9 Kasım 2012 Cuma

KIYTIRIK görmemen gereken SÖZLER

İnanan yararlanır, uygulayan kazanır.

1. Her düşünüş ve davranışında ilk yapacağın zaman ve şartlara uygunluk olmalıdır.

2. Aklını ve iç dünyanı iyi korumalısın, aklına ve gönlüne girişleri iyi sorgulamalısın, ihtiyaçla isteği birbirinden ayırmalısın, doğruyla yanlışı birbirinden ayırmalısın, amaçlarını belirlemelisin, plan program yapmalısın, kontrolü elinde tutmak zorundasın.   

 3. Önce var olanı gör, yerini, değerini, yeteneğini tespit et, bütünün neresinde rol alabileceğini tespit et, ulaşabileceğin hedef seçmelisin, hedefe kısa merdiven basamakları koyarak tek-tek çıkmalısın, beklemeye sabrı olmayanlar hiçbir zaman ulaşamazlar.

4. Bu zamanda sözüne senin ağzından çıktığından değer verilmiyorsa sözü başkasına söylet.

5, Öğüt verirken kendin olarak konuşma.

6. Büyüklerimiz sözü veya hikaye içinde söyle.

 7. Tok olana ikram etme, aç olana az-az ver.

8. Olgunlaşmamış meyveyi koparmaya çalışma.

 9. Her insan er geç gerçekle yüzleşir, erken yüzleşen kazanır.

10. Hiç bir insana tuzak kurmayın, fena yollara teşvik etmeyin.

 11. Edersen kurduğun tuzağa kendin düşersin, fenalığın hoşluğu hoşuna gideceğinden cazibesine kapılabilir aynı şekilde yok edilirsin.

12. Kim bana ne yapar diye düşünüp çevreni zorluyorsun yanlış yoldasın, ben ne yapabilirim diye düşünüp kendi yetenek ve imkanlarını harekete geçirirsen çevren yardımcı olur.

13. Doğru düşünüp, doğru söylemek, doğru yaşamak zor ve sıkıntılıdır. Ancak seni yükselten değerlerde bunlardır.

14. Az ye, az konuş, az uyu.

15. Konuşmanda mana (Anlam) yok ise sus.

 17. Manasız hiç bir zerre yoktur, yok diyorsan bilmiyorsun demektir.

18. Her davranış ve sözde mana vardır, işaret vardır, mananın içinde mesaj vardır, değerlendirmeyi doğru yapmazsan ZAN etmekten öteye gidemezsin.

19. Zannetmek (Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmakile önseziyi (Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, altıncı duyu, altıncı hisbirbirine karıştırmamak lazım.

20. Önsezi aklın ürünü olup tedbir alman için zaman kazandırır, zan etmek öyle olmasını istediğin gibi görmektir.

21. Zan etmek zaman-zaman olması normaldir, ancak zannına inanıp başkalarını da inandırmak için uğraşı veriyorsan ruh hastalığına tutuldun demektir.

22. Zan hastalığına tutulanların sevdikleri beladan belaya bulaşırlar.

23. Mana buradayım diye çığlık atar, görmemezlikten gelirsen suç senin.

24. Kelimelerin anlamlarını iyi tanımla, sır başka yerde değil içindedir.

25. Mana kaynağından çıktığında temiz ve saftır, insanlar arasında gezdikçe yeni zanlar eklenerek anlaşılmaz ve doğruluktan uzak sakat fikirlerin oluşmasına sebep olur, kirlenir.

26. Ruh Allah’ın hediyesidir, kirletmezsek akılla beraber zekâ olarak başımıza taç olur.

27. Bildiğine o kadar güvenme, görüşün kadar bilirsin.

28. Bildiklerinle bilmediklerini, sahip olduğunla olmadıkları mukayese edersen büyüklenme hastalığından kurtulursun.

 29. Kalbin kap gibidir, içine koyacağını iyice düşün de koy.

 30. İhtiyaç ve zaruret büyüklük ve gururu kırar.

31. Allah’ın verdiği nimetlere ne kadar şükretsen yeterli olmaz, Allah’ın şükrümüzü kabul etmesi ümidindeyiz, günahımız bitmez.

32. Allah tövbemizi kabul etsin ümidindeyiz.

 33. Fesat (Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk çıkaranlara) ve bozgunculara bu dünyada sevdiklerinin başına kaza ve bela verilerek bir sonraki yanlış yapmamaları için canlı örneklerle uyarıldığı görülmüştür.
(Neden ben, diye başına gelenlerin sebebini anlamayanlara cevaptır)

34. Suda ıslanmadıkça yüzme biliyorum diyemezsin, ıslak olana da yüzme biliyor diyemezsin.

35. Hiç bir av gel beni avla diye beklemez kaçar, yakalanıncaya kadar istek aşamasındadır, yakaladığın zaman avındır.

36. Hoşuna da giden, işine de gelen söz öğrenirsin, bu söz doğru kimselerin ise kalbinde yer ver.

37. Niyetin güzel ve iyi olduğu kadar yöntemin de iyi olmalıdır.

38. Sorunları ertelemek çözüme ulaştırmaz, diğer sorunlara karışarak bunaltır, ertelemeden çözmelisin.

39. Kafan karışık olduğu zaman dostuna danış, dostunun söylediklerini anlamıyorsak, kavrayamıyorsak, dostunun sözüne itaat ederek davran, bu davranış en az zararla kurtarır, feraha ulaştırır.

40. Bulunduğun yerde duramazsın, kendine bir rota tayin etmelisin, bulunduğun yerden ayrılmak çok güç ister, doğru rotada gidersen istediğin yerde uydu olur rahat edersin.

41. Misafir olunan yerde ev sahibiyle tartışma yapılmaz, ya kabullenir katlanırsın ya da terk edersin.

42. İstek oluştuğu zaman ya seversin, ya beğenirsin, ya hoşlanırsın.

43. Aşk üçünün de birbirinden etkilenmesinden oluşur.

44. Büyükler yanında ağzını kapalı gönlünü açık tut.

45. Sözün ne kadar güzel olursa olsun susmak daha güzeldir. 
Sorulduğunda mademki sordun diyerek soruya doğru, net, anlaşılır cevap ver. 

46. Her gördüğün benzer olabilir, ancak aynen olmaz, farklılığın farkına varmalısın.

47. Doğru kişi ile iletişim ve etkileşim verimli olmaya zemin hazırlar. 

48. Ailenin temeli ve devamlılığı birbirine muhtaçlık ilkesi üzerine kurulur ve devam ettirilir, muhtaçlık bitti mi veya geleceğe güven vermiyorsa aile birliği devam edemez.

49. İyi ilişkiler ve gelişme yapılan iyiliklerin devamlı hatırlanmasıyla yükselir, hatırlatılmasıyla veya kötü sonuçların hatırlanmasıyla düşer.

50. Sevgi zaman içinde azalır, azalan sevginin yerine saygı ile doldurmazsan ayrılığa hazırlık yapmalısın.

51. İnsan içinde çok gizli bilgilere sahiptir. Ruhunda depolanmış bu bilgiyi akla gerektiği zaman anlar, bilmediğini sandığı gizli bilgileri bilir, tanır.  Akla yorum gerektiren şekilde bilgi verir.

52. Anlamazsan veya anlamazlıktan gelirsen geleceğini kaybedersin.

53. Parça-parça bilgiler bütün içinde çok daha anlamlı olur.(Boz-yap)

54. Allah insanlara insan dilinden seslenerek kendini tanıttı, bizim için iyi ve kötü olanı belirtti.

55. Allah’ın insanlara seslemek için seçtiği insanlara sevgi ve saygı gösterirsek Allah’a isteklerimizi daha kolay iletebiliriz.

56. Başına gelen hadiselerde edebini bozma, yerin yok olur.

57. Dünya, ileri yaşama hazırlık için öğretilen ve imtihan edilen yerdir.

58. Bir hadise karşısında ZAN etmek suretiyle söz söyleme, söylersen ve çevreni yön vermeye kalkarsan, bozguncu olursun. 

59. Bozguncuya bu dünyada sevdiklerine kaza bela geldiği çok görüldü. Kendisine ahrette cehennem azabı beklediği açıklanmıştır.

60. Huzur büyük makamın karşısına çıkmak demektir.

61. Huzura çıkmak için edebi öğrenir ve uygularsan huzura çıkarsın. Huzura alınanın isteği yerine getirildiği için rahat edersin.

62. Edepsiz huzura ulaşamaz, kabul göremez.

63. İyiyi bilmek önemlidir, daha önemlisi iyiyi huy edinmektir.

64. Allah gönlümüze çok sayıda tohum koymuştur, hangi tohumu sular ve bakarsan o ağaç olur, diğerleri gelişemez.

65. Arzu ve istekler en aşağılık seviyeye çok çabuk gider.

66. Başarı söz verdiğini yerine getirmekle beraber yüz yüze görüşmekle olur.

67. Müslümanların duygusal akıl diye tanımlanan ruhun akılla uyumlu  çalışmasından oluşan mantık vardır, birde 5 duyu 6 yönden oluşan bilgilerle oluşan his, öngörü vardır.

