27 Kasım 2012 Salı

OĞUL İLE ÖVÜNMEK

Nefsini kırmakla çok mücadele eden Baha Veled hazretlerinin ağzında pek az dişi kalmıştı.

Geceleri namaz kılmaktan, gündüzleri dünyalık isteklerin tesirinden kurtulmak için uğraşıdan bir an olsun boş kalmazdı.

 Gönülden bağlı müritleri bunun sebebini sordular.

Baha Veled:
“Bunların hepsi çocuklarımızın ve dostlarımız içindir” buyurdu.

                                 *
Yüreği aydın bir aziz Baha Veled hazretlerini bir gece rüyasında gördü:
Baha Veled son derecede yücelmiş, başı arşın ayaklarına ulaşmıştı.

Kendisinden bu mertebeye (yüceliğe) ne ile ve ne sebeple eriştiğini sordu.

Baha Veled hazretleri:
“Oğlum Celaleddin Muhammed’in geçirdiği meleklere yaraşır hayat ve onun yüce tavır ve hareketleri sayesinde eriştim.

Çünkü bütün velilerin ruhları, göklerin ruhani sakinleri ve yüce Arşın nurlu varlıkları onun cemaline (yüzüne) âşık olmuşlardır.

Kemale (olgunluğa) ermiş bütün veliler, onun bu tavır ve hareketini beğeniyorlar.

Benim ruhum da bu halin verdiği zevkle övünüyor.

Hatta öyle öğünüyor ki, Tanrı’nın kerim ve yüce olan Arş engel olmasa benim boyumun yüksekliği boşluk âleminin sınırlarını bile geçecek ve öyle bir yere erişecek ki mekânlar o yerin heybetinden lâmekân (mekânsız) olacaklardı” dedi.

Şiir:

Bu kadarı öğrencilerimize verdiğimiz derstir,
Bu savaş meydanındaki mücadelemiz,

Yer mefhumuna yol olmayan bir yere kadar gider,
(Zihinde tasarlanmış olmayan, gerçek olan yere kadar gider)

Orada Tanrı Ay’ının parıltısından başka
Bir şey görünmez,

Bu yer bütün vehimlerden (şüphelerden) ve tesirlerden uzaktır,
Bütün nurların aslı ve hakikatidir,

Bu nur surette (görünüşte) ve manada (gerçekte) ne kadar nur varsa onların aslıdır.

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Yaren,

Kendini kurtardıktan sonra çocuklarının ve dostlarını da yanlıştan kurtarmak için uğraşıya devam etmelin.

Büyüklerimiz âdeti budur.
Benden sonra tufan dememişlerdir.

                                          *
Kendini yetiştirmek ve olgunluğa ulaştırdıktan sonra iş çalışma bitmiyor.

Sonra gelenlere birikimini aktararak onların gelişmeleri için yolunu aydınlatman gerekiyor.

Deneyimlerinle, çalışmalarınla ulaştığın gerçekliği sonra gelene hediye ederek o noktadan daha ileri gitmesi için zemin oluşturmalısın.

Mevlana hazretleri:
“Benim evladım belimden gelen değil, yolumdan gelendir” buyurmuştur.

Ey yaren, çocuğun senden daha ileride değilse babalık görevimi yapmamışın demektir.

Ey yaren, kardeşin senden daha ileri gitmemişse kardeşlik görevini yapmamışsın demektir.

Hep daha ileri gitmek için, bilgi ve deneyimlerimizi paylaşarak hareket etmeliyiz.

Burada yanlış yönlendirme olmamasına çok dikkat etmeliyiz.

Gerçek arayışında daha önce bu gerçeğe ulaşmış büyüklerimizden yararlanmamız bize çok zaman kazandırır.

Ahrette övüncümüz eser bırakmamızla olur.
En güzel eser insanlığa faydalı olan evladını yetiştirmektir.

Hem dünyada, hem gökyüzünde, hem ahrette, beğenilen bir evlat yetiştirmek elbette övünülecek iştir.

Tanrı’nın beğeneceği işleri yaparsan elbette bütün varlıklar seni beğenir.
Her ulu kişinin örnek aldığı peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’dır.

Mevlana’nın 6-7 beyti:

“Herkes kendi zannınca bana dost olur,
Sohbetimden bir şeyler öğrenmek ister”

“Gerçi sırrım, feryadımdan uzak değil,
Lakin her göz ve kulakta bunu sezecek nur yok”

İşte böyle yaren övgücü olarak konuşmak yerine Hz. Mevlana’nın sırrını zan olarak değil de gerçeklik olarak anlamaya ve yararlanmaya çalışıyoruz.

Mevlana’yı yetiştiren büyüğümüzün evladı sayesinde ruhlar âleminde ne denli mutlu ve kutlu olduğunu anladık.

Güzel bir evladın olmasını istemek yeterli değildir.

Güzel bir evlat istiyorsan önce kendin güzelliklere ulaşmalısın, kendine mal etmelisin sonra evladına miras bırakmalısın.

Evladın da o mirası daha güzelleştirecek yapıda olması için yetiştirmelisin.
Yaren dilemek ve istemek asla yetmez.

İlle de aydınlık yolda çalışmalısın.
İstediğini sana vermek için Tanrı çalışmanın içine koyduğunu bilmelisin.

İstediğinin nerde olduğunu öğrendin haydi bir yerden işe başla.
Ne ekersen onu biçersin.

Ektiğine iyi bakarsan iyi ürün alırsın.

                           *

RAVLİ

 

 

Popüler Yayınlar