Dedi ki:” Şu gün dünyada özel
bir şekilde biriktirilmeyen sular kaybolacak, sonra insanın aklını alacak su
verilecek” Dedi.
Bu öğüdü tek bir adam dinledi.
Aklı almayan sudan suları
topladı ve onları güvenli bir yere sakladı. Suyun karakterinin değişmesini bekledi.
O tarihte sular çekildi.
Öğüt dinleyen adam
biriktirdiği suyun yanına gidip o sudan içmeye devam etti.
Sular tekrar geldi insanoğlu
bu değişen sudan içerek yaşamını devam ettirmeye başladı.
Ancak bu yeni suyu içenlerin
öncekinden farklı düşünüp konuştuklarını gördü.
Yeni sudan içenler geçmişteki
söyleneni, olup biteni hiç hatırlamıyorlardı.
Hızır aleyhisselam tekrar
insanlarla konuşmaya çalıştığı zaman ona kimi dostluk gösterdi, kimi düşmanlık.
Anlayış göstermediler.
Öğüt dinleyip su biriktiren
adam biriktirdiği sudan her gün içerek aklını korumaya çalıştı.
Ama bu farklı bir şekilde
yaşamanın, davranmanın ve düşünmenin yalnızlık getirdiğini gördü.
Yalnızlığa
katlanamayacağını anladı.
Yeni sudan içti ve diğerleri
gibi aklı alınmışlar gibi oldu.
Biriktirdiği suyu ve yeri
unuttu.
Karıştığı topluluk eskiden
deliydi, şimdi aklı başına geldi demeye başladılar.
*
MEVLANA VE GİZEMLİ SUFİ
BİLGELİK HİKÂYELERİ. IDRIES SHAH. ÇEV. MERVE DUYGUN. 2009
BUTİK YAYINCILIK VE KİŞİSEL GELİŞİM HİZ. TİC. LTD. ŞTİ.YAYINI
***
Yaren,
Halktan anlayış bekleme.
Ya dostundur ya da
düşmanındır.
Bu gerçeği duygusal ve dinsel
yumuşamalarla değiştiremezsin.
En iyisi dost olmaya çalış.
Doğru olan aklını iyi
korumandır.
Önerilen yalnızken ve iç
dünyanda aklını muhafaza etmek, halk arasına karıştığın zaman onlar gibi
davranıyormuş gibi yapmaktır.
Yani akıllı olduğun anlaşılırsa sayısız
düşmanın çoğalır, akılsız gözükmek seni rahat ettirir.
Yani bir neyi ikiyüzlü
davranmak gibi gözükse de kıymetli bir şeyi korumak için nasıl saklarsan o
şekilde saklamak, saklanmak daha öne çıkan davranıştır.
Yani anlayışla farklılık
oluşur.
Anlayışı olmayan topluluk
içinde sıradan birey olarak yaşar gider.
Anlayışı olmayan topluluk
içinde isen farklı oluşuna deli diye tanımlarlar.
Anlayış: Söylenir veya bizzat
görür ama bundan ne ders alır ne de örnek alır.
O kişi çıkarı ve hoşlanması
nasılsa o şekilde davranır.
Bu yönlü davranışa
anlayışsızlık denir. Yani sonuçları düşünmez o andaki elde edişi önceliklidir ve önemlidir.
Beynin ön lobu ile kısa süreli düşünür, yarar, zarar diye hemen karar verir ve uygular.
Yaren bu kitabı almanı ve el
altında bulundurmanı öneririm.
*
RAVLİ