68. Müslümanlar yalnız kaldıklarında veya çok inandıkları bir insanın sözüne güvenerek hareket ederler, delil ve şahitlerden ziyade duygusal akıla itibar ederler.

69. Saygıya layık olana saygıyla davranmalısın.
Saygı görmek istiyorsan sev, sevgi ile yanında ol.

70. Satın almadığın, kendinin emek vermediğin hiç bir şeye el sürme.

71. Bir olayla karşılaşırsan uzaklaş görme, yardım isteği varsa görevlilere haber ulaştırdıktan sonra yaklaş.  

72. Şakalaşma kısa ve nazik olmalıdır, uzatılırsa ayrılığa neden olur.

73. Emanet almamaya çalış, emanet varsa sahibine teslim edinceye kadar rahat edemezsin.

74. Kızgınlık çemberi içinde isen çözüm üretemediğin gibi dostlarından gelen doğru önerileri dikkate almaz doğru değerlendirme yapamazsın..

75. Karşındakinin ne aradığını ne istediğini öğrenip bilirsen çabuk anlaşırsın, kendi istediğini ve aradığını sade bir biçimde söylersen anlaşıp anlaşamayacağını anlarsın.

76. Saygı görmek istiyorsan saygı göster.
Övülmek istiyorsan öv.
Küfür işitmek istiyorsan küfret.
Dayak yemek istiyorsan dayak at.

77. Sana yönelmiş güce karşı koymak yerine, yönlendirerek zararsız hale getir.

78. Korku başarısızlığın nedenidir.
Acı çekmekten korkma.
Mücadele ve savaş et.
Yaşam mücadele biçimidir.
Acıya alışmalısın acı ile beraber yaşamalısın.
Acıyı yönlendirip faydalan.
Başarısızlığına gerekçe arama.

78. Ruhun gücünü kullanamıyorsan kas gücün verimli çalışamaz.

79. Sonuç o kadar önemli değildir, nasıl yapmaya çalıştığın önemlidir.

80. Risk almadan hiç bir şey elde edemezsin.

81. Görmek, merakı giderir geçici hevestir. 
İç yüzünü bilmek kalıcıdır. 
Yararlı olan iç yüzünün keşfidir.

82. Güvendiğin insanın sözünde işaret edilene dikkat et.

83. Her söze itibar edip yol değiştirip durursan hedefe hiç bir zaman varamazsın.

84. Avcı en kolay ava saldırır, kolay av olmadığını duruşunla ispat etmelisin.

85. İlginin tadından her canlı hoşlanır.

86. Problem çözümünde ya barışmacı yöntem kullanılır, ya da savaşçı yöntem kullanılır.

87. Yaralı yere dokunursan tepki yüksek olur.

88. Örneklerden, uyarılardan, yaşam bilgi ve gerçeklerinden faydalanmadan deneme ve yanılma ile öğrenmek için yaşam süren yetmez, huzura ve mutluluğa ulaşmana ömrün yetmez.

89. Ne yaptığını bilirsem, ne bildiğini bilebilirim.

90. Takım çalışması + strateji + hız +şaşırtma faktörleri verim ve başarıya getirir.

91. Nasıl etkileniyorsam aynı metodu anlamam ve başkalarına uygulayarak etkilemeliyim.

92. Kafanda senaryo üretme, gerçek yaşam bu senaryoya çok kez uymaz. Senaryo dışı bir durumla karşılaştığın zaman sersemler, şaşkınlık gösterirsin mahcup olursun.

93. Verenin olgun alanın uygun olursa verim oluşur.

94. Hoşnutsuzluk göstermeden önce rahatsızlığın nedeni karşılıklı konuşulmalıdır.

95. Hırs bir konuda tüm imkanlarını kullanmaktır.

96. Hayatımızda sadece bir konu önemli ise diğer önemli konular bakım yapılmadığı için yıkıma gider.

97. Yapıcı ifadeler yapar, bozucu ifadeler yıkar.

98. Aile içindeki ifade sert de olsa samimidir, dışarıdaki binlerce sahte iltifattan iyidir.

99. Yapamayacağını, ulaşamayacağını tespit edersen ne yapacağın ve ulaşabileceğin kendiliğinden ortaya çıkar ki hayal ve beklentilerinin sınırını belirlemiş olursun.

100. Hayal kurmak kendi kendini ipnotize etmektir.
Gerçekler nasıl olsa uyarır.

101. Geçmişten genler yoluyla gelen bilgiler çevrenin uyarımı ile davranış kararımıza yön verdiğinden hem geçmişe uygun hem de istenileni yerine getirmek olacaktır ki bu takdir sözlerine ve kazandığın imkana sevineceksin.
Bu sevinç kısa süren mutluluktur. 

102. Yol aynı yoldur ancak geçtiğin zamana ve imkâna göre tanımlarsın. (kış karlı, yaz sıcak, arabaya vb.)

103. İster inanıyorum de ister inanmıyorum de her sabah güneş doğar.

104. Her insan hazine bulma hayali kurar, akıllı insanlar hazinenin kendisi olduğunu anlar içinde arar bulurlar.

105. İnsanın en mutlu anı kaybettiğini bulduğu andır.

106. Maddi zenginlik karşındaki kişinin harcamada az düşündüğü anı ve nesneyi tespit ederek saldırırsan başarırsın.

107. İzlediğin yolda gevşek davranır umursamazsan çok kısa sürede yolun başlangıcına dönersin.

108. Öğrendiğini hatırlayacak imkân oluşturmalıyız, her beynin kendine has öğrenme şekli vardır, istikametini bu yola uygun olarak hazırlamalısın, eski kabullendiğimizi silip yeni bir girdi kolay değildir.

109. O halde aynı hedefi anlatan dokümanlarla kendi kendinizi ikna etmelisin.

110. Başarı istemek kolaydır, elde etmek hemen değildir, elde ettiğin başarı kalıcı olması için elde ettiğini koruman lazım. (fethetme ve sonrası)

111. Ne kendine nede karşındakine içe dönük olumsuz ifade kullanma, olumlu yönleri öne çıkar.
Olumsuz ifadeler olumsuzluğa yönlendirir.

112. Ne kendi zihninde nede karşındakinin zihninde olumsuzluğa mahkûm edip cezalandırıp ben dememiş miydim, haklı çıktım diye gururlanma.

113. Bu olumsuzluğun nedeni sen ve senin gibi olanlardır.

114. İçe dönük: Her zaman yapılan veya yapılacak varsayılan ifadedir.

115. Ahlaksız, huysuz, sakar, talihsiz, sansız, yararsız, beceriksiz, yeteneksiz, başaramazsın, yetersizsin, zannedersem, uğursuzsun, çılgına dönmüşsün, yaramazsın, çekingensin, karışıksın, kazanamazsın, yenilirsin, aksisin, kötüsün, unutkansın, zamanlaman yok, güvenin yok, adapte olamıyorsun, hissetmiyorsun, sanmıyorum, katlanmıyorsun, imkânsız, yaramazsın, uygun değilsin, keşke, keşke, keşke deyip duruyorsun da çıkış yolu aramıyorsun?

116. İnançlara hitap eden her söz duygu yoluyla şuur altına atılıp hafızada kalır, benzer verilerle çabuk kaynaşır.

117. Duygulara hitap eden inanca hitap eder, duygulu söz kalıcı olduğundan uyarıcı söz ve olayda yüze çıkar.

118. İnanmak yeterlidir.
Mantık inançla kuvvetlenip faydalı iş yapar hale gelir.

119. Söz kalıcı olmak için yeterlidir.

120. Değiştirmek imkânsıza yakın güçlüktedir.

121. İnançlı kimsenin eyleminin sonucundan yola çıkan kazançlı olur.

122. Doğruyu yanlıştan ayırabildiği bir zaman; kendinde yıllarca doğru olduğuna inandıklarını bir-bir değerlendirerek yanlış olanları ayıkla. 
Doğru olanların içinde kalıcı ve kaliteli olanları belirleyerek yaşamına katmaya çalış.

123. Kendi içinde oluşan çelişkileri yeni bilgilerin ışığında değerlendir. Yaşantını değiştiremiyorsan bile sonraki kuşaklara iyi bir zemin hazırlıyorsun demektir.

124. Asla vazgeçme.
Yeniden kendini değerlendir.
Nereden nereye gittiğinin bilincinden elinden kaçırma.

125. Bilinçaltı kendi kendimize söylediğimizi hemen doğru diye kabul eder.
Kendine olumsuz söylersen;

Kargaşa yaratır, engeller koyar, kendine güveni sarsar, iyi niyetlerimizi bozar, kafa karıştırır, elinde olanla yetinmeyi kabullendirir. (yapamam gibi)

Suçluluk duyma, hayal kırıklığı, yetersiz hissetme (Bilincine varamadıysan bile vazgeçme)

Alışmış olduğun yanlışı yaparken doğrusunu sesli olarak kendine söyle 

Hayatımın kontrolünü elimde tutarım başarırım diyerek kendi kendini harekete geçir.

