Leyla’nın adamları, Mecnun’un bir an olsun kabile arasına girmesine, onlara karışmasına müsaade etmiyorlardı.
O ovada bir çoban, sürüsünü
yayıyordu.
Sarhoş mecnun, çobandan bir
koyun postu aldı.
Pöstekiye büründü, kendisini
adeta koyuna benzetti.
Çobana dedi ki:
Allah için
olsun, beni sürüye al, koyunların arasına kat.
Sürüyü de Leyla’nın bulunduğu
tarafa sür de bir an olsun Leyla’nın kokusunu alayım hiç olmazsa.
Sevgiliden gizli, posta
bürünmüş olarak bir ancağız onu göreyim.
Senin de bir zamancağız böyle
bir derdin olsa her kılının dibinde bir mertlik olurdu.
Ne yazık ki erlerin derdi
sende yok…
Bu meydan erlerinin gücüne
kuvvetine sahip değilsin!
Nihayet Mecnun, posta
büründü.
Gizlice sürüyle sevgilinin
bulunduğu tarafa gitti.
Önce kendisine bir güzel
coşkunluktur geldi.
Fakat sonunda aklı başından
gitti, kendinden geçti.
Aşk gelince su, başından
aştı.
Çoban bu hali görünce onu
aldı, elinden tuttu sürükledi.
O yıkılmış, kendinden geçmiş
sarhoşun yüzüne sular serpti, bir ancağız o ateş, suyla yatıştı.
Bundan sonra ertesi gün
sarhoş mecnun, bir bölük halkla ovada oturmaktaydı.
Kavminden biri dedi ki:
A
yüce kişi, pek çıplak kaldın.
Ne çeşit elbise seversin?
Söyle de hemencecik alıp
getireyim giyin!
Mecnun dedi ki: Her elbise
sevgiliye layık olamaz.
Pöstekiden ziyade sevdiğim
hiçbir elbise yok!
Bir koyun postu istiyorum
ben.
Kötü göz değmesin diye de
ateşe üzerlik tohumu atıyorum!
Leyla’yı seven pösteki ister,
pösteki!
Ben pösteki altında sevgiliye
kavuştum.
Artık pöstekiden başka bir
elbise tanıyabilir miyim?
Gönül, post içinde dosttan
haber aldı.
Artık ben nasıl olur da posta
hürmet etmem?
Aşk gerektir ki senden aklı,
izanı alsın, sonra da sıfatlarını değiştirsin!
(İzan: Anlayış, kavrayış,
akıl, itaat, söz dinleme, boyun eğme, terbiye, edep.)
Başın yüceyse, bu işi
yapabileceksen ayak bas gel.
Çünkü canla başla oynamak
oyuncak değildir!
***
MANTIK AL- TAYR 2
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
*****
Yaren,
İşte aşk böyledir.
Bir an sevgiliyi görmek için
her kılığa girilir.
Sevilmek için, şirin gözükmek
için uğraşmazsın sadece seversin.
Sevgiliden beklenen bir an
yüzünü göstermesidir.
Âşık olduğun zaman;
Aklın; parça akıldan bütün
akla ulaşarak farklılaşarak kuvvetlenir.
Anlayışın havadaki sevgiliden
yayılan bir koku zerresini bile anlayabilir duruma gelir.
Her şeyin sevgili ile bir
ilişkisi olduğunu anlayarak kavrayışın artar.
Sevgiliye itaat edersin,
ondan gelecek haberi dinler, başkalarını dinlemez olursun.
Toplumdan gelen gelenek, görenek
adet, terbiye, değersizleşir.
Sadece sevgiliye boyun eğer
duruma gelirsin.
Mevki, makam, para, mal,
mülk, rahat yaşamak gibi sıradan insanların istekleri önemsiz hale gelir.
Yani kendinden ve yaşadığın
toplumdan koparak sevgili ile bir olmak için çaba sarf eder duruma gelirsin.
***
RAVLİ