12 Kasım 2012 Pazartesi

KENDİMİZİ NASIL GÖRÜRÜZ

Kişinin kendini bilmesi, gerekli değişim ve dönüşümü yapabilmesi için önce kendini görmesi gerekir.

İnsanın kendini görme biçimlerini üç başlık altında toplayabiliriz.

1- Bilgilenmekle kendini görmek.

2- Olayların içinde kendini görmek

3- Başkalarının diliyle kendini görmek


Bilgilenmekle kendini görmek:

Bilgilenmek her şeyin başıdır.
İnsan bilgilendikçe “farkında lığı” artar.

Kendini ve çevresini daha iyi görmeye başlar.
Düşüncelerini ve duygularını tanımaya çalışır.

Onlara hâkim olabilmek için devamlı kontrolden geçirir. Düşüncelerinde ne kadar çok yargı taşıdığını fark eder.

Bulduğu olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye çalışır. Doğru ve yanlışı ayırt etmeyi öğrenir.

Kısaca, düşünce ve duygularının ne yönde olduğunun farkında lığını yaşamak, ona değişim ve dönüşüm imkanını hazırlar.

Bu da düşüncelerin ve duyguların devamlı olarak kontrol edilmesiyle mümkündür.

Fark edilen bir yanlış düşünce veya duygu, eyleme dökülmeden önce düşünce planında değişime uğratılmış olur.

Bu da kişiyi doğru eyleme götürür.
Onun için bilgilenmenin getirdiği farkındalık kişinin kendini görmesinde çok önemlidir.

Olaylar içinde kendini görmek:

İkinci bir yol ise, kişinin karşılaştığı olaylar içinde kendini görmesidir ki, bu da “farkındalık” isteyen bir olaydır.

İnsan, duygu ve düşünce planında yakalayamadıklarını veya kontrol edemediklerini zaman-zaman eyleme yansıtır.

Dolayısıyla yaptığı herhangi bir eylemin doğru veya yanlış sonuçlarıyla karşı karşıya kalır.

Eğer insan kendini bilme ve değişim arzusu taşıyorsa, yani bir farkındalık içinde ise, o eylemin içinde kendi durumunun nerede olduğunu, eksikliklerini, yanlışlıklarını görüp, gerekli değişim ve dönüşümleri yapar.

Karşılaştığımız her olay, bize bizi gösteren bir aynadır.
Aynaya bakıp kendimizi olduğumuz gibi görmeye çalışmak ve değişmek bizi yükseltir.

Ayrıca Günlük yaşantıda  kendimizin nerede olduğunu ölçebilecek  evrensel değerler, yasalar vardır. 
Bu değerleri kendimizi görmek için ölçü olarak kullanabiliriz.

Başkalarının diliyle görmek:

İnsan bazen yukarıda anlatılan bu iki yolla da gözünden kaçırdığı, kendini göremediği zamanlar olabilir.

O zaman bizi çevremizdeki diğer insanlar uyarır.

Dolayısıyla kendimizi görebilmek için çevremizden yapılan uyarılara da kulak vermemiz gerekir.

Genellikle insan, bir başkasından gelen eleştiriye, hemen kendini kapama ve savunma eğilimindedir.

Hatta egosundan dolayı eleştiriyi yapana alınabilir, darılabilir, kızabilir de.

Ama kendini görmek ve geliştirmek isteyen bir insansa ve bunun farkında lığını yaşıyorsa, böyle bir kişi eleştiriye her zaman açık olacaktır.

Ancak yapılacak olan eleştirinin yeri, zamanı, dozu ve sevgi ile yapılması, mesajın karşı tarafa ulaşması açısından çok önemlidir.

O zaman kişi söylenen yanlışlıklar, eksiklikler üzerinde düşünecek, onları kabullenip değişime uğratacaktır.

Bu durum, kişiye, kendini bilme ve yükselme yolunda kişiye hız kazandıracaktır.

Yukarıda anlatılan kendimizi görme biçimleriyle düşüncede, duyguda ve dolayısıyla davranışlarımızda yapacağımız gerekli değişim ve dönüşüm, bizi süratle arıtacak ve yükseltecektir.

Erol YURTERİ Alıntı.

                             *

RAVLİ

Popüler Yayınlar