Bir müflis (parasız-züğürt) bu padişaha âşık oldu.
Padişah, bunu duyunca yol
azıtmış aşıkı çağırdı da
Dedi ki:” Bir padişaha nasıl oldu da âşık oldun?
Şimdi iki işten birini seç.
Sana, başına gelecek şeyi birden
söyleyivereyim;
Başının kesilmesini mi
istersin, buradan defolup gitmeyi mi?
Ya bu şehri, bu ülkeyi
bırakır, başını alır gidersin…
Yahut da aşkımda başında
olarak bu dünyayı terk edersin!”
O adam, gerçek âşık olmadığı
için bırakıp gitmeyi seçti.
O züğürt gitmeyi seçince padişah buyurdu, derhal başını kestiler, bedeninden ayırdılar.
O züğürt gitmeyi seçince padişah buyurdu, derhal başını kestiler, bedeninden ayırdılar.
Bir perdeci (sekreter), onun
suçu yoktu padişahım;
Neden vurdurdun boynunu dedi.
Padişah dedi ki:
“ Çünkü o gerçek bir âşık değildi…
“ Çünkü o gerçek bir âşık değildi…
Bizim aşkımızda sadık değil
o.
Eğer hakikaten âşık olsaydı,
hakikaten aşk eri bulunsaydı burada başının kesilmesini kabul ederdi.
Başı sevgiliden daha iyi olan
adamın aşk davasına kalkışması ayıptır, günahtır!
Eğer benden başının
kesilmesini isteseydi padişahı ülkesinden kaldırır, adeta kendisi padişah
olurdu.
Huzurunda beline hizmet
kemerini kuşanır, âlemin padişahı olduğum halde onun yoksulu (hizmetçisi)
kesilirdim.
Fakat aşkta kuru bir davası
vardı yalnız…
Onun derdine başının
kesilmesi devadır (İlaç) ancak!
Kim bana âşık olur da sonra
baş kaygısına düşerse kuru davacıdır, eteği bulaşıktır o adamın “
*
Bu hikayeyi, her nursuz pirsiz (Yol gösteren yaşlı bilge) kişi, onun aşkına dair yalan davalara kalkışmasın diye söyledim.
Bu hikayeyi, her nursuz pirsiz (Yol gösteren yaşlı bilge) kişi, onun aşkına dair yalan davalara kalkışmasın diye söyledim.
“ Mademki aşk yoluna
bilgisizlikle geldin, bu işe ehil değilsin;
Gecen hayırlı
olsun!(Karanlıklarda veya uykuda hayırla kal)
*
MANTIK AL- TAYR 1
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M.E.B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI (
Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Yaren,
Aşk imkânlarını değil,
kendisini sevmektir.
Aşk içten ilgiyi, anlayışı,
tepki vermeyi, dürüstlüğü ve zevk alabilmeyi içerir.
Sevgi sahip olma duygusuyla
yapıldığı zaman yanlıştır,
Sevilen kişinin yok
edilmesine neden olur.
Sevgi doğru geliştiği zaman
ve tamamlanmasına yaklaşıldığında his dünyası devreye girer.
His dünyası ani coşku ve
kararların uygulandığı alandır.
His dünyasındaki kişi en
zayıf durumunu yaşar.
Kalbinden ve meleklerden
haber geldiği gibi İblisten de haber gelir.
Tuzakların çok olduğu, karar
vermede vidanın ve aklın tereddüt ettiği, aklının karıştığı dalgalı bir denizin desin demektir.
Din esaslarını önemser ve
uygularsan sağ salim yoluna devam edersin..
Kişisel çözüm yollarına
girersen gerisin geriye dönersin.
Aşkı hiç tanımadan gerisin
geriye dönmek, nefsinin isteklerine boyun eğdiğin dendir.
Âşıklarda ölüm korkusu
yoktur, ellerindekileri yitirmeye aldırış bile etmezler.
Aşk gönül vermek, candan
sevmektir.
Kişiyi bütün huylarıyla
sevmektir, olduğu gibi kabul etmektir.
Tanrının aşkı kendinedir.
Seni sevmesini bekleme.
Senin ona aşkın varsa ancak
onda yok olmadır.
Başka seni sevmesi için yol
arama.
Aşk yolu basamak
basamaktır.
Aşağıda olan âşık, yukarıdaki
aşığa secde eder.
Su suyla, akıl akılla, sevgi
de sevgiyle çoğalır.Yaren daha da açık konuşursak Tanrı imkânlarına sahip olayım, istediğim gibi kullanayım diye seviyorum diyemezsin.
Bu isteğine yol yok.
Tanrı imkânlarını kullanmak
için Tanrı’yı seviyorum diyorsan bu bir iddiadır.
Tanrı bunun doğruluğunu belalarla imtihan eder.
Tanrı bunun doğruluğunu belalarla imtihan eder.
Hadisi şerifte açıkça
söylenmiştir. Mealen:
Peygamberimize biri gelip
dedi ki:”Allah’ı çok seviyorum”
Peygamberimiz cevap verdi:
“Belaya hazır ol”
O kişi peygambere dedi ki:”
Seni çok seviyorum”
Peygamberimiz cevap verdi: “
Fakirliğe hazır ol”
*
Çoğalmak ve bir düzene girmek
istiyorsan, canla başla bir yaşlı bilge ara (Pir).
Onun gölgesinde eminliğe ve
esenliğe ulaş.
Pir yol gösteren ve kendisine
uyulan akıllı kişidir.
Akıllı önem sırasına kor, en
önemliyi öğrenir ve yapar.
Tanrı her şeyden önce Akl-ı
Küll’ü (bütün aklı) yarattı ve üç marifet verildi.
1.
Rabbini tanımak
2.
Nefsini tanımak.
3.
Mevla’ya muhtaç
olduğunu bilmek.(Divan-ı Kebir)
Yani
yaren, istediğinin ne olduğunu, nasıl bir yol alacağını, hangi kurallara
uyacağını, muhtemel nelerle karşılaşacağını, nasıl bir sonuç alacağını
öğrendikten ve bunların çalışmasını yapabileceğini, sıkıntılarına
katlanabileceğini kabul ettikten ve karar verdikten sonra iddia et.
Cahilce,
bilgisizce, kılavuzsuz iddian kuru bir laftan ileri gitmez.
Ama o söz ağzından çıktığı için, sen unutsan
bile sorumlu tutulursun.
*
Özel.
Çocukla alışverişe gitmeden
önce ne yapmalısın?
Neleri ve ne kadar alacağını
konuştuktan sonra,
Çocuk yanlış yaptığında ne
demelidir?
Sen değil, yaptığın şu iş
yanlış demelisin.
Çocuğun ret edişi önemsenmeli
midir?
Evet.
Önemsemezsen gittikçe
tırmanan ve çoğalan ret edişlere sebep olur.
İlk tepki alışık olmadığı
ortamı ret ediştir.
Dikkatsiz, dikkati dağınık
çocuk için öncelikle ne yapmalıyız?
Neye önem vereceğini baştan
söyleyerek,
Konuşulmayan ama dikkat
çekici davranışlar nasıl değerlendirilmelidir?
Uyarıları önem derecesine
göre söze çevirerek tepki alınarak değerlendirilir.
Geçmişten üzüntü, gelecekten
kaygı duyup üzülmeli miyiz?
Hayır.
Geçmişten ders almalıyız,
gelecek için umut beslemeliyiz.
*