Nitekim ölüm de insanlardan ayrılıp gitmektir.
Öğrenci kendisini terbiye
eden Mürşid-i Kâmilin hizmetini görecek ve ölünün kendisini yıkayana teslim
ettiği gibi, o da kendini öylece kendisini terbiye edene teslim olacaktır.
Ta ki kendisini, nurla
yıkayıp bütün pisliklerden tertemiz kılsın.
Uzletin en faydalısı
yalnızlığa çekilip bütün duyu organlarını çalışmaktan alıkoymaktır.
Çünkü ruhun tutulduğu her türlü
afet ve bela, fitne ve fesat, bozgunluk, hep onlarla olmuştur.
Nefse kuvvet veren ve böylece
ruhu istilaya fırsat veren onlardır.
İnsanı, yerin dibine batıran,
dünya ile bağını kuran onlardır.
Yani hep bu beş duyu
organının pencerelerinden içeriye sızan duyum ve idraklerle olmuştur.
Eğer alıkonursa o zaman,
şehvet ve heveslerden ve dünya arzularından nefsin istekleri kalmaz ve bu
gayret ve korumadan sonra temizleyici olan Allah zikriyle lüzumsuz meyiller
(eğilimler), nefret, cehalet, gaflet ve bütün şehvetler silinip süpürülecek ve
böylece gönül sıhhat ve afiyete kavuşacaktır.
*
RAVLİ