“Elhamdülillah diyeceği vakit bunu üç defa tekrar ederdi ve bunları söylediği zaman da mübarek vücudundan büyük bir nur belirir Yüce meclise kadar ulaşırdı. Dedi.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B.
YAYINLARI 489
***
Yaren, neler öğrendik bu
hikâyeden:
1.
Kuran okumakla
ibadet edersin.
2.
Kuran okumakla
sevap kazanırsın.
3.
Kuran okumakla
gönül gözün açılır.
4.
Kuran okumakla
eğriliklerini düzeltirsin.
5.
Kuran okumakla
ruhunu öğrenirsin.
6.
Kuran okumakla bilgi
alırsın.
7.
Kuran okumakla
anlayışlı olursun.
8.
Kuran okumakla
düşünceli olursun.
9.
Kuran okumakla
aklını kullanan olursun.
10.
Kuran okumakla
güzellikleri bilir, görürsün.
11.
Kuran okumakla
müjdeleri öğrenirsin.
12.
Kuran okumakla
doğruları öğrenirsin.
13.
Kuran okumakla
uyarılar alırsın.
14.
Kuran okumakla
yol gösterici olursun.
15.
Kuran okumakla öğütler
alırsın.
16.
Kuran okumakla
sıkıntılarına şifa bulursun.
17.
Kuran okumakla
doğruyu yanlıştan ayırmanı sağlar.
18.
Kuran okumakla
helal ile haramı birbirinden ayırabilmeni sağlar.
19.
Kuran okumakla yaşamında
gerekli örnekleri ve misalleri öğrenirsin.
20.
Kuran okumakla
akıl ders alır.
21.
Kuran okumakla
her zamana hitap eder.
22.
Kuran okumakla
geriye değil daima ileri gidersin.
23.
Kuran okumakla
değişmez gerçekleri öğrenirsin.
24.
Kuran okumakla
nereden geldiğini, nereye gideceğini bilirsin.
25.
Kuran okumakla
aklını, canını, malını, neslini, nasıl koruyacağını öğrenirsin.
26.
Kur Kuran
okumakla karanlıktan sıyrılıp aydınlık bir ortamda ilerlersin.
27.
Kuran okumakla
Allah’ı ve insanı tanırsın.
28.
Kuran okumakla
görevlerinin ne olduğunu bilirsin.
29.
Kuran okumakla
geçmende zarara uğrayacağının sınırları bilirsin.
30.
Kuran okumakla
toplum içinde nasıl davranacağını bilirsin.
Yaren daha birçok sana
gerekli bilgiyi, sınırları öğrenirsin.
Bu anlatılanlar
görebileceğin, yaşayabileceğin gerçeklerdir.
Tefsirde Kuran yorumlanır,
kelime ve cümlelerin anlamları, hüküm ve hikmetleri anlatılır.
Tefsir okumakla Kuran’ı anlayanların
yorumlarını, açıklamalarını öğrenir, kapalı olarak anlatılanları anlarsın.
Kendi zannından kendini
kurtararak kesin görüşlere sahip olursun.
Bir bilim dalıdır.
Tefsir yapılırken önce
ayetlere, sonra Peygamberin hadislerine, sonra varsa sahabe sözlerine bakılır.
Garip kelimeler için
sözlüklere bakılır, semantik (anlam bilim) tahlil yapılır.
*
İbadet niteliğinde
önemseyerek kendini Kuran okumaya, tefsire namaza verirsen vücudunda nur
birikmesi olur.
Nur kalp bölgende birikerek
göğsüne, sonra yüzüne ve sonra bütün vücudunu kaplar.
Pozitif enerji ile nur aynı
güç sanma.
Pozitif enerli kendine
güvenmek ve yapacağın işte kararlı olmanla oluşur.
Yani sendeki hazır olan
potansiyeli isteğine göre kullanmak için etken hale getirmendir.
Etki alanı çok azdır.
Oysa nur etki alanı çok büyük
olan bir güçtür.
Nur tanrı’dan gelen, kendi
gücünden güç verdiği bir hediyedir.
*
Büyüklerimiz yüce meclise bu
nur sayesinde çıkarlar ve birbiriyle buluşurlar.
*
Bunun doğru ve gerçek
olduğunu yaşadım.
Kuranı kerim mealini okurken
Hızır (A.S) ve Musa kıssasında ağzımdan “herhalde Şemsi Tebrizi hazretleriyle
ikisi aynılar” der demez tavanın iki tarafından nur topları açık olan Kuran’ı
kerimin içine aynı anda girdiler ve bir olarak tavana yükselerek kayboldular.
Eşim Rahime Bayraşa ve ablam
Ferhunde Ayvalı bu olaya şahit oldular.
Bundan şunu öğrendim ki ikisi
de ayrı nur sahibi kişi ama Kuran’ı kerime girince ikisi bir olduğunu anladım.
*
Sultan Divane Mehmet Çelebi
Hazretlerinin huzuruna vardığım da görüşmek istedim.
Görüşemediğim gibi
terbiyesizliğimden dolayı gizli bir kuvvet kafamı sandukanın köşe mermerine
çarparak alnım kanadı.
Ben küstüm kırıldım.
Bir ay sonra Cuma namazı
kılındıktan sonra sandukalar tarafına baktığımda sandukalardan parlak mor
renkli ışıkların semaya doğru çıktığını gördüm.
O anda gönlüme şu ses geldi:
“Görüşmek istiyorsan
gökyüzüne gel”
Hayretim bir iken bin oldu.
Kırgınlığım gitti, yerine
saygım ve sevgim coştu.
*
Yani yaren ben bunu yaşadım.
Büyüklerimiz gökyüzünde yüce
mecliste.
*
Kendimden geçtiğimde
gökyüzünde sarı toprak rengi bir yerde yaşlı büyükler bakışlarıyla
konuşuyorlardı.
Aralarına girmek istedim kapı
aradım ama kapı bulamadım.
İçeri baktığım demirli
pencere vardı.
Bir şeyler söyledim.
İçlerinden biri yavaşça bana
doğru gelerek işaret parmağı ile SUS işareti yaparak yerine giderek oturdu.
Bundan öğrendim ki onların
arasına girmek için çok uzun yol var.
*
Bu anımı sizinle paylaşmamın
sebebi:
Sizin de benzerini
yaşayabileceğizi anlatmak içindir.
*
RAVLİ