Evrenin bir parçasıyım, evren benim bir parçam demelisin.(o …..odur)

Bilinçaltımız farkında olmadan kullanılır (reklamlar gibi) veya arkadaş gibi yaklaşıp sessizce bilgi yükleyenlere güvenmememiz lazım.


126. Kendimizin tercihi gibi kabul eder uygularız.
Etkisi fazla olmamakla beraber senden istediklerini elde ederler. 
Önemli olan kişisel kontrolünü elinde bulundurmaktır.
Bu kontrol için uzun vadeli ve sorumluluk almayı hedeflemeliyiz.

127. Her değişikliği bilinçli olarak kontrol edip gerçek ihtiyacım diyerek yükümlülüklerini yerine getirirsin.

128. Dünyanın en üstün insanları ruhunu kirlerden temizleyenler, yaptığı işe inanarak sıkı çalışanlardır.

129. Karşındakinin senin üzerindeki amacını anlamadan bilmeden dinliyor ve inanıyorsan kontrolü karşındakine verirsin, o seni istediği gibi yönlendirir.

130. Kendi kontrolünü elinde tutman gerekir.(özel kişiler hariç).

131. Yeni öğrendiğinin üzerinde çalışmazsan faydasını görmeden unutursun.

132. Bahçeye giren meyveyi yer, seyreden o lezzet ve faydadan yararlanamaz.

133. Değersiz bir davranışa veya söze anlam yüklemek kafanı karıştırır, bu davranış çok ise ahmak olursun.

134. Benim için önemi nedir? 
Diye sorup önemi kadar gerekeni yaparsan kafan berrak durur gelişen ve değişen duruma çabuk adapte olursun.

135. Kaslarında enerjini iş yaparak veya sporla boşalt, aklında birikenleri yazarak boşalt.

136. Bazı şeylerin fiyatı vardır, bazı şeylerin bedeli vardır.

137. Huzurlu bir uykuyu satın alamazsın.

 138. Sorgulamaya alışmalıyız.

139. Tüketim ekonomisi tuzaklarla doludur, ikiyüzlü zengin yaşamaktansa başı dik daha az imkânla yaşamak iyidir.

140. Çocuğa 10 yaşında parayı idare etmesini öğretmelisin.

141. Akıl olması yeterli değildir gerçekçi olması da lazım.

142. Akıl komutandır, ordusundaki askerler kaliteli bilgiler ve iyi gözlemlerdir, kaliteli bir ordu oluşturan duygularla olan savaşı kazanır.

 143. Yaşamda amacın olmalı.

144. Farlılıkların farkına varamayan başkasının yükünü taşır.

145. Sessizlik en büyük haykırıştır.
Söz söylediğin zaman sessizlik biter.

146. Geçici zevklerle uğraşma, kalıcı olandan zevk almaya çalış.

147. Az yersen artanı başkasını doyurur.

148. Karanlıktaysan büyüklük kavramın zan etmekten öteye gidemez.

149. Her kapı anahtarla açılır, önce anahtar kimin elinde ise onu bul, sonra kapıyı bul. Anahtarı bulamadıysan sabırla o kapı eşiğinde bekle.****

150. Önem ve öncelik baştan belirlenmelidir.

151. İnsan kendini kandırmaya meyillidir.

152. Eski alışkanlığından vazgeçmek istemez.

153. Sahiplenme duygusu bir müddet sonra kaybetme korkusuna dönüşür. Misafirim dersen rahat edersin.

154. Kişi kendini sorgular ve geliştirirse arkadan kazanç gelir.

155. Algılarımızı yararlı işlere yönlendirmemiz lazım.

156. Özentiyi doğru ve iyi yönde yönetmemiz lazım.

157. Kişi kendi seçer ve aradığını bulmak için de çabalar.

158. Beyin koruyucu rol oynayarak kötü olayları unutturur.

159. Farkına varmak ve gereğini yapmak gerekir.

160. Korku sevginin yitirilmesi içinse çok güzeldir.

161. Tercihlerinde önem ve acelelik sırası oluşturmalısın.

162. Her dinlediğini doğru kabul edip inanıp gönlüne indirme.

163. Kafanı karıştırmalarına müsaade etme.

164. Her insan kendi olmasını istediğini olmuş gibi anlatır, bir zaman sonra oluyormuş gibi kabul eder.

165. Kendini 3 kişi olarak ayır.
Akıl, iyilik, kötülük diye.
Birbiriyle ayrı bir insan gibi sesli bir biçimde konuş.
Birbirine samimi bir şekilde hitap ederek duygu ve düşüncelerini açıklasınlar.
Yaptıklarının veya yapacaklarının doğru veya yanlış olduğuna 3 yönden karar vermeye çalış. (İnanan faydalanır )

166. Öğrendiklerin inançlarını oluşturur, inançların tutum ve davranışlarını, tutum ve davranışların duygularını, duygular eylemleri belirler, eylemler sonuçları doğurur.
O halde doğru öğrenmeyle başla ki doğru sonuç alasın.

167. Kendi kendini yetersiz görüyorsan değişirsin, yeterli görüyorsan aynı kalırsın.

168. Sorumlulukların bilincindeyim.

169. Kendime düşen sorumluluğu ikinci bir şahsa devretmem, kendi kendimi denetlerim.

170. Uyarıları ciddiyetle değerlendiririm.
Şans yerine seçenekleri değerlendiririm.
Tercihlerimde ve kararlarımda sorumluluğu üstlenirim.
Neticelerden sorumluluk duyarım.


171. Mazeret aramaya ihtiyaç duymam.
Kendi yükümü kendim taşırım.
Sorumluluğum bu gün ve gelecek içindir.

172. Kendi kendime saygı duymazsam başkasından saygı beklemem.
Saygın insana güzel huyunla veya iyilikle yaklaşır dost olursun.

173. Akıllıyı tuzağa düşürsen bile elinde tutamazsın, ancak iyilik bağıyla tutarsın.

174. Gayret gösterirsen, çalışırsan, emek verirsen düşüncen artar.

175. Ebedi kurtuluşa ermek mi istiyorsun o halde kimseyi incitme.

176. Güzel gizlenir, çirkin güzellik satar.

177. Düşmanından sözünde duracağını bekleme.

178. Başkasını ayıplama, onun günahı ona yazıldı, sen kendi derdine bak. Herkes ektiğini biçer.

179. Aza kanaat eden, tok gözlü, ihtiyaçsızlığı sevmiş olana, gösteriş rahatsız etmez,  hilecilerin tuzağına düşmez.

180. Terk ettiğin yer ne kadar büyük veya güzel olursa olsun umurunda olmaz.

181. Vara yoğa gönül koyup incinme, yüreğini hoş tut.
Bu dünyada kimse tamama erişememiştir.

182. İmkanım var diye yoldan çıkma, ok önce hızlı ve yükseğe doğru gider, sonra alçalır toprağa düşüp kalır.

183. Sözlerin nerede?
Bil ki yel aldı gitti.
Yazıya bağladığın yerinde kaldı.

184. Fırsat çıkarsa sakın yolundan çıkma.
Hile her zaman hazırda bekler.

185. Olgun kişiyi buldun mu nasıl niçin sorusu biter, ne derse canla başla kabul et.

186. Sözümüzde Lüzum+maksat+hüküm+iş+vasıta+delil varsa ve bunlar birbiriyle tutarlı ise, kabul edilebilirlik oluşmuşsa mantıklı düşünmeye ulaşmışızdır ve mantıklı söz söylüyorsundur.

187. Savaş alanında kırılmayan kılıç yapılırken ısıtılır, dövülür, suya batırılarak defalarca sağlamlaştırılır.

188. Soyundan gelen görünmeyen ruhlar âlemine bağın vardır.
Bu bağı etkinleştirmek gerekmektedir.
Zayıf tutarsan ruhlar âleminden baskı gelir de bunaltır seni.

189. Doğru ve temiz olmayana mana kapısı kapatılır.

190. Gurur ile cesaret beraber olunca; 
Irzını, malını, dinini elden çıkartır.

191. Emanete hıyanet etmeyene belalardan kurtuluş vardır.
Emanete hıyanet etmeyene kıymetli emanetler verilir.

192. Ne gelirse Allah’tan gelir.
Ecel gelmeden kimse ölmez.

193. İyi günler de devamlı değildir, kötü günler de devamlı değildir.

194. Şeytan Kuran okuyanlardan kaçar.

195. Yarabbi deriz de sanki Allah uzakta gibi, içindedir de biz kendimizi uzak sanırız..

196. Kulluk karşılık beklemeden (Sevgi ile bağlanarak hizmet etmek) etmek dostluğu devam ettirmektir.

197. O sana bakmıyor mu, o gözetmiyor mu sanıyorsun.
Saf gönüllü isen duanla nice kapılar açılır.

198. Çalışıp çabalamayanlara huzur yoktur.

