27 Kasım 2012 Salı

NEFİS KÖPEĞİ

Bir gece Abbase dedi ki:

 “Ey burada bulunanlar, bu alem, tamamıyla kafirlerle dolsa..
Sonra da bütün bu yolsuz kâfirler doğru bir yürekle imanı kabul etseler.

Bu olabilirdi…
Olabilirdi ama yüz yirmi dört bin peygamber geldiği halde.

Bu kâfir nefis, ne bir an Müslüman oldu,
Ne bu âlemde öldü gitti!

Bu olmadı…
Hâlbuki kâfirler Müslüman olabilirdi.

Bilmem, aradaki bu aykırılık neden meydana geldi?
Biz, hep kâfir nefsin hükmündeyiz…

İçimizde kâfir beslemekteyiz.
Bu buyruğa uymayan nefis, kâfirdir…

Onu öldürmek nasıl da kolay olur?

Bu nefis, iki yoldan (Hem kâfir üstelikte içimizde yaşıyor) yardıma nail oldukça mahvolursa şaşılır doğrusu!

Gönül, bu ülkenin tek binicisidir…
Bu köpek nefis de gece gündüz onun nedimidir(sohbet arkadaşı), onun dalkavuğudur!

(Dalkavuk: Kendisine çıkar ve yarar sağlayacak olanlara aşırı saygı ve hayranlık göstererek yararlanmak isteyen kimse)

 Bir de bu süvari atı( Akıl) sürüp geldi mi köpek nefis de avlanmak için ardından koşar.

Gönül sevgilinin tapısında ne avlanır, ne elde ederse nefis hemencecik onu, gönülden kapar!

(Gönül yolundan kazanımları benlik duygusuna çevirerek hoşlanma yoluyla kendine alır)

Bu köpeği erlikle bağlayan kişi(Kontrolüne alan), iki âlemde de aslanı kementle tutmuş, bağlamış demektir.

Bu köpeği kendisine etkisiz hale kişinin ayakkabısının tozunu hiç kimsecikler görmemiş, bulamamıştır.

Bu köpeği sağlam iplerle bağlayanın toprağı, başkalarının kanından yeğdir(Tercih edilendir)

                                      *
Senin nefsin, hem şaşı, hem kör…
Hem köpek, hem tembel, hem de kâfir!

                                    ***
MANTIK AL- TAYR 1 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M.E.B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                      ***
 NEFS

Allah’ı bilmek istiyorsan önce nefsini bilmen gerek.
İnsan ruhu, bir aynadır.

Gönül görünüş yeridir.
Bedenin sana acı ve zevk veren kısmını geçersen, kalb zevkini bulur, aşk nuru ile dolar, birlik âlemine gidersin ve hakkı bulup onunla kalırsın.

Doğadaki güçsüzler bulunduğu ortamın rengine ve şekline benzeyerek korunurlar ve avlarının yakınına gelmesini bekler avlayarak hayatlarını devam ettirirler.

Doğal olan bu yaşama insan aklını ve bilgi birikimini kullanarak bu yaşamdaki oyunu oynar.

Bu oyun o kadar gelişti ki adeta içimizde ikinci bir kişi oluşturdu.

Kendi içimizde savaş yapmaktan ve gerçek doğru ile sanılarla, zanlarla, hayallerle içimizde savaş veriyoruz

Nefs dediğimiz ikinci kişilik birinci kişiliğimiz üzerinde zamanla öyle baskı kurar ki kişi doğru ile yanlışı da sanal ölçülere göre kabul ettiğinden doğru yaptım doğru yapıyorum sanır.

Sadece bu âlemde oyununu oynar, ancak diğer âlemden gelen bilgileri etkisiz hale getirmek için bulandırır, sulandırır, şüphelere sokar, aklını karıştırır.

Nefs bıraktığın şekilde kalmaz.
Çok sıkı kontrol etmek gerekir.

Herkese göre değişik şekilde görüntü oluşturduğundan tarifi zordur.
İlahi öğütlere itibar edenler kontrol edebilirler.

Seni kontrol etmeye başladı mı aklınla oyun oynamaya başlar.
Vücudunu istediği gibi kullanır.

Sanki içimizde başka bir kişi oluşur.
Sonuçlardan zarar görür farkına varırız da ancak yine de vazgeçmeyiz.

Her bu konuyla ilgilenen kendine göre tarif ettiğinden ve çok tarif edildiğinden kafalar karıştırılmıştır.

Nefs görüntülerinin oluşturduğu şekillere Allah sanarak tarihte inanç şeklini oluşturanlar çoktur.

Nefs beş duyu akıl ve hayalle iyi uyum sağlamıştır.
Hayal en kuvvetli silahıdır.

