10 Kasım 2012 Cumartesi

BAHA VELED VE NUR

Sultan Veled (Mevlana’nı oğlu) hazretleri nakletmiştir ki:

 Günün birinde yanında bir kimse hakkında
“ Filan Kuran’ın aleyhinde bulunuyor” dediler.        

 O da” fena söylüyor ve saçmalıyor.”dedi ve
“Eğer o benim babamın müridi ise (Sevgi ve saygı ile bağlı olan) öyle söylemez.”

 Çünkü Baha Veled Hazretleri ömrünün sonuna kadar Kuran, tefsir ve namazla meşguldü ve Kuran okuduğu vakit de her kelimeyi beş altı defa tekrar ederdi.

 
Mesela:
“Elhamdülillah diyeceği vakit bunu üç defa tekrar ederdi ve bunları söylediği zaman da mübarek vücudundan büyük bir nur belirir Yüce meclise kadar ulaşırdı. Dedi.

                                       ***

ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***

Yaren, neler öğrendik bu hikâyeden:

1.   Kuran okumakla ibadet edersin.

2.   Kuran okumakla sevap kazanırsın.

3.   Kuran okumakla gönül gözün açılır.

4.   Kuran okumakla eğriliklerini düzeltirsin.

5.   Kuran okumakla ruhunu öğrenirsin.

6.   Kuran okumakla bilgi alırsın.

7.   Kuran okumakla anlayışlı olursun.

8.   Kuran okumakla düşünceli olursun.

9.   Kuran okumakla aklını kullanan olursun.

10.                  Kuran okumakla güzellikleri bilir, görürsün.

11.                  Kuran okumakla müjdeleri öğrenirsin.

12.                  Kuran okumakla doğruları öğrenirsin.

13.                  Kuran okumakla uyarılar alırsın.

14.                  Kuran okumakla yol gösterici olursun.

15.                  Kuran okumakla öğütler alırsın.

16.                  Kuran okumakla sıkıntılarına şifa bulursun.

17.                  Kuran okumakla doğruyu yanlıştan ayırmanı sağlar.

18.                  Kuran okumakla helal ile haramı birbirinden ayırabilmeni sağlar.

19.                  Kuran okumakla yaşamında gerekli örnekleri ve misalleri öğrenirsin.

20.                  Kuran okumakla akıl ders alır.

21.                  Kuran okumakla her zamana hitap eder.

22.                  Kuran okumakla geriye değil daima ileri gidersin.

23.                  Kuran okumakla değişmez gerçekleri öğrenirsin.

24.                  Kuran okumakla nereden geldiğini, nereye gideceğini bilirsin.

25.                  Kuran okumakla aklını, canını, malını, neslini, nasıl koruyacağını öğrenirsin.

26.                  Kur Kuran okumakla karanlıktan sıyrılıp aydınlık bir ortamda ilerlersin.

27.                  Kuran okumakla Allah’ı ve insanı tanırsın.

28.                  Kuran okumakla görevlerinin ne olduğunu bilirsin.

29.                  Kuran okumakla geçmende zarara uğrayacağının sınırları bilirsin.

30.                  Kuran okumakla toplum içinde nasıl davranacağını bilirsin.

 

Yaren daha birçok sana gerekli bilgiyi, sınırları öğrenirsin.

Bu anlatılanlar görebileceğin, yaşayabileceğin gerçeklerdir.

Tefsirde Kuran yorumlanır, kelime ve cümlelerin anlamları, hüküm ve hikmetleri anlatılır.

Tefsir okumakla Kuran’ı anlayanların yorumlarını, açıklamalarını öğrenir, kapalı olarak anlatılanları anlarsın.

Kendi zannından kendini kurtararak kesin görüşlere sahip olursun.

Bir bilim dalıdır.

Tefsir yapılırken önce ayetlere, sonra Peygamberin hadislerine, sonra varsa sahabe sözlerine bakılır.

Garip kelimeler için sözlüklere bakılır, semantik (anlam bilim) tahlil yapılır.

                                      *

İbadet niteliğinde önemseyerek kendini Kuran okumaya, tefsire namaza verirsen vücudunda nur birikmesi olur.

Nur kalp bölgende birikerek göğsüne, sonra yüzüne ve sonra bütün vücudunu kaplar.

Pozitif enerji ile nur aynı güç sanma.
Pozitif enerli kendine güvenmek ve yapacağın işte kararlı olmanla oluşur.

Yani sendeki hazır olan potansiyeli isteğine göre kullanmak için etken hale getirmendir.

Etki alanı çok azdır.
Oysa nur etki alanı çok büyük olan bir güçtür.

Nur tanrı’dan gelen, kendi gücünden güç verdiği bir hediyedir.

                                       *

Büyüklerimiz yüce meclise bu nur sayesinde çıkarlar ve birbiriyle buluşurlar.

                                       *

Bunun doğru ve gerçek olduğunu yaşadım.

Kuranı kerim mealini okurken Hızır (A.S) ve Musa kıssasında ağzımdan “herhalde Şemsi Tebrizi hazretleriyle ikisi aynılar” der demez tavanın iki tarafından nur topları açık olan Kuran’ı kerimin içine aynı anda girdiler ve bir olarak tavana yükselerek kayboldular.

Eşim Rahime Bayraşa ve ablam Ferhunde Ayvalı bu olaya şahit oldular.

Bundan şunu öğrendim ki ikisi de ayrı nur sahibi kişi ama Kuran’ı kerime girince ikisi bir olduğunu anladım.

                                          *

Sultan Divane Mehmet Çelebi Hazretlerinin huzuruna vardığım da görüşmek istedim.

Görüşemediğim gibi terbiyesizliğimden dolayı gizli bir kuvvet kafamı sandukanın köşe mermerine çarparak alnım kanadı.

Ben küstüm kırıldım.

Bir ay sonra Cuma namazı kılındıktan sonra sandukalar tarafına baktığımda sandukalardan parlak mor renkli ışıkların semaya doğru çıktığını gördüm.

O anda gönlüme şu ses geldi:

“Görüşmek istiyorsan gökyüzüne gel”

Hayretim bir iken bin oldu.

Kırgınlığım gitti, yerine saygım ve sevgim coştu.

                                            *

Yani yaren ben bunu yaşadım.

Büyüklerimiz gökyüzünde yüce mecliste.

                                             *

Kendimden geçtiğimde gökyüzünde sarı toprak rengi bir yerde yaşlı büyükler bakışlarıyla konuşuyorlardı.

Aralarına girmek istedim kapı aradım ama kapı bulamadım.

İçeri baktığım demirli pencere vardı.

Bir şeyler söyledim.

İçlerinden biri yavaşça bana doğru gelerek işaret parmağı ile SUS işareti yaparak yerine giderek oturdu.

Bundan öğrendim ki onların arasına girmek için çok uzun yol var.

                                             *

Bu anımı sizinle paylaşmamın sebebi:

Sizin de benzerini yaşayabileceğizi anlatmak içindir.

                                              *

RAVLİ

Popüler Yayınlar