199. Vaat edene değil, sözünü yerine getirene saygı duyulur.

200. Ham kişiye kendinden bilgi verme.

201. Ruhlar âlemine ulaşamazsan bile oradan gelenleri hoş karşıla.

202. Kötülükte adı çıkmış kişinin yanından selametle geç git, sohbet edersen harap olursun.

203. Bir kimsenin ayıbını söylediysen, hünerlerini de söyle.

204. Sevdiğini paraya değişirsen kar ettim diye sevinme.

205. Gönlün güzellik nedir biliyor anlıyorsa, bilgisi ezeli ve ebedi olanı iste.

206. Kurtuluşa ermek için temiz yaradılış gerekir.

207. Hile ile kimse Müslüman olamaz.

208. Selvi meyve vereceğim derdinde olmadığından boy atar durur.

209. DAĞINIK BİLGİ VE FİKİRLERDEN vazgeç de bir de toplan, dağınıklığı şeytan sever.
Şeytan giderse melek gelir.

210. İbadete isteğin varsa her yer mescit olur.

211. Hangi sofraya oturursan otur, rızık veren Allah’tır.

212. Hangi fırtına eserse essin ahlak temizliğinden ayrılma, yapındaki güzellikten ayrılma.

213. Damat gibi davranmaktan vazgeç, gelin gibi kendini ve mekânını süsle de asil damat gelsin.

214. Allah’a dayanana, ümidini kesmeyen kişiye, kıskançların eziyetleri incitmez.

215. Yüzlerce zahmet çekeceksin ki bir nimet elde edeceksin, dertlere sabredeceksin ki başında ki bela gidecek, bu kanun böyle yazılmış.

216. Sırlara ne zahmetle, nede sabırla ulaşamazsın bu Allah’ın takdiridir.

217. Her gördüğünün ardına düşme, çağrıldığın yere bile habersiz varma.

218. Düşüncelerini hayalleriyle birleştiren boş yerlerde gezinen gibidir, fayda elde edemezler.

219. Hataları örten, iyilik gözeten bakışın, takdir kalemini oynatır.

220. Azizlerin öğütlerinin değerini anladıkça, Allah’a ruhlarını sevindirmesi için dua etmelisin.

221. Sırlar emanettir gizle.
Her sözün bir vakti var, her nüktenin yeri vardır.

222. Temiz olmadıkça yönün Kâbe bile olsa Kâbe’ye kadar binlerce put önüne koyarsın da ibadet ettim sanırsın.

223. Stres kaslarını sıktığından, kemik sistemi kanı süzerek beslendiğinden,  kemikler beslenemez.
Kemiklerinde ve başında ağrı olur.
Uyku kaliten bozulur, unutkanlık oluşur.
Vücutta toksin birikmeye başlar.
Vücudunda asit çoğalır.
Tenin kararmaya başlar.
Tepkilerin şiddetlenir.
Çaresi:
Stresin kaynağını bulup yok etmeye çalış.

223. Derin nefes al yavaş-yavaş verirken doğadaki güzellikleri hatırına getir, bu güzellikleri yaratıcıyı düşün.

224. Aç karna yeşil, yoksa normal muz ye, yoksa herhangi bir meyve ye asit bağırsaklardan atılır.
Az miktarda çikilota ye.
Düzenli spor yap.
Kabul et rahat et.

224. Sabır olgunlaştırır.

225. Gününü dolu-dolu yaşamak için faydalı bir iş yapman gerek, hem mutlu olursun hem de huzur bulursun.

226. Sorunun farkına varırsan, tespit edersem, çözüm yolları bulursam, kaliteli yaşamı yakalarım,

227. Uzun süreli karşılıklı konuşmalar başarı ve ödül getirir.

228. Bir adım sen atarsan ona doğru, oda sana doğru bir adım atarsa aradaki mesafe kısalır.

229. İnsanların kimi açık pazarlık yapar, kimi kapalı pazarlık yapar.

230. Açık pazarlık yapanların daha mutlu olduklarını gördüm.

231. Sorun çözülmezse, ertelenirse tartışma çıkar.

232. Konuşma dilini iyi kullanman lazım.
Suçlayıcı, aşağılayıcı, itham edici sözler yerine basit, anlaşılır sözler söylemek yerinde olur.
Ses tonu kelimelerin anlamını güçlendirdiği için önem vermeliyiz.
Konuşmaya olumludan başlanır.
Sorun varsa kişiler suçlanmadan o sorun ve çözüm önerileri sıralanır.
Seçeneklerden yapılabilir olanı tercih edilerek işe başlanır.

233. Aile içinde haftada bir gün herkes sorunları ve şikâyetlerini ayrı-ayrı yazıp bir araya gelip konuşmalarında sayısız faydalar vardır.
Dinlemek sorunların çözümünde ilk adımdır.

234. Kimseyi değiştiremezsin.
Kişi değişmek isterse ancak o zaman yardım edersin.

235. Farkında olmadan etkilenebiliriz, farkına varma uyanıklığını kaybetmememiz için karşılıklı düşüncelerimizi açık bir şekilde ifade etmeliyiz.

235. Suçlama unsuru varsa konuşmaya hiç zaman ayırma.

236. Sizinle beraberim ancak farklı biriyim.

237. Acele karar verip reddetmemeliyiz, ne kazanacağımızı ne kaybedeceğimi iyi hesap etmemiz lazım.

238. Kültür farklılık oluşturur, hoşgörü ile kopmalar önlenir.

239. Geçmiş kültürden gelen herkesten beklenilen davranışları bilmemiz ve uygun davranmamız lazım.

240. Çocuğa yaklaşım tarzın sabunun eldeki durumu gibidir, fazla sıkarsan elinden kayar düşer.

241. Büyüklerin görevi rehberlik yapmaktır.
Her insanın hata yapma hakkı vardır.
Hayatı öğretmekte her zaman bize düşen görev vardır.

242. Gerçeklik duygusu hayatın gerçeklerini anladıkça yaşadıkça güçlenir.
Mülkiyet duygusu doğasal duygudur kişi büyüdükçe gelişir.

243. Engelleme yerine yönlendirme iyi sonuç aldırır.
Abartıdan kaçınmak gerekir.
Gerçek durumuna göre değerlendirilmelidir.

244. Ebeveyn çocuk bana muhtaç diye ego tatminine gitmemelidir.
Birey olması için fırsat tanınmalıdır.

245. Malın fiyatını soran esnaf olur, sormayan memur olur.
Riskli harcama yanlıştır, kara gün parası biriktirmek lazım.

246. Karşılığı olan borçtan korkma.
Ben merkezli harcama yapmak yanlıştır.

247. Küçük hataları yapmakla büyük hatalardan korunmuş olursun.

248. Güce dayalı baskı yanlıştır.
Sorunu kabullen ve yönlendir.
Suçlama yerine nerede hata yaptım diye sorgulama yapmalıyız.

249. Kaygıları madde-madde yazıp uyarmalıyız, o kişiyle devamlı uğraşmayalım.

250. Kaliteli beraberlik olmalı ve aranmalıdır.
Güven aşıla, cesaret ver.

251. Sorunun içinde çözüm muhakkak vardır sakinleş ve çözümü bul.

252. Örtülü depresyon vardır, beyin kimyayı bozacağından dikkat etmek lazımdır.

253. Davranış sorunlarının çözümünde ekip oluşturmalıyız.

254. Zevkler denetlenmelidir.
Zevk kolaylığa götürür.
Dürtü denetlenmelidir.
Dürtülere, zevklere kendini bırakma denetle.

255. İçgüdümüz fazlasını ister.
Genetik bağımlılık maddeleri vardır.

256. Kişi bu madde ile buluştuğu zaman bağımlı olur.

257. Para merkezli düşünenler, beklentisi yüksek olanlar, kazanma arzusunu durduramayanların, risk alma duygusu etken olanlar, kumara yakındır.
Kumarı oynatan kazanır, oynayan kaybeder.
Kumar ortamı ipnotize eder. 
Yaşam alanını sınırlar.

258. Kişinin pozitif yönlerini güçlendirirsen gittikçe kişi güçlenir.

259. En büyük kayıp zaman kaybıdır.
Zamanın değerlendirmesini paylaşma şeklinde değerlendirmen gerekir.

260. İnsan üretimden zevk alan olmalıyız.
Tüketimi ihtiyaçla sınırlandırmalıyız.

261. Emek vermeden kolay ve tatlı kazanma isteği kumara alıştırır.

252. Emeğinle kazan, onurunla yaşa, değerlerini savun.

253. Kumar oynayan eşin ise tavır koymak lazımdır, zaman tanı bu zaman dolduğu zaman devam ediyorsa ayrılmak iyidir.
Kumar oynayanların öncelikle depresyon durumu düzeltilmelidir.

254. Yaşam tarzım bu, felsefem bu diyene gerçek örnekler bir işe yaramaz. (Değişmek, gelişmek istemeyene)

255. Hayata uyum gereklidir, ısrarla söylenmelidir. 
Kişi korunduğu, sevildiği, emin hissettiği yerden ayrılmak istemez.

256. Sözün dili kadar davranış dili de anlamak için çok verisi vardır.

257. Beyinde okuma, yazma, hesap etme alanları farklı alanlardır.
Düşünce aralarında bağ kurar.

258. Dikkat eksikliği olanlar bu üç merkezden zayıfı kuvvetlendirerek aralarındaki bağı kuvvetlendirilmelidir.

259. Çocuk bizim değildir, bizim sorumluluğumuzdadır.
İkna ve yönlendirmeyle hitap etmeliyiz.
Değer vermeliyiz.

