(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor
8570. Aşkı (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu), evi-barkı, soyu-sopu, yeri-yurdu alt-üst etti mi, şarabı (Tanrı şarabı), can (Yaşam) alanına yüz binlerce evler kuruyor (Ayrı bir eve yerleşmek için olanak sunuyor).
Senin canın da gece yarısı, gizlice şarap (Tanrı şarabı) içiyor ama Arş'a da (Göğün en yüksek katında) da amber kokuları ağıyor (Yükseliyor-aşağıya iniyor), kutsal (Uğrunda can verilecek derecede sevilen) canlara da.
Onun ayrılığıyla dünyadan usanmış da canım, Samiri (Musa peygamber Tur dağındayken Samiri denen biri İsrail oğullarının kıymetli eşyalarını alıp eritip buzağı yapmış, Musanın Rabbi bu diye taptırmaya başlamış. Buzağı böğürdüğü için inananlar olmuş. Musa gelince işi anlamış, heykeli kırdırmış, toz haline getirip denize döktürmüş. Samiri kendi kavminden uzaklaştırılmıştı. Taha suresi 97) gibi dağlara-ovalara kaçmada.
Musa'yı bile yıkan şarap (Tanrı şarabı), Hızır'ın elinden (En sıkışık zamanda yardıma yetişmek için) geldi mi, benim canım gibi yüzlerce can, belden çözülür, kemer gibi yerlere dökülür.
A ulular ulusu Şemseddin (Şems Hazretleri), bütün bunlardan maksat sensin..
Dilerim zaman da benim canım gibi toprak kesilsin (Üstüne basıp geçebileceğin aşağıda olsun) sana.
Onun buluşma kadehiyle içtiğim şaraptan (Tanrı şarabından) sonra ayrılık kadehiyle öyle bir zehir içtim ki acı mı. acı, ekşi mi, ekşi.
Ne Tebriz gibi bir yer vardır, ne de olur...
Ne senin gibi kutlu bir padişah gelmiştir, ne de gelir.
O yüceler yücesi gerçekler erinden (Hakikat sırlarını olduğu gibi bilen Şems Hazretlerinden) aşıklara müjde (Sevindirici haber verileceği zaman) var;
O gönüller okşayan gerçekten gönüle binlerce müjde var.
Görüşü uz (İşe yatkın, becerikli, iyi, güzel) bir sarraftır (Değerli kağıt ve metallerin değerini bilen, birbiriyle değiştiren, kişi) , gerçek bir makas (Hakiki ile sahteyi birbirinden kesip ayıran);
Bütün altınların ayarı tam olacak;
müjde bütün altın madenlerine.
Müjde (Sevindirici haber geldi) ölümsüzlük elbisesine.,
Ebedi bir ömür için devletlerden (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamına), bahtlardan (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimi) gerçek bir bezenti (Süsleme, donatı) verilecek ona.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Aşkın sürecinde aşamalarından birinin de terk etme olduğunu, terki bile terk eden kişiye can alanında terk ettiklerinden çok daha ve iyisinin, fazlasının meydana getirileceğini öğrendik.
Aşıkların canlarına gizlice Tanrı şarabı gökten geldiğini, kutsal canların bu güzel kokuları aldıklarını öğrendik.
Şems Hazretlerinin kaybolması ile Mevlana Hazretlerinin canın dağ taş demeden kendisini her yerde aradığını öğrendik.
Tanrı şarabını Hızır'ın elinden içen Mevlevilerin canlarını yerlere atacaklarını öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin tüm anlatımlarının Şems Hazretleri ile ilgili ve onun adıyla anlattığını, onun karşısında kendisini yerde gördüğünü öğrendik.
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden ayrı düşmenin kendisine zehir, acılık, ekşilik veren tat verdiğini öğrendik.
Şems Hazretlerinden gelen sevindirici habere tüm aşıkların sevindiğini öğrendik.
Şems Hazretleri kişilerin gerçek değerini verdiğini, kişiye ayarını tam olarak verdiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinden aşıklarına ölümsüzlük elbisesi hediye ettiği zaman kişiyi ebidi olarak devlet sahibi ettiğini, talihini, kaderini değiştireceğini, kişiye gerçek süsünü verceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
