8 Kasım 2012 Perşembe

AHRET VE HAYRET

Gönlü güneş gibi parlak bir yeni derviş vardı.
Bir gece pirini rüyada gördü.

Dedi ki:
Ahrette halin nasıl;
Ne âlemdesin?

Hayretten gönlüm kan kesildi.
Ayrılığınla gönül mumunu yakıp yandırdım;
Sen gittin gideli ben, hasretle yanmadayım.

Ben burada hayretler içinde bir sır öğrenmek istiyorum.
Senin orada halin nasıl?
Söyle!

Pir dedi ki:
Şaşkın ve sarhoş bir halde kalakaldım.
Elimi ayağımı dişleyip duruyorum.

Biz, bu zindanda, bu kuyuda sizden de ziyade hayretler içindeyiz.
Ahrete düştüğüm hayretin bir zerresi bile dünyada düştüğüm hayretten yüz misli fazla!

                                    ***

MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri.
M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                      ***

İşte böyle yaren,

Allah yolunda olup kalp gözü, gönül gözü, can gözü ile gördüklerimizi, anladıklarımız apaçık olarak görünce hayal etmediğimizi gerçekten var olduğunu görerek hayretten hayrete düşeceğiz.

Diğer âlemlerden gelen can, ruh, gönül, akıl, hayal hepsi birlikte ruh olarak ruhlar âlemine gidecek (BERZAH).

Allah’a inanıp iyi işler yapanlar için bu zaman birkaç gün gibi gelecek.

Allah’a ortak koşanlar fenalık yapanlar için geçmek bilmeyen korkularla dolu bir zaman geçirecekler ve bir an önce kıyametin kopmasını isteyecekler.

Bu dünyanın bir imtihan dünyası olduğunu anlayacağız.

Peygamberimizin ölmeden önce ölünüz hadisi şerifini ciddiye alıp bu çalışmaları yapanlar vücut ölümü olmadan ölmüşler ve ruhlar âlemine gitmişlerdir.

Halen vücudu sağ olduklarından aklımızın anlayacağı bir şekilde açıklayarak doğru olduğunu bize anlatmışlardır.

Kamil yani olgunluk yolunda ne kadar mesafe almışsan, Allah nelerin perdesini kaldırırsa keskin olarak görürsün.

Ey yaren,
Allah bu dünyada iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, katı ile sıvıyı ve bunlar gibi birbirinden farklı birleşimleri yaratarak bir araya getirmiş ancak ince bir sınır koymuştur.

Bizim kafa karışıklığımız bundandır.
Anlamadığımız bundandır.
Şüphelerimiz bundandır.

Bu ince çizgiyi anlamaya yetkiyi Cenab-ı Hak, iman sahiplerine perdeyi kaldırarak göstermiştir.

Ölmeden önce ölünüz hükmünü yerine getirerek peygamberimizin yolunda olarak geleceği görerek bu günden hazırlık yapmamız gerekenler için zaman kazanmış oluyoruz.

Her şeyin en doğrusunu Allah bilir.

Allah cümlemizin günahlarını affetsin, yolumuzu aydınlık etsin.
Âmin.

                                       *
RAVLİ

Popüler Yayınlar