260. Güzellikle aklımıza yazılan iyi davranışa yönlendirir, korkuyla yazılan silinerek unutulur.

261. Yeterli olgunluk yoksa korku egemen olur.

262. Ümit ve mutlu olma duygusunu yok etmeye çalışmamalıyız.

263. Farklı kişiliklere uyum sağlama geliştirilmelidir.

264. Kendini öne çıkarmak için uğraşma; 
Çevrenin olumsuzluğunun sana yönlenmesini sağlar, uzak dur.
Ortada konu yokken kendini gıyabında kötü duruma sokma.

265. Seni kendi değerlerine çekmek için uğraşırlar, uzun sözler söyleme. Başkalarının huyunu bozarak günaha girme, bedavadan düşman kazanma.

266. Kimi etkileyecekse, bedelini kim ödeyecekse başlangıçta karar verilirken ortak karar alınmalıdır.

267. Her etkilenin kendi açısından düşünülmelidir.
Sorumlulukların dikkate alınması lazımdır.

268. Ev mutluluğu önemsemelidir, esas sorumluluğunu göz ardı edemezsin.

269. Kazandığını bir kefeye koy kaybettiğini diğer tarafa koy şapkanı da önüne koy.
Dengeyi her an kurmaya çalışmalısın.

270. Aile içi güven, detaylarıyla düşünülerek sağlam olmalıdır.

271. Sert yaklaşımın savunma duygusu uyandırır, diplomatik yaklaşım olmalıdır. 
Sorumluluk karşıya yıkılmamalıdır.
Aile içi tamamlama açısından yaklaşımdır, yarış yanlıştır.
Sağlıklı iletişim yoksa sorunlar büyür.

272. Sahtenin arkasını görmek için zaman gerekir.

273. Hırs; sahip olduklarını unutturur, unuttuğunu kaybettirir.

274. Yasalara uymazsan bedelini ödersin.

275. Beklenti düzeyi yüksek olanlar aceleci ve sabırsız olur.

276. Belirli iyi getiriler olduktan sonra kaybettirmeye başlatarak geriye doğru çalışır.

277. Hedefe varmak için gayret et sonuca razı ol.

278. Başarı ayrı mutlu olmak ayrı çalışılmalıdır, birleştiren hoş olmayı yakalar.

279. Duygusal körlük varsa önce uyarı yap sonra sorgulanması için zaman tanı.

280. Hedef piramidinin üstüne nasıl anılmak istiyorsan onu somut olarak yaz.

281. Veri ne kadar çoksa isabetli karar verme oranı o kadar yüksek olur.

282. Karşı çıkma yerine sorgulama yapma doğrudur.

283. Övgüyle yaklaşana hemen teslim olma, eğer oluyorsan sevilme ihtiyacın vardır demektir, bu ihtiyacını sevmeye başlayarak sevilme yolunda ilerle.

284. Kontrollü özgürlük doğrudur, yönlendirme etken kılınmalıdır.

285. Kendini adaya kapama.
Tehlike tehdit o adaya da gelir.
Kendini güçlü kılmaya çalış.

286. Yanlış kişilik gelişimi yalan söyletir, öz güveni kaybettirir, her hadiseyi çarpıtır, yüzleşmekten korkutur, suçluluk ve utanç duygusu verir, utanç veren durumlarda kalırsın, kendini kötü hissedersin.

287. Yanlışlarının farkına varıp sorgularsan, doğru sözlü yaşlı bilgenin önerdiği yaşam tarzını yapılandırarak ve tercih ederek ve doğru yola girersin.
Kişiliğin gelişim sürecine girer.
Güven vermeyenin sorgusu uygun değildir.


288. Makine (İnternet vb.) bağımlılığı makineyi kontrol etmek zevkinden oluşur. 
Zevk varsa acı ve dert takip edecektir.


289. Bir kötülük yaptığını sanıp pişmanlık duygusu içinde isen iki iyilik yapman lazımdır.


290. Yakınlarının görüşünü almak aile ile sevgi ve saygı bağını gösterir.

291. Sorunun içinde çözüm için ipuçları vardır.

292. İyi sorgulama fırsatların yüzeye çıkmasını sağlar.


293. Duygusal ihtiyacımız SEVİLME, TAKDİR, ÖVGÜ dür.

294. Paylaşma, beraber zaman geçirme, onaylama, dinsel beraberlikle sağlanır.

295. Aile içinde birbirinizi övmek için fırsat kollayın.

296. Gerçek ben vardır, ideal ben vardır.


296. İdeal ben kişinin istek ve idealleriyle görmek istediği yerde kendini düşler ve olması için gerçek benini oraya oturtmak için çalışır.


297. İdeal ben oluştururken çıtayı çok yükseltirsen faydalı olan kişiyi enerjik yapan bu oluşum bekleyişi gerçekleşmezse tersine döner zararlı olmaya başlar.

298. Zarar vermeye başladığını içe veya dışa karşı saldırgan tutumumuzdan, sabırsız davranmamızdan, çevremizi eleştirerek yalnız kalmamızdan anlarız.


299. Her bilinmeyen şey, bilinen bir şey üzerinden anlatılır, öğretilir.
Genelde din üzerinden anlatılanlar daha kolay kabul görür.

300. Paylaş ve destek al.
Her konuda senden daha ileride olanlar vardır.
Problem kendine aitse buna yardım edecek kişiyi aramalısın.


301. Problemi sırrım diye saklarsan, sorun benim ben çözeceğim dersen bencilce bir yaklaşıma girersin ki çözüm süresi uzar.
Sana yardım etmelerine izin ver.
İmkânını da paylaş sıkıntını da paylaş.

302. Problemlerle karşılaşınca savunma davranışları  itici yaklaşımdır.
Sen haklısın diye sorunun boyutlarıyla ele alınıp aile katılımı sağlayarak sorunun üstesinden gelmelisin.
İyi taraflar başlangıçta öne alınmazsa iletişim kuramazsın.


303. Hatayı tespit ettiysen hata içinde olana açıkça söyleme, yapanın kendisinin görmesi için yönlendir.


304. Sorgulayan, ölçüp-tartan bir yaklaşım, başlangıçta hataya düşmenden korur.
Otoriter veya ilgisiz ailelerin çocukları sorunlu olurlar.


305. Sabırsızlık, tembellik çağın hastalığıdır zevke yöneliş yaklaşımı gerçek hayattan kopmayı, içe kapanmaya başarısızlığa yönlendirir.


306. Zevk hayatın amacı değildir.


307. Merak, taklit, tekrar kişilik haline gelirse güvensizlik oluşur.

308. Yardım alarak bu sorunun halledilmesi gerekir.
Aile katılımı ve desteği gerekir.


309. Üretici güçler kendilerine müşteri bulmak için tasarrufu inanç haline getirmiş olan Müslüman toplumları hedef almışlardır.

310. En büyük engeli inanç olarak gördüklerinden inancı yıkmak için büyük çalışmalar yapıyorlar.


311. Hedefin, eldeki imkânları en iyi şekilde kullanarak yarar sağlamak olmalıdır.


312. Acı vücudun her hangi bir yerinde olmasına rağmen bütün vücudu etkiler.


313. Çocukla 15 yaşına kadar sevmeyle karışık boğuşma olmalıdır. 15 yaşından sonra paylaşmada arkadaş olmalıyız ve çok konuda fikrini sormalıyız.


314. Konuşmaktan önce beynin bütünü içinde oluşur sonra konuşulur.

315. Düşünceler sorunların baskısı altında olduğu zaman doğru algılayamaz, önce sorunun nedeni ve boyutu tespit edilmelidir.


316. Tutum, davranış hataları söz ile kolay değişmez.

317. Sen dili karşındakini savunmaya iter.
Ben dili gereksiz olarak sahiplenme durumuna sokar.


318. Söz doğru olduğu kadar tutum da doğru olmalıdır.


319. Verme davranışı akıllıca öğrenilmelidir, hayvan sevmeyle ve beslenmesiyle öğretilmelidir.

320. Almayı herkes bilir.

321. Alta yatan duygular ters kutupta kendini göstereceğinden ölçü oluşturmalıyız.

322. Bazı kimselerde bu duygular çok olduğunda isteklerinin zıddı ile ifade ettiklerinden ne istediğini anlayamayız.

323. Ortak değerler açıkça anlatılıp öğretilmelidir.

324. Çocuğa büyük gibi hitap edeceğiz ancak, büyük gibi davranmasını beklemeyeceğiz.

325. Çocuğun istekleri ihtiyaçlara göre yapılmalıdır.
Her istediğini yapmak ben merkezli ve zevk tuzağına gideceğinden yanlıştır.

326. Olumsuzluk üzerinde fazla durulmamalı, olumlu davranışlar öne çıkartılıp takdir edilmelidir.


327. Ebeveyn aklın gereğini değil de duyguların gereğini yapıyorsa bedelini ağır öderler.

328. Sevgi ruhsal bir enerjidir.
Ne az ne de çok verilmelidir.

329. Kararlı, tutarlı, devamlı takip edilen disiplin önemlidir.
Anne ve baba olmayı öğrenmeliyiz, çünkü uzun ve etkili görevdir.

