28 Mayıs 2023 Pazar

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 8760 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

8760. Attâr aşıktı (Kalpte oluşan duyguların kaynağının canı);

Senâyi (Kalpte oluşan duyguların kaynağının iki gözü) yüce üstün bir padişahtı.,

Bense ne buyum, ne oyum, başımı-ayağımı kaybetmişim (Top gibi yuvarlanmadayım) ben.


Bir ahım ki bu ah, yolumu, ovamı da yakar-yandırır, çadırımı-obamı da kül

eder-gider;

Bir kulağım ki şekerler yiyen padişahlar padişahına vakfolmuş (Kendimi bütününü bu işe vermiş)-gitmişim;


Yalnız onun (Aşkın) hükmünü belemekteyim, onun buyruğunu (Emrini) duymaktayım.


Sus;

Canın, aleminin (Dünyasının) çekişine istidatlıysa (Akıllı, anlayışlı, kabul eden, kazanmak için yönelme, doğrulma ve alışma kabiliyeti varsa), susarken de kehlibar gibi çeker (Kendi gücüyle yaklaştırır) onu o can .


Varlık tahtasını (Gelip geçici olmayan, kalıcı var olmayı), yudum (Yıkadım)-arıttım (İçinde bulunan yabancı öğelerden kurtarıp katışıksız duruma getirdim), dünyayla işim yok benim.,

Neliğe-niteliğe (Açıkça görünmeyen, kolayca anlaşılmayan, yabancı olanın göremediği özelliğe) perdesini (Görmeyi, ışığı engelleyen veya gizleyeni) de yırttım;

Onunla da işim-gücüm kalmadı.


Kutsal dadı, lütuf sütüyle (Sayılan, değer ve önem verilen birinden gelen iyilik ve kayırma gıdası) besledi beni:

Kınanma taşı,(Yaptığım işin, davranışımın, sözümün yersiz, uygunsuz, çirkin, kötü olduğunu bildiren dokunaklı, iğneleyici söz) nasıl olur da bana ulaşabilir;

Gamın yaprağı (Kaygının, tasanın, üzüntünün bir parçası) bile yok bende.


Öylesine yokluğa dalmışım (Bedenimin tutmasından uzaklaşmışım) ki sevgilim, gel, bi (Bir) soluk benimle otur deyip duruyor da ona bile aldırış etmiyorum ben.


Hani bir soluk var ya, Adem'i bir solukta varlık alemine getirdi.,

O soluktan da usanmışım;

Onunla da işim yok.


Bir soluk bile kendisinde olmayana ne diyebilirsin sen?

Binlerce defa başımı eziyor da ona bile aldırış ettiğim yok.


Dünyada ne de başı dönmüş kişiyim;

Elimdeki-avucumdaki kimde var?

Aşkının yolunda ne de yanmış-kavrulmuş bir gönlüm (Kalpte oluşan duyguların kaynağım) var benim.


Pazardan senin aşk gamım (Kavuşamamaktan oluşan üzüntüyü) satın alırsam aşkınla elde ettiğimi (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusunu), yüzlerce can verseler gene satmam.

                                   ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385

                                  ***

Neler öğrendik.

  1. Ferideddin-i Attar Hazretlerinin doktor ve eczacı olduğunu, umumiyetle sufilere ve tasavvufa bağlı olduğunu, öğretisinin sistem halinde olmadığını, aşıkhane bir şekilde olduğunu öğrendik.

  2. Mevlana Hazretleri “Kur'an yoğurt, Senai’nin bu manaları ise Kuran’ın yağı ve kaymağıdır” buyurdu. Kur'anı Kerim denizinin içinde keşfedici, avcı, dalgıç, usta yüzücü olan Senai bize güzel manalar çıkarıp görüşümüze ve yararımıza sunduğunu öğrendik.

  3. Mevlana Hazretleri kendisini bir sıfatla sıfatlandırmadığını öğrendik.

  4. Mevlana Hazretleri kendisini yok sayıp varlığını sevdiğine aşkla taşıyıp onun varlığıyla var olmayı istediğini, dilediğini öğrendik.

  5. Mevlana Hazretlerinin açıkça görünmeyen, kolayca anlaşılmayan yabancı olanın göremediği, perdelenmiş yerin engelini aşarak sahip olduklarının güvencesinden ve bağlayıcılığından kurtulduğunu öğrendik.

  6. Kutsal yere ulaşan Mevlana Hazretlerinin kutsal yerin gıdalarıyla beslendiğini, kınanmadan kurtulduğunu, üzüntülerden temizlendiğini öğrendik.

  7. Dokuz kat göğün üstünde olan yokluk âlemine ulaşan Mevlana Hazretlerinin bu yerde sevdiklerinin çağrısını bile aldırış etmediğini öğrendik.

  8. Mevlana Hazretleri oluş ve var oluş dünyasından usandığını, böyle bir işlerle uğraşmayacak yerde olduğunu, elinde sadece aşkın yolunda kavrulmuş gönlünün kaldığını öğrendik.

                                           *

İşte böyle yaren;

Mevlana Hazretleri Allah dostu Şems Hazretlerine olan aşkı ile elde ettiklerinin paha biçilmez değerler olduğunu, verdiği üzüntüsünü bile bu uğurda yüzlerce can verseler yine de satmayacağını öğrendik, anladık.


*

Feridüddin-i Attar adının Muhammed olduğunu 1187 hicri yazdığı “Mantık'al-Tayr” “ İlahi-name” adlı eseri bloğumuzda yayınlanmıştır.

Melevilik yolunun ilk adımlarını ve istikametini gösteren ve sevdiren ders verici hikayelerle ve öğütlerle muhakka okunması ve zatının tanınması gerekir.

Senayi (Mecdüd b. Âdem. Hakim Gaznevi lakabıyla tanınan Senai, “İlahi-name” ve “Fahri-name” de denen “ Hadikat'ül-Hakayıka ve Şeriat'üt-Tariha” adlı mesnevi tarzında yazılmış meşhur eserin mubdildiir. Divanı ve başka eserleri de vardır. 1150 M. 1160 miladi tarihinde Gaznede vefat etmiştir. (Rayh-ânet'ül-Edep'e bak cilt 2 sayfa 231-236))

                                        *

RAVLİ










Popüler Yayınlar