Oğluna şöyle demiş:” Oğlum,
işte, taşlı bir yüzük.
Bunu, benim varisim olduğunu
hatırlamak için sakla ve sen de kendi evlatlarına aktar.
DEĞERLİDİR, GÜZEL GÖRÜNÜR ve
BOLLUĞA BİR KAPI AÇMA KAPASİTESİNE SAHİPTİR.”
Yıllar sonra, bir oğlu daha
olmuş.
Yeterince büyüdüğünde, akıllı
adam ona AYNI ÖĞÜTLE birlikte bir başka yüzük vermiş.
Üçüncü ve son oğlu ile de
aynı şey olmuş.
Baba ölüp oğullar büyüdüğünde, her biri yüzüklerden birine sahip olduğu için öncelikli kendi yüzüğünün olduğunu iddia etmiş.
Ancak hangisinin daha değerli
olduğundan emin olamamışlar.
Her biri, kendi yüzüğünün
daha değerli ya da güzel olduğunu iddia eden yandaşlar toplamışlar.
Ancak “”BOLLUĞA AÇILAN KAPI”
hem anahtar sahipleri, hem de onların yakın destekçileri için bir sır
olmuş(Esas anlam gizlenmiş).
Hepsi yüzüğün:
Öncelik sırası,
Yüzüğün değeri,Görüntüsü ile meşgul olmuş.
*Sadece bir kaçı bakmış,
babanın bahsettiği hazinenin kapısına.
Ama yüzüklerin sihirli bir
gücü varmış.
Anahtar gözükmesine rağmen
hazine kapısı gözükmüyormuş, ancak uygun davrananlara
hazine kapısı kendini gösteriyormuş.
Uygun davranışta; İnsanlar
REKABET ETMEDEN, BİRİNİ
DİĞERİNE ÜSTÜN KILMADAN düşündükleri zaman o kapı kendini gösteriyormuş.
Hazinenin bitmek tükenmek
bilmeyen bir özelliği varmış.
Üç yüzüğün yandaşları,
yüzüğün erdemleri, hakkında, aralarından öğrendikleri hikâyeleri biraz farklı
anlatmaya devam etmişler,
Birinci gurup: Hazineyi bulduklarını düşünüyorlarmış.
İkinci gurup: Bu bir benzetme işi demiş.Üçüncü gurup: Bu bir mesafe ve oldukça uzak bir geleceğe kapı açan meseledir demiş.
***
MEVLANA VE GİZEMLİ SUFİ BİLGELİK
HİKÂYELERİ. IDRIES SHAH. ÇEV. MERVE DUYGUN. 2009
BUTİK YAYINCILIK VE KİŞİSEL GELİŞİM HİZ. TİC. LTD. ŞTİ.YAYINI
(Bu kitabı temin ederek evinde bulundurmanı önemle tavsiye ederim)
***
Yaren,
Sırasını bekleyen, değerini
bilen, hakikati olduğu görür ve bundan yararlanır.
Olgun insan anahtardır, uygun
insan kapıdır.
İkisi bir araya gelince
hazine kapıları açılır.
Sır buradadır.
Olgunluk ve uygunluk için
sır:
Birincisi:
Rekabete girişmeden, yani
yarış ve iddiadan uzak olarak kendine düşen görevi hakkıyla yapmaktır.
İkincisi: Birini diğerinden
üstün görmemektir.
Yani yaren, yaratılanlar bir
olan yaratandan dolayı eşit hakkı olduğunu düşünerek davranmaktır.
Bu her yaratılanın özelliğine göre görev yapmasıdır.
Yani eşitlik dediğimiz zaman herkes aynı anlamına değildir.
Aklına, fikrine, fiziki
gücüne göre hizmet etmede eşit davranılması olarak anlamalıyız.
Bazı insanlar görsel bir şey
olmadan anlamadıklarından yüzük hikâye edilmiş.
Yüzük, komuta etmek ve kontrol
etmek anlamında simgedir.
Tekrar toplarsak verilen
mesaj şudur:
Komuta ve kontrol etmek için
eline güç (olanak) geçirmek istiyorsan, eşit mesafede, yarışmasız ve iddiasız
düşünmeyi ve davranmayı öğrenmelisin. ( Bu hazinenin kapıdır)
Geçmişten miras olarak gelen
anahtar konumundaki söz ve davranışları elinde, parmaklarında bulundurman
lazımdır.
Yani daima görüp
hatırlayacağın durumda olması lazımdır.
(Bu hazine kapısının anahtarıdır)
Peygamberimiz maksadımıza
ulaştıran, uğurlu sayılan eşyayı yanımızda taşımamızı önermiştir.
*
RAVLİ