330. Aynı hata ikinci defa yapıldığı zaman ilişki bozulur.

331. Yorgun olana dinlenme zamanı tanıdıktan sonra problemi söyle.

332. Yaşanmış tecrübeden faydalanmalıyız.
Bu olayda ne kadar sorumluluğum var diye kendine sormalısın.

333. Çocuklara emir vermeden toplumda sorumluluk verilmelidir.
Çocuğunu seçici arkadaş edinmelisin, gereklidir.

Anne baba rehber olmalıdır.
Uzaktan denetlenmelidir.
Önce acılar öğrenilir, sonra doğrular öğrenilir, sonra iyi ve kötü öğrenilir.

334. Keşke vb. gibi geçmişten pişmanlık beyin enerjisini boşa harcamaktır.
İki taraflı konuşmak lazımdır.
Dinlemek daha iyidir.


335. Beyin kimyası bozulduğu zaman yaşamaktan zevk alamayız. Eleştirilmeye değil anlayış görmeye ihtiyacımız var.


336. Haklı ve mantıklı baba istenir. 
Baba evde iyi bir atmosfer sağlamalıdır.
Kararlar beraber verilmelidir.
En büyük getiri sevgiden olur.

337. İnsanlarla sohbetinden vefa isteme, bekleme.
Aşk derdiyle dertlenen diğer dertlere bakar mı hiç.


338. Alışkanlık oluşturulacağı zaman fiziksel gelişme tamam olmalı, kişinin enerjisini kullanılmalıdır, zorlama olmamalıdır, yöntemin korkuya dayalı olmamalıdır (Korku başka türlü sıkıntı olarak geri gelir)


339. Pozitife dayalı eğitime yönelmelidir. 
Korkuyla oluşturulan eğitimde zekâda gerileme olur.
Tepkiler özgüvende azalmalara sebep olur.

340. ERTELEME, BEKLEME, RED ETME, İSTEME ile kendini programla.

341. İşin ters gidiyorsa önce düşüncende yanlışlık vardır, önce kendin kendini değiştir.


342. Söylenene inanılır ve o rolü benimser oynarız.
Uzun analiz yapıp hızlı adım atmak lazım.


343. Sorundan kaçmakla sorun çözülmez ki.
Uyan, kendin yap.


344. Otoriter anne, hoşgörülü anne davranışı yanlıştır.
Sevgiyle kucaklayan yönlendiren anne olmak benimsenmelidir.


345. Önce zihinsel hazırlık yapılmalı sonra eylem yapılmalıdır.
Bedel vermeden öğrenilmez.
Öğrenme ile ilgili merkezleri korku ile kaplarsak ileride sorunlar çıkar.


346. Savaş yerine işbirliği yapılmalıdır.
Çocuk hamur gibidir yeni şekle çok çabuk girer.
Çocuğu değiştireceksek önce kendimizi değiştirmeliyiz.

347. Acıyı yaşayan değişimi yaşar.
Özgür olmak isteyen sınırları zorlar.

348. Gönlünü hoş tut sevgi haline düşen sinek bile olsa kudretli olur.


349. Öğüdü kendine ver.
Faydası kendinedir.


350. Ümit biter, istek bitmez.
Her yolun sonu vardır, yeter ki bahaneler bulup geri dönme.


351. Bu dünya gurbet, ayrılık, günlük dertlerle doludur, gönlünde sevgili yoksa çabuk ihtiyar olursun.


352. Güzellik parayla satın alınmaz, satın aldığını güzellik sanma.
Bir şey elde etmek istiyorsan öğretmenine, ustasına, sanatkârına itaat et.


353. Ayrılık varsa kavuşma da vardır.
Karanlık varsa aydınlık da var.

354. Sevdiğinin derdini rakibine, düşmanına söyleme gizle, kin (Gizli düşmanlık edenler) güdenler bu sırrın peşindedir.


355. Fazla istek işleri de karıştırır, kafanı da karıştırır.
Ağlayıp inleme, akıllı tuzağa düştüğü zaman, tahammül eder.                                                                                                          

356. Allah’tan kork, bilgine de güvenme, yüz türlü hünerin bile olsa sonucu Allah’a bırakıp kadere razı ol.


 357. Kimseden sözünde durmasını bekleme, kimseden dostluğunun devam ettiğini sanma, yabancıların itaatini bekleme.


358. Tavsiye edilenlerin sınırını, zamanını ve sonra ne yapılacağını anla da öyle başla.


359. Her şey güzeldir, en güzeli aşktır.
Allah’ın ululuğunu övmekten başka bir şey gönlünden geçirme.
Allah gönülden geçeni bilir.   


360. İçin kan ağlasa bile dudağın gülsün, herkes böyle görsün.
Azcık yaralanınca feryada başlama, sus da meleklerin haberlerini duy.


361. Akıllı bildiğini söyler ya da susar.

362. Üzülmekle rızkın ne artar ne azalır, faydasız savaşa girişip gönülleri incitme. 


363. Dünyaya ait güzel baştan başa tuzaklarla, hilelerle doludur.
Âşıklar bu hilelere düşmezler.
Âşıklık hünerini insanlara satmaya kalkma alıcısı bir tek Allah’tır.


364. Kainatın döngüsü adalet üzerinedir.

365. Geçim için endişe etme, rızkı Allah verir.


366. Mahrumiyet ve heves seni harekete getirir bir yerlere ulaştırır.
Bakış ustasının bakışı bir işaretten ibarettir.


367. Nefsin yoluna binlerce put kor.
Nefsini yenmiş gönül ehlinden gönülden yardım iste.
Nefsinle savaşmayı istemezsen bu savaşın pek zordur.

378. Anlayışı yüksek olan kişinin gölgesi bile yeter.

379. Akıl, ihtiyarlığı kabul etmez.
Çocukluk veya gençlik çağının oyununu oynar.

380. Akılla, ilim sözleriyle uğraşıp iddia sahibi olma davaları hüküm sahibine bırak seni güzelliğe götürecek dost bul.

381. Oturan herkesin iyiliğini ister.
Hizmet eden edeplidir.

382. Sevgililer sır saklar.
Âşıklar, dostlarının dileğine uyarlar.


383. Sözünden dönen mutlaka perişan olur.
Akıl ve olgun olanlar sözünü borç bilirler.


384. Halkın saygısını, nefretini önemseme at.
Bu dünyaya ait yükü üstünden at.
Sende dünyaya ait kalan bir şey olmasın.
Gönlünü aşk’a ver.

385. Herkesin yapamadığı bir sanatın olsun ki kendinle beraber götür.
Alçak kişilere yüz suyu dökme.
Her şeye kudreti olan Allah’tan iste.


386. Evi görme, ev sahibini gör.
Kötülüğünü görmek için gözünü oynatıp pisliğe bulaştırma, sır örtülür.


387. İssizlerin din satan sohbetinden uzaklaş.
Aşk akıllı kimseye nasip olmaz.
Akıldan vazgeç.
Aşk yolunda şeytan vesvesesi çoktur, gönül kulağını meleğe ver.


387. Dostlarına ömrünü, malını bağışlamaktan çekinme.
Öğüt dinleyene yüzlerce can feda olsun.

388. Düşmanlarının sözüyle dostundan yüz çevirme.
Hiç kimse dosta düşman olmaz.
Dost sohbetini ganimet bil, bir daha bu fırsatı bulamayabilirsin.

389. Tuzak kuran insandan merhamet bekleme.

390. Elini, emeğini isteğine sarf etmek iyidir.

391. Gönlü saf olandan doğruluk yolunu öğren.

392. Hal hatır sormaya git.

393. Hastanın başında Fatiha oku.

394. Çalışmadan, bir iş yapmadan bekliyorsan çok beklersin.

395. Görme kabiliyetin yoksa beraber, bir olmak için uğraşma; körlük zamanında birlik olmaz.

396. Çalış, nasipsiz kalma, hüner sahibi ol.

397. Hünersiz olanı kimse barındırmaz.

398. Yalnız yaşayanların duaları belayı defeder.

399. Aşk yolu son derecede tehlikeli yoldur.

400. Emin yer bularak gitmen lazım.

401. Kendini görmedin mi kurtuldun gitti.

402. Sana ait olmayan, senin nasibin bulunmayan rızkı istersen mahvolursun.

403. Uyku, yemek, huzur, istirahat, isteyen kaybetmeye başlar, terk edersen kazancını bulursun.

404. Düşüncenden ve yaptığından zevk al sarhoş ol.
İyilik yap.
Kimseye ayıplama gözüyle bakma.

405. Büyüklenenlere, zenginliğiyle hava atanlara aldanma bir rüzgâr ne ululuk nede zenginlik bırakır.

406. Âşık kısmetine razı olur, kendisini düşünmez, görüşünü söylemez, kendi işine bakarlar.

