Tanrım, canımız, senin hamt
bahçende ululuk sıfatlarını övmede hayran bir hale geldi.
Senin metih ve sena şekerini
yiyen, onunla beslenip yetişen gönül dudusu, aşkınla mest oldu, güzel seslerle
şakıyan bir bülbül kesildi.
Acizlik durağında şaşırıp
kaldı, parmağını dişleyip durmada!
Tanrı’dan sonsuz rahmetler,
seçilmiş Peygamber’in ruhuna olsun!
Kitap, Tanrı ayı olan recebin
yirminci Salı günü öğle vakti bitti.
Huzur içinde, zevk ve
sefalarla, Tanrı’nın lütfüyle iyi bir halde, sağlık esenlikle tamamlandı.
Tamamlandığı zaman, ululuk
ıssı Tanrı Resulü’ nün hicretinden beş yüz seksen üç yıl geçmişti.
İşte bu tarihte bütün erlerin
içinden ATTAR söz söyledi;
Sen de ersen onu hayırla an!
“Tanrı nimetlerini saysanız,
saymaya kalkışsanız” dedi de sonra “Saysanız ki” sözüyle bize yanıp yakılma ve
dert verdi.
Daima rahmete mazhar olan
Peygamber, bizim derdimize merhem, canımıza devadır.
Ey peygamber, can, senin
işlerine tamamıyla alınmış kalmış, vuslatına susamıştır.
Lütfet de ona bir bak, bir
bak da o da senin cemalini görsün!
İşte gönül, böyle hayretler
içinde tek başına kalmış, gâh hamt etmede, gâh dertlenip durmadaydı.
Ulu Tanrı, yardım etti,
kapılar açtı, bu kitabın tamamlanmasını nasip etti.
Allah daha iyi bilir ya;
Bu kitap, Arşı yaratana
övgülerle tamamlandı.
BİTTİ
********
MANTIK AL- TAYR 2
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde
bulundurmanı önemle öneririm)
*****