Köle deniz yüzü görmediği gibi gemi sıkıntısı da çekmemişti.
Ağlayıp sızlıyor, vücudu
titriyordu.
Her ne söz söylediler ise
sakinleşmedi.
Onun yüzünden gemide
hoşluksuz oldu.
Ama çare bulunamıyordu.
Gemide bir bilge vardı:
“ Emredersen, şunu susturayım
“ dedi padişaha. Padişah da:
“ Büyük iyilik olur “ dedi.
Bilge emretti, köleyi denize
attılar.
Birkaç kere dalıp çıktı.
Sonra saçından tutarak gemiye
çektiler.
Köle gemiye çıkınca bir köşeye
oturup sakinleşti.
Padişaha bu bilgenin tedbiri
hoş geldi
“ Bunda ne hikmet vardı?”
diye sordu.
Bilge cevap verdi:
“ Önce, batmanın sıkıntısını
tatmamıştı; gemideki esenliğin kıymetini bilmiyordu.
Bunun gibi AFİYETİN DEĞERİNİ
ANCAK FELAKET GÖREN BİLİR”
Karnı tok olana, arpa ekmeği
hoş gelmez.
Senin gözünde hoş olmayan
başkasının sevdiğidir.
Cennet ve cehennem arasındaki yere (Araf), cennetten bakanlar cehennem, cehennemden bakanlar cennet derler.
Sevdiği koynunda olanla,
sevdiğini kapıda bekleyen arasında fark vardır.
***
İslam Klasikleri GÜLİSTAN Sadi M.E.B. 2119
Çeviren Hikmet İLAYDIN
(Bu kitabı temin ederek evinde bulundurmanı önemle tavsiye ederim)
***
Yaren,
Sahip olduğu olanakların
kıymetini bilmeyenler huzursuzluk çıkarırlar.Devamlı şikâyetçi olurlar ve beğenmez tavırlara girerler.
Yeni bir şey istiyorsan başka
bir şey vererek almak zorundasın.
En kıymetli olan yaşama
sevincindir.
Yaşama sevincinin değerini
bilmeyen biri hiçbir şeyin kıymetini bilemez.
Bu sevinç için parlak süslü
söz söylemek önemli değil, o sevinci yaşamak önemlidir.
Sahip olduğunun değerini
bilmeyen sahip olacaklarının da değerini bilemeyecek demektir.
*
Kaybettiğini bulunca nasıl
sevinilirsen, akıllı olda kaybetmeden sevin.
*
Farkında olarak, yaşamını
sağlayan ve kolaylaştıran her şeye sahip çıkar bakımlı ve işler tutarsan yaşama
sevincini kaybetmezsin.
*
Ölümü görüp hastalığa razı olmak
sözü başka bir anlatım şeklidir.
*
RAVLİ