407. Zihinsel kilitlenme olunca her şeyi boş ver, uzarsa kurtuluş aşık olmadadır.

408. Bu dünyaya gönül verme.
Vefakârlık bekleme, arı elini sokmadan bal yedirmez, diken eline batmadan gül koklatmaz.

409. İyiyim dediğin an kötülük hemen gelir, nice yiğitleri nice güzelleri çürütür, sevgiliyi kucağıma alacağım derken başucuna mermer dikiverirler, kızlar analarıyla kavga ederler, babalar kötülenir.


410. Dünya işi terstir, aptallar bolluk içindedir, bilgi sahipleri aç kalır, Arap atlarına semer vurulur, eşeklere de altın tokalar takılır, hırsa düşürür, tamah ettirir.

411. Nasibin ışık (Nur) olursa ne rütbe ne mevki elde etmeye uğraşmazsın.

412. Bahtın kara dokunmuş ise zemzemle yıkasalar ağarmazsın.

413. Gönlünden eziyet etmek isteğini at, güzel insanları bul dostluk kur.

414. Tohum ekmeyen kişi harmandan bir tane bile alamaz.


415. Aşk yolunda olana nasihat etme, o divanedir, testisine gökten taş atılıp kırılmıştır.
Edepli ol, büyüklerin söylediği sözleri benim sözüm diye söyleyemezsin.


416. Kötü söyleme, karşılık olarak kötülük gelir.
Anasından kör doğan güzele âşık olabilir mi?


417. Hakk’ı bulmak istiyorsan; 
Bilgi ve niyet ile uğraşı gereklidir. 
İçinden sürgün vermesi gereklidir.
İş olarak görmelisin.

418. Dostlarının gönlünü kıran çok aşağıdadır.
Kendini yüce bilmek, halktan üstün görmek ayıptır.

419. Herkesi göründüğü gibi görürsen yanılırsın, farklılığı fark etmen lazım.

420. Ehli olmayanla konuşup görüşmekle kendine yazık edersin.

421. Söylediğinin sebeplerini de söylersen anlaşılır ve kabul edilir.

422. Ağa davranışı nedir; 
Çalışmadan kiraya vererek veya gözetleyerek nemadan geçim sağlamak gibi bekleyiş içinde olmak, miras yemek durumudur.
Ağa isen ağa gibi davran ağa değilsen ağa gibi davranamazsın.

423. İstiyorsun, peki ne karşılığında?

424. Hemen dedin mi o iş olmaz; 
O işte geçmiş çalışma, şimdiki değerlendirme, sonraki çalışma gerekir.

425. Kapalı devre kendini aldatır zamanla yok olur.
Değişimin içinde olmalısın ve uyum sağlamalısın.

426. Düşmanını dışarıda ve uzakta arama en büyük düşman kendin kendinin düşmanısın.

427. Kendi bahçen kadar ortak bahçelerle uğraşırsan yararlanırsın.

428. Geçmiş belgeler değerlendirilirse ne yapılması isteniyor nereye doğru gidiliyor anlaşılır.


429. Nerede kazandı sorusuna muhakkak cevap bulunmalıdır.

430. Evrensel bak gelişmelere katıl.
Dar alanda kalma.

431. Küçük çöplükte büyük horoz olmakla övünülemezmiş.

432. Sevmek kolaydır, sevilmek için uğraş.

433. Sahnede rol seyredersin, gerçek oyun perde arkasındadır.

434. İş yapmayana para verilmez.

435. Müşterini öldürme.

436.Hayatı hak etmelisin, hayattan faydalanma sonra gelir.
Faydalanmayı öne alırsan asalak durumunu geçersin.


437. Kriz; 
Fırsat ve tehdit anlamının birlikte olduğu ve düşünüldüğü durumdur.

438. İyilik yapmak maksadıyla verdiğiniz hediyeleri istemeyin. 
İstemeden geri verirseler alın başka bir ihtiyaç sahibine verin.

439. Size gelen bil ki ihtiyaç sahibidir.
İmkânın varsa karşıla, yoksa sevgiyle uğurla.
Yanınızdan ayrılan kahrederek ayrılmasın.


440. Allah'tan hayırlısı olması için dua et.
Sonra dikkatlice sana olan önerileri ve aklına gelenleri değerlendirerek çalış.

441. Duygulara kapılıp başkalarına boyun eğmek yerine aklının sesini dinlemek gerekir.

442. Peygamberler doğru yolu göstermişlerdir.
Yaşantılarında acı, zevk, tutku bir aradadır.

443. Sevdiğimi seversen bende seni severim, saygı duyduğuma saygı duyarsan bende sana saygı duyarım.


444. Bir taraf olmadığın takdirde doğru görüşe sahip olursun.

445. Taraf olduğun takdirde yanlışları da savunmak mecburiyetinde kalabilirsin.

446. BEN hitabı seni sayısız ruh hastalığına götürür, 
SEN hitabı sayısız engelleri kendin kendi yoluna koymandır.
(O) diye hitabı yaparsan doğru hitabı buldun demektir.

447. Söylediğin sözlerin bir zaman sonra ne ürettiğine ne sonuçlara vardığını geriye dönerek kontrol edersen, başkalarının arkandan söylediği sözleri kendi ağzından kulakların duyar.

448. Problemi tablo içindeki yerine koyarsak karışıklıklardan kurtulur, doğru algılayarak anlarız.

449. Doğru anlama sağlanmadan çözüm üretemezsin.

450. Doğru anlama sağlandığında çözüm yolu açılmış ve çözüm süreci işlemeye başlamıştır.

451. Çok karışık ve işin içinden çıkılmaz durum varsa din örtüsünü örtünmekten başka çare yoktur.

452. Duygusal sonuç mu almak istiyorsun, pratik sonuç mu almak istiyorsun.

453. Tutum takınmadan önce nasıl bir sonuç almak istiyorsan buna  göre başlangıçta  karar vermen veya gidişata  bakarak düzenleme yapmak gerekir.

454. Her insanın ve her topluluğun hassas noktaları vardır.
(Dokunulduğu zaman akıl devreye girmeden tepki verir (Sinir ucu), duygu; akıl ve vücudu korumak için sınır kor, koyduğu bu sınıra girişe izin vermez, şiddetle karşılık verme üzerine programlanmıştır.

455. Girişine izin verilmeyenler daha önce defalarca düşünülmüş veya telkin edilmiş, benliğiyle kaynaşmış, şuur altına yerleştirilmiş değerlere saldırı halinde verilecek tepkilerdir.)
Bu hassas noktaları bilmek gerekir.
Değişmesini hemen beklemek veya istemek iyimserlik olur.

456. Kişinin yanlış sonuçlara defalarca vardıktan sonra kendi isteği ile değişme ve düzeltme isteğinin ortaya konması ile uzman yardımıyla veya kuvvetli telkinle doğru yolun başlangıcı gösterilir ve cesaretlendirilir.

457. Daha basit anlatmak gerekirse kişi veya toplum bazı değerlere fazla anlam yüklemesinden oluşan karışıklıktır.

458. Her söze veya davranışa anlam yükleme alışkanlığı  olursa doğru anlamadan uzaklaşırsın iletişimsizlikten başarısız, sıkıntılı bir hayat sürersin.

459. Duygular o an tepki verdirerek sistemini normale getirmek için kızdırarak veya sevindirerek silkeler.
Amacı budur.
Duygulanma sonunda tepki verirsin sinir sistemi normale döner akıl normal çalışma ortamını bulur.
Duygu akılın sağlıklı düşünmesinde ve karar almasında çok yararlıdır.
Sakıncası ise duygu, karşı tepki veya tepkinin intikam almak amaçlı akıla baskı uygulamasıdır.
Bu durumda akıl karışır, bulanıklaşır, doğru görüş ve tanım yapılamaz duruma gelir. Cesur davranışların varsa duygu akıl ilişkisini kuramamışsan başın beladan kurtulmaz. 

460. Yeni bir başlangıçta şu soruyu sormalıyız.
Aslı esası nedir.
Bu soru cevaplandığı zaman ikinci soruyu sormalıyız.
Metot ne olmalı.
Bu soruda cevaplandıktan sonra karar verme tamamlanmıştır.
Çalışma zamanı gelmiştir.
Çalışma isteklisi olmayan çok bahane bulur.

Sözle bir yere varamazsın.
Biraz geçim geliri varsa işin daha da zordur.


461. Aklının başına gelmesi zorlanma yoluyla olur.
Zorlanmayı sen yapma, zorlama şartların oluşturmasını beklenmelidir.


462. Karşındaki dinlemeye niyetli değilse sözün ne kadar kaliteli ne kadar doğru olursa olsun yorulmaktan başka bir şey elde edemezsin.

463. Yanlış yapabilirsin, yanlışlıkların içine düşebilirsin, bunlardan oluşan zarardan dönebilirsin.

464. Ancak yanlış kişilere özenti duyarsan lanetlenmiş gibi başın beladan kurtulmazsın. 

465. Kişilikli tavrın olması için iyi işler biriktirmiş olman, yararlanılan olman ve memnuniyet verecek düzeyde olman gerekir.


