20 Kasım 2012 Salı

ZÜLEYHA VE YUSUF

Züleyla’nın büyük bir debdebesi (gösterişi), yüceliği vardı.
Gitti, Yusuf’u zindana attırdı.

Bir köleye dedi ki:
“Hemen şimdicik Yusuf’u yık, adamakıllı sopa vur,

Kolunu kuvvetle kaldır, indir sopayı;
Öyle bir döv ki ta uzaktan AH ettiğini duyayım!”

Köle, emre göre Yusuf’u dövmeye niyetlendi ama yüzünü görünce kıyamadı.

Ve iyi kalpli köle, orada bir pösteki bulundurduğunu gördü, sopayı ona vurmaya başladı.
Köle her sopayı indirdikçe Yusuf, mahsustan zarı-zarı feryat etmekteydi.

Züleyha, uzaktan Yusuf’un feryadını duydukça
“Vur; adamakıllı vur be adam” diye bağırıyordu.

Köle dedi ki: “ Ey güneş yüzlü Yusuf, Züleyha gelir de

Sırtında hiçbir sopa izi bulunmadığını görür, anlarsa şüphe yok ki beni berbat eder, sıkıştırır, bitirir!

Omzunu aç, dişini sık.
Adamakıllı sopaya dayan.

Bu sopa, sana fena tesir edecek ama Züleyha görürse affeder hiç olmazsa!”
Yusuf, elbisesini sıyırdı, soyundu;
Yedi kat göğe bir gürültüdür düştü.

 Köle elini kaldırıp Yusuf’a öyle bir vurdu ki Yusuf, yüzükoyun yere kapaklandı.

Züleyha, bu sefer Yusuf’un ah edişini duyar duymaz, yeter dedi;
Bu seferki AH, ta içten çıktı.

Bundan önceki ahlar ehemmiyetsizdi.
Bu sefer ki AH, ta can evinden yüceldi!

Bir yasta yüzlerce ağlayıcı olsa yine dert sahibinin AHI, tesir eder.
Bir yerde yüz tane dertli, halka kurup otursa halkanın kaşı, yine dertli olandır.

Sen de dert sahibi olmadıkça erlerin safında er sayılmazsın.
Birisinde aşk derdi, aşk yanışı varsa hiç sabrı, kararı mı kalır;
Gece mi karar edebilir, gündüz mü?

                                           ***
**Dert sahibi olmadıkça erler safında mert sayılmazsın!

**Kimde aşk derdi, aşk yanışı varsa nerde gece, kararı olacak, gündüz sabrı!

Buradan oraya, orada bulunan bir şeyi götürürsen neye yarar?
Nasıl olur da bu armağan makbule geçer?

Orada bilgi de var, sırlar da var;
Hele meleklerin ibadetleri pek çok!

***Sen bir hayli can yanışıyla gönül derdi götür.
Çünkü orada hiç kimse, bunlardan bir nişan veremez.


                                     ********
MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri.
M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                      *****
RAVLİ
             

Popüler Yayınlar