Zannetmeyi kullanarak oyun yazar sana seyrettirir gerçek olduğuna inandırır.

İnandırdığı bu oyunu başkalarına da anlatmanı isteyerek başka insanlarda da egemenlik kurmak ister.

Seninle ve en güvendiğin aklını kontrol eder.

KISACASI ZANNETTIKLERİMİZ İÇİMİZDE BAŞKA BİR SANAL KİŞİ OLUŞTURUR.

GERÇEK OLMAYAN FAKAT GERÇEK KABUL ETTİĞİNLE GERÇEKLER SAVAŞIR DURUR(VİCDAN).

AKLIN BU KARGAŞAYA ÇÖZÜM BULMAK İÇİN UĞRAŞIR DURUR.

AKLIN BU KARGAŞAYA ÇÖZÜM BULAMAZSA ESEN RÜZGÂRA GÖRE KENDİNİ YAPRAK GİBİ SALIVERİR(HEVA, HEVES)

.AKLIN ARİFLERLE İŞBİRLİGİ YAPARSA NEFSİN (ZANNETMEKLE DOĞRU KABUL ETTİKLERİN)ZORLAYICI ETKİLERİ ETKİSİZLEŞİR.

HUZUR BULUR DOĞRU KARARLAR VERİRSİN.

DOĞRU SONUÇLARI ELDE EDERSIN.

Aklını doğru bilgi ile kullanan önce baskı ve aldatmaların farkına varır, bu aldatmaların etkileri azaltarak yerine değişmeyen doğruları koyarak özgürlüğe ilk adımını atarsın.

Mücadele ettikçe inci dediğimiz başka şekle değiştirilemeyen bilgileri çoğalttıkça nefsin etkisi yok edilir.

İhtiyacın kurallara göre karşılanması nefs değildir.
Sınır aşıldığı zaman nefse girer.

Ayırt etme kabiliyetini geliştirmen gerekir.
(Doğru-yanlış, iyi-kötü, güzel-çirkin, vb.)

Ölçüsünü koyman lazım (ne kadar ).
Kabul edilebilirlik olması aranması (verimli olacak şekle gelebilirlik imkânı araştırılır)

 İşbirliği (faydalı kısmı geliştirilir, zararlı tarafı etkisiz hale getirilir.)
Kabullenme (Zıtlar bir aradadır, seçeneğin varsa seçersin yoksa bu şartlara uyum sağlarsın.)

Herkeste iki nefs vardır.

1 nci.

İyi nefstir ki iyilik, ibadet, fazilet emreder.
(İyi bir aileden ise çabuk boyun eğer.)

Kişi öğrenmekte tembellik ederse diğer nefs devreye girer.
İstekler azgınlaştığı zaman azcık sal tekrar kontrol et.

Nefsine inatla yaklaşma.

Yumuşaklıkla başka bir insanı yanlıştan uzaklaştırmak için döktüğün dili kendi kendine dök.

Aklın birdir ancak nefsin ikidir.
Aklınla önce birinci nefsinle beraberlik kurarsan ikinci nefsin mecburen uyar.

Tek bir insansın ancak nefsinle beraber olunca onlarca değişik huylu insan olursun. 
İnsan nefsi yakınında olanları küçümser hor görür ve uzaktaki değerleri ister.

Kolaya tenezzül etmez de güç olana Talib olur.

Tecrübeliden usanır tecrübesize koşar da sevdiğine erişip istediğine kavuşamaz.

(Gururu; kendinden aşağı kişilerle bir araya getirir ben bilgiliyim diye övündürerek istediği gibi kullanmak ister)

Nefsin kibir kanadı vardır, gurur kanadı vardır, kendini beğenmişlik kanadı vardır.

Bu kanatlar kötülüklere götürür kırmak lazım bu kanatları.
Nefs Allah’tan verilen lütuflardan birisidir.

Yaşamını sağlamak için gereklidir.
Kontrol altında tutmak zorundasın.

Cin tayfası bu kanaldan telkinler eder.

Cinleri kendine bulaştırmak istemiyorsan dinin emrettiği temizlik kurallarına uymalısın.

Kendi kendine uğraştığın nefs HZ.MEVLANA mesnevisinde geniş olarak anlatır.

Bizi en çok uğraştıran bize tesiri olan nefsine uymuş kişilerin vereceği zararlara katlanmak zorunda oluşumuzdur.

Ruhun arzu ve isteği vardır buna CAN denir.

Bedenin arzu istekleri NEFS tir.

Balık nasıl suda yaşarsa ruhun arzu istek kısmı rahmetle yaşadığından ruhun nefsi olan CAN daima rahmet isteğinde ve arayışındadır.

                                        *

RAVLİ

Popüler Yayınlar