466. Sevilene her imkân kullanılır.
Menfaatin sağlayarak sevilirsin.
Kendini sevdirmek istediğin kişinin huylarını öğren ve bu doğrultuda düşünüp davran.


467. Güzel özelliklerin kendine göredir, başkaları tarafından değerlendirilip beğeniliyorsa sanatçı olmaya başladın demektir.


468. Gerekli olması yeterli olduğu anlamına gelmez.
Sayı saymayı bilen matematik biliyor anlamına gelmez.

469. İddia ediyorsan ispatlaman gerekir.

470. Geçmişte kullanılan yola bakarak gelecekte gidilecek yol belli olur.

471. Başkasının yargısını benimsemek yanlıştır, kendin ol ki başkasının yargısının doğru yanlış olduğunu anlayasın.

472. Görünen otoriteyi arkadaki güç yönetir.
Bu güç menfaatleri için söylevlerini görünen otoriteye söyletir ve yaptırır.
Arkadaki gücün amacını anlamak hassasiyetinde olman lazımdır.

473. İnsanlar her maddenin gücü olduğunu duygularıyla aracılığı ile kabul ettiklerinden yiyerek bu enerjiye sahip olurlar.

474. Yiyemediklerini üstüne alır veya yakınında bulundururlar.
Böylece güç aldıklarına inanırlar.

475. Bu duygu korkularını yenmek için güçlü olmak gerekir diye düşündüklerindendir.

476. Yüzleşmekten korktukları için panik davranış gösterirler bu tehlikeli kontrolsüz davranışlara ve büyük zararlara neden olur.

477. Ağzından çıkan her sözün adresi olmalı, nedeni olması, sınırı olması gerekir.

478. Sınırsız övgü, yergi, suçlama, ahlaki ifadeler büyük tahribatlara sebep teşkil eder.
Bu hatayı asla düzeltemezsin.

479. Kul hakkı olarak madde alış verişinden oluşan hak olarak düşünmek çok küçük düşünmek olur.

480. Saygı duyuyorum demen için doğuracak sonuçların farkında olmanla olur.

481. İdare etmek istiyorsan kendinden başlayan gittikçe gelişen farkın farkına var kuvvetin belirlenmesi gerekir zamanın doğru kullanılması gerekir. 

482. Saygı duymayana bir şeyler anlatmaya uğraşma.
Kişiliğine saygı duyuyorsa söyleyeceklerine de saygı duyar.

483. Dışta bir savaşın varsa içeride hesaplaşmayı sonraya bırakıp dışarıdan kazanım sağladıktan sonra paylaşma sürecinde hesaplaşma yapmak doğrudur.
Dışarıdan beklentilerini yüksek tut.
Ancak kazanımlarına razı ol.

484. Problemlerin çözümünde dost bildiklerinin önerilerini önemseyerek iyi dinle ve değerlendir. 
Öneriler seçim yapmanda seçenekler önerir.
Doğruluk ve yeterlilik sağlamlığın harcıdır.

485. İnanç geleceğin mimarıdır.
İnandığının gerçekleşmesi için çalışırsın.

486. İnsan hep iyi şeyler duymayı bekler ve ister.
İyi sözün varsa söyle; yoksa ise sus.  

487. Sorunların biriktiği, karıştığı zaman sebepler muskaya veya büyüye yüklenip kurtuluş sağlanır mı hiç?

488. Bir durumu şüpheye yer bırakmayacak şekil var ise, tespit üzerinden değerlendirmeler, planlamalar yapılarak izlenilecek yol belirlenir ve gerçekleşmesi için çalışılır.

489. Şüphe varsa yapılacak her şeyin sonucu tesadüfidir.
Yapılması gerekenleri yapmak lafla fazla uğraşmamak lazım.

490. Seni etkisiz ama çalışan etmeye uğraşırlar.
Başka ve yeni çıkışlarla aktif olmaya çalış.

491. Sonuç alana kadar sarf ettiğin gayreti korumak ve geliştirmek için uğraşmalısın.

492. Önce depresyondan çıkmak istemek gerekir.
Problemi fırsata dönüştürmek gerekir.


493. Üzüntü ve stres çözüm yolu bulman için verilir.
Zaman dürülmesi:
Kişi bedenen ve ruhen temizlendiği zaman ibadetinin bir anında zaman bedenin olduğu yerde durur.
Kişinin ruhu istek duyduğu yere gider.
Bu rüya esnasında da olabilir.
Başka bir insanla yıllarca beraber yaşamış gibi tereddütsüz anlatabilir. Görme yoluyla anlama tamamlanır, ses ve konuşma yoktur.
Göz göze bakışla iletişim tamamlanır.
Bir andır.
Bu zamanda olanların tamamını hatırlanır.
Akıl şahit olduğundan inancında şüpheler oluşmaz.
Kendi kendine ne kadar zamandır buradayım diye sorarak tahmini bir cevap bulursun.
Ruhun hareketidir.(Çok kişi bu olayı ruh göçü olarak tanımlar.
Temiz kişi veya çocuk bu olayı yaşayıp anlatabilir.)

494. Mekân dürülmesi:
Kişinin bedenin hem bulunduğu yerde bir anında hem de başka bir zaman diliminde yaşaması halidir.
Bir an olan bu zaman insan ömrü kadar uzun olabilir.
Çok özel kişiler bu şekilde yaşayabilirler.
Bizim algı zamanımızda kavramı farklıdır, özel insanların zaman kavramı farklıdır.

495. Misafir ruh: Bazı kişilerin çok benimsemesi ve istemesi halinde o kişiyi yetiştirmek için bir müddet tanınan bilinen insan ruhu o kişiyi yetiştirmek amacıyla beraber bulunur.

Cesur kararlar aldırabilir, toplumdan geri çekebilir.
Korku, kuşku, endişelerinin yersiz olduğunu gösterir.

Bir hizmet için hazırlar.
Kişinin kendi kişiliği esastır.

İkinci bir kişilik olarak düşünmek doğru değildir.
Görevini tamamlayan ruh ayrılır.

496. Doğru:
Kişinin kaliteli kaynaktan bilgi alıp almadığına göre, Aklını kullanılabilir durumda olduğuna göre, yaşamındaki önemine göre, sunuş etmekte fayda olacağına göre, bu zamanda Kabul edileceğine inancına göre, anlatımın aydınlığına göre, değerlendirilerek sonuç görünüşünün ifade edilmesi farklı olabilir.


496. Gerçek
Her defasında aynı sonucu verir.
Deneyimle anlaşılır.

Güvenilir kişilerin deneyimlerini öğrenerek inanarak ulaşırsın.
Bir sonraki sonuçları aklınla değerlendirerek ulaşırsın.

Sonuca, sakin olanlar kolay ulaşırlar.
Doğru sonuca giden her yer ve zamandaki tanımdır.

Gerçek sonuçtur.
Kendi kendine oluşturduğun bağlardan kurtulmadıkça doğruyu bulamazsın, göremezsin.

Kendini küçük görmekle kendine acıyarak kurtulabilirsin.
Kendini görmezsen, her şeyi asıldan alırsan gerçek görüş sahibi olursun.

Küçük düzeltmeler büyük kırılganlıkları önler.
Nereden baktığına bağlı olarak değerleri sıralarsın.

Ümit, umut, umma hayatımızın iç ve sosyal ilişkilerinde kavramlaşan bir sözcüktür.


497. İç ümit:

Çaresizliklerde, yetersizliklerde, karamsarlıklarda, bilinmeyen sonuçlarda öne çıkan yardım istemeye yönlendiren, duygulara çare bul diye görevlendirilen durumdur.

498. Sosyal ümit:
İlişkilerde istek boyutundan ihtiyaç boyutuna taşımakta kullanılarak savunma engellerini çabuk aşmasına sebep ve neden olan duygusal boyuta taşınarak gerçeklerden uzaklaştırılarak gizlenen beklenti ve isteklerdir.

Yani bir çeşit avdaki yemdir.
Kişi aklı az ise bu yemi hemen alır.

Akıllı ise duygu boyutuna taşınarak önce kararsız hale getirilir, ısrarla konu üzerinde durularak heveslendirme, korku ve kuşkuların yersiz olduğuna ikna edilmeye sonra bu durumdan aşırı bir kazanç elde edileceği beklentisine sokulur.

Ümit olayında sayısız hileli oyunlar vardır.

Bu hilelerden kurtulman için Allah’tan başka bir ümide gönül bağlama ve isteklerin sürüyerek götüreceği bu tuzağa başlangıçta heveslenme.


Anne oğlunu gelininden kıskanır dikkat etmezsen yuvan bozulur.
İşe fazla zaman ayırırsan ailen bozulur, kusuru başkasına yükleme.

Bilmek yeterli değil önemini anlamak ve davranmak gerekir.
Çok para sahibi olmak ahlakını, değer yargılarını, ilişkilerini bozar, seni kontrol etmek isteyen çoğalır.

Yaren bazılarını öneminden dolayı ikinci kez yazdım.
Yüz yüze görüşemediğimiz için her an kullanmamız gerekenleri hatırımızda tutma ihtiyacındandır.


RAVLİ

Popüler Yayınlar