları yeniyle (giysinin koluyla) süpürmeye koyuldu.

Bunu görüp hoşlanmayan biri, padişahım, senin verdiğin elbisenin tozlarını silkti, diye padişaha haber verdi.

Padişah, bu hürmetsizliği kötü buldu, derhal o zavallıyı astırdı.

Bu suretle de hürmeti olmayanın padişah yanında da değeri olmadığını bildirmiş oldu.

                                      ***
MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                       ***
HEDİYE:

İnsanlar arasında sevgi ve dostluk göstergesi olarak veya başka bir sebepten karşılık beklemeden verilen nesneye denir.

Hz. Peygamber, hediyeleşmenin insanlar arasındaki sevgi ve dostluk bağlarını güçlendirdiğini, cimrilik, kıskançlık ve bencillik gibi kötü duyguları giderdiğini ve rızkın genişlemesine sebep olduğunu belirterek hediyeleşmeyi teşvik etmiştir.

Verilen hediyelerin haklı bir sebep sebep bulunmadıkça geri çevrilmemesini istemiştir.

Kendisi de çeşitli insanlara hediyeler vermiş, temiz ve helal olduğu müddetçe verilen hediyeleri kabul etmiş ve hediyelere yine hediye ile karşılık vermiştir.

Hediyeden karşılık beklemek veya verilen hediyeyi geri istemek doğru değildir.

Rüşvet amaçlı verilen hediye ağır bir dille kınanmış ve yasaklanmıştır.

                                         ***

Tozunu silkme ne demektir?
Dövmek anlamına gelir.
                                            *
Yaren hikâyede hediye alanın; hediyeye değer verilmediği hatta hakaret anlamı gelen döverek hareket etmesi o kişiyi hayatından etti.

İşin Türkçesi şu: Tanrı sana birçok görünen görünmeyen hediyeler verdi ve vermekte devam ediyor.

Hayat verdi, ruh verdi, gönül verdi, akıl verdi, kalp verdi, gören göz verdi, tutan el verdi, yürüyen ayak verdi, rızık verdi de verdi...

Yaren hak edişin olmadan bu verilenler sana Tanrı’dan hediye.
Senin hak edişin yok ki.

Bütün bir ömür seccadeden kalkmadan namaz kılsan gözün bedelini ödeyemezsin.

Tanrının sana verdiği bu hediyelerin farkında olarak hareket et ki elinden alınmasın.

                                      ***

RAVLİ

                                                                                                                                              

 

 

Popüler Yayınlar