8 Kasım 2012 Perşembe

ACIMAK VE HİKMET VE ANI YAŞAMAK

Müfsit (bozguncu) bir adam günahlar ederek öldü gitti.
Tabutunu yola çıkardılar.

Bir zahit (devamlı ibadet eden) görünce o müfsit herifin namazını kılmamak için hemen oradan savuştu.

Geceleyin rüyasında o kötü adamı cennete girmiş gördü;
Yüzü güneş gibi parlıyordu.

Zahit ona dedi ki: A kişi, bu makamı nerden buldun?
Sen dünyada durdukça günah edip durdun;
Tepeden tırnağa kadar kötülüklere bulandın.

O adam cevap verdi:
Sen, ölümü görünce bana ACIMADIN ya;

Tanrı, bu merhametsizliğine karşı bana merhamet etti!

Şu aşk oyununa bak;
Hikmetler meydana getirmede..

Birisi inkâr ediyor, Tanrı’ysa merhamet edip bağışlıyor.

                                                        *

Hikmet: hâkimlik.

Bilgi ile söz kontrol edilir.
İbadetle pratik yapılır.

Dikkatli bakma ile farklılıkların değerlendirilmesiyle olur.

                                                          *
Hikmeti, kuzgun kanadı gibi karanlık gecede çocuğun birini, elinde mum olduğu halde yola çıkarıyor.

Arkasından da, hadi tez git, o mumu söndür diye bir yel yolluyor.
Mum sönüyor, çocuk mahzun (hüzünlü, tasalı) oluyor.

 * Derken çocuğu yolda tutup, a birader, neden mumu söndürdün diyor da.

Bu yüzden de çocuğu hesap günü yüzlerce lütuflarla esirgiyor, ona ihsanlarda bulunuyor!

Herkes namaza, niyaza koyulsaydı âşıklığın, hikmetine sığmaması gelirdi.

Hâlbuki bu takdirde hikmeti tamamlanmaz, noksan kalırdı.
Hâsılı bu iş, böyle oldu işte!

Yolunda yüz binlerce hikmet vardır.
Bir katrenin bile rahmet denizinden payı var.

Oğul, bu yedi pergel (gezegen), senin için dönüp durmakta, senin için iş görmekte.

Meleklerde senin için ibadet ediyorlar.
Cennetle cehennem, senin lütuf ve kahrının aksi (yankısı)

Meleklerin hepsi sana secde etmiştir.
Cüz (parça)ve kül (bütün), senin varlığında gark olmuştur.

Kendini pek o kadar hor görme;
Senden ilerde bir mahlûk yoktur ve olamaz da.

Senin cismin cüzdür (parça);
Canın da küllün küllü (Bütünün bütünü).

Öyle horluğa düşüp kendini tamamıyla horlayarak aciz bir hale getirme!
Küllün parladı, cüzün zuhura (Meydana çıktı, görünür oldu) geldi.

Canın göründü, azan (organların) meydana geldi.
Ten, candan ayrı değildir, onun azasından bir uzuvdur (organdır).

Tek Tanrı’nın şu birlik yolunda sayı olmadığından ta ebede kadar cüz, kül sözleri abestir….

Böyle sözler söylemek uygun değildir.
Üstünde, özlemini arttırmak üzere sana rahmet saçmak için yüz binlerce rahmet bulutu vardır.

Parçan yücelme zamanı gelince bütüne ait elbiseler, hep senin içindir.
Bunca melek neler yaptı, ne ibadette bulunduysa hep senin için yapmış, hep senin için ibadette bulunmuştur.

Tanrı, onların bütün ibadetlerini ebedi olarak sana bağışlayacak, o ibadetlerin sevabını sana verecektir.
                                ***

MANTIK AL- TAYR 1 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M.E.B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                            ***

Merhamet: Acımak, esirgemek, korumak, affetmek, bağışlamak, nimet vermek, ikamet etmek demektir. Kalp inceliği manasında kullanılır.

                                      *

Yaren

Bu yazıyı okuduktan sonra daha özgüvenle yürü (Vakurlu).
Senin değerin öyle mal, mülk, para çokluğuyla ölçülemeyecek kadar büyüktür.

Suçluluk duygusuna kapılma.
Eksiğin varsa tamamla.

Fazlan varsa ihtiyaç sahibine dağıt.
Vermek almaktan daha leziz bir davranıştır.

Kendi ölçülerine göre davranma.
Tanrı ölçüleri ve imkânlarını bil ki korkma, rahat et.

Bizim sahibimiz var.
Her an bizimle birlikte.

Gelecekten korkma.
Geçmişe takılıp kalma.

*Anı yaşa.
Geçmişin yükünü ne diye üstünde, aklında, gönlünde, canlı tutacaksın.

Geçmiş hatıralarda kaldı.
*Anı yaşa.

Gelecek korkusuna niye kapılıyorsun, bu güne kadar nasıl geldiysen gelecek de yazıldığı gibi kendini gösterecektir.
*Anı yaşa.

Şu an en faydalı hizmet ne olur diye düşün ve yap.
Hizmet odaklı düşüncen seni görünmeyen zorluklardan kurtarır.
Hizmet et.

*Anı yaşa.

Anı yaşarken o anda olanı değerlendirirsin.
Adeta farkında olmadan yaptığın yanlışları başkası söylemeden kendin görür düzeltirsin.

*Anı yaşa.
Anı yaşarsan çevrenin bir parçası olduğunu değil, çevrenin senin bir parçan olduğunu anlarsın.

*Anı yaşa.
Anı yaşayamayanlar ne kendisini ne de sorumlu olduklarını disipline edemezler.

*Anı yaşa.
Bir sonraki adımı anı yaşayanlar atabilirler.

*Anı yaşa.
Kendi başına ayakta kalabilenler anı yaşayanlardır.

*Anı yaşa.
Anı yaşamayanlar ileriye bakamazlar.

*Anı yaşa.
Anı yaşamayanlar üzerine düşen görevin farkında olmazlar ve yapamazlar.

*Anı yaşa.
Anı yaşamayanlar korkaklığından saklanır, sosyalleşemezler.

*Anı yaşa.
Anı yaşayan zihnine vurulmuş kilitleri farkı olmadan açarlar.

*Anı yaşa.
Anı yaşayanlar korku yerine sevgiyi kolay yer değiştirirler.

*Anı yaşa.
Anı yaşayanlar kötü olmak yerine lider olurlar.

*Anı yaşa.
Anı yaşayanlar konuşmak yerine hareket ederler.

*Anı yaşa.
Bıkkın olmazlar, sakin ve kararlı olurlar.

*Anı yaşa.
Geçmişi aşmak için anı yaşamalısın.

*Anı yaşa.
Kötü anıyı hep zihninde canlandırmaktan vazgeçiren anı yaşamaktır.

*Anı yaşa.
Sakin ve özgüven dolu yanını anı yaşarken ortaya çıkarırsın.

* Anı yaşa.
Hislerinin yaşamasına izin verenler anı yaşayanlardır.

*Anı yaşa.
Anı yaşayanlar enerjilerini olumluya çevirir.

*Anı yaşa.
Anı yaşamak sana çok şeyler kazandırır.

Öğretisi o andır ve kalıcıdır.

ANI YAŞA,  ÇOK YAŞA

                  *
RAVLİ

Popüler Yayınlar