22 Kasım 2012 Perşembe

TÜCCAR VE HIRİSTİYAN AZİZ

Tebriz’in varlıklı bir tüccarı, başı dertte olduğundan, akıl verecek en zeki adamı bulmak için dolaşırken Mevlana adından bahsedildiğini duymuş.

Konya’ya gelmiş,
Sunmak için yanına elli akçe almış.

Geniş salonda Mevlana’yı görünce duygu seline kapılmış. Mevlana Celalettin-i Rumi ona dönüp:

“Elli akçeniz kabulümdür.
Ama siz ikiyiz akçe kaybettiniz, bu yüzden buradasınız.

Tanrı sizi cezalandırdı ve bir şey gösteriyor.
Şimdi her şey yoluna girecek” demiş.

Mevlana devam etmiş.” Pek çok sıkıntı yaşamışsın, Çünkü

 BİR GÜN HIRİSTİYAN ÂLEMİNDEYKEN,
YERDE YATAN HIRİSTİYAN BİR AZİZ GÖRMÜŞSÜN.

ONA TÜKÜRMÜŞSÜN.
ONA GİT VE AF DİLE. VE ONU SELAMLA.

Tüccar Mevlana’nın bildikleri karşısında hayrete düşmüş.
Bu akıl okuma karşısında hayretle bakarken, Mevlana sormuş:

“ Şimdi sana onu göstereyim mi?*demiş ve odadaki duvara dokunur dokunmaz tüccar, Avrupa’da, Pazar yerindeki azizin sahnesini görmüş.

Ne diyeceğini bilemeden oradan uzaklaşmış.
En hızlı olanaklarla Hıristiyan âlemine gitmiş ve adamı (Azizi) yerde uzanırken bulmuş.

Ona yaklaştığında, aziz şöyle demiş.” Efendimiz Mevlana benimle iletişim kurdu” Tüccar, azizin işaret ettiği yöne bakmış ve Mevlana2nın şu sözleri mırıldandığını görmüş sesi duymuş:

“ İSTER YAKUT, İSTER ÇAKIL TAŞI, ONUN TEPESİNDE BİR YER VAR, HERKES İÇİN BİR YER…”

Tüccar, Mevlana’ya bu firenk azizin selamını getirmiş ve Konya’daki dervişler gurubu içinde kendine bir yer edinmiş.

                                    ***
MEVLANA VE GİZEMLİ SUFİ BİLGELİK HİKÂYELERİ. IDRIES SHAH.ÇEV. MERVE DUYGUN. 2009 BUTİK YAYINCILIK VE KİŞİSEL GELİŞİM HİZ. TİC. LTD. ŞTİ.YAYINI
(Bu kitabı temin ederek evinde bulundurmanı önemle tavsiye ederim)                                                   
                                                 
                                   ***
Yaren,

Temizlenmek gerek.
Pis adama içeri buyur demezler, yer göstermezler.

İnsanlara hakaret etmek senin neyine gerek, sen kimsin ki.
Hata ettin ise af dile.

Borcun varsa öde, ödeyemiyorsan zaman iste, yine ödeyemiyorsan onun göstereceği hizmette çalışarak borçtan kurtul.

Açık, gizli, ağıdan veya gönülden lanet okuyanı bul.
Af dile.
Gönlünü al.
Yaptığından pişmanlığını yüzüne söyle.
Kendinde haklılık arama.

Gönül işinin kanunları başkadır.
Razılık ara.

Doğru yol bulmak için önce en zeki adamı bulmak için ara.
Herkesin bahsettiği bu zeki adamı bul.
Ona para olarak hediyesi sun.

Derdini söyle.
Önerisini olduğu gibi yap.

Sakın kendi kafana göre daha iyi diye sana konan sınırı geçme.
Yavaş da hareket etme.

Tanrı cezasının lanetinden Tanrı adamlarının önerisini yapmakla kurtulursun.

Yapman istenileni yaptıktan sonra iş yapıldı diye seni yönlendirene tekrar git.

Yine bir önerisi varsa canla başla yap.
Hızlı hareket et.

Ne fazla ne de eksik yap.
Senden ekşi istenirse tatlı daha iyidir deyip değiştirmeye kalkma.

Olgun adam izah etmez.
Sadece anlaşılır şekilde açıkça söyler.

Sen kafana göre yorum yapmaya kalkma.
Sana sınır çizilmiştir o sınıra dikkat et.

Araya girme konusunun öneminden dolayı tekrar sunuyorum.

                          *
ARAYA GİRMEK

Kendini olayların, sözlerin, davranışların, görev ve sorumluluğun olmadığı işlere sokmamalısın
( Burnunu sokma),bulandırırsın, sulandırırsız, değersiz hale getirirsin.

Her meselede tabii ki kendine ait görüş ve düşüncen, bilgi birikimin, geçmişte yaşanmışın olacaktır. Bu toplam bilgiler sana aittir ve kolayca ve hemen paylaşılmaması lazımdır.

Bir meselede kendi görüşünü söyleyebilirsin ancak, görüşünün doğru olduğunda zorlama yaparsan duymak istediğin gibi söylenmesini ister ve beklersen çözümlenmesi gereken problem bulanır, işin nereden başlayacağı karışır, kimlerin ve zamanın rolü bulanıklaşır.

Diğer bir anlatımla işe başlamadan önce engel olacak olan bozuk kişilik davranışlarının oluşturacağı duvarı yıkmak gerekir.

Enerjini, dikkatini, zamanını boş yere harcamadan, yani boşa yorulmadan başlamak için psikolojik hazırlık yapmak lazımdır.

Dikkatini toplamada zorluk çeken bir kişi ile işin varsa o iş olmaz.
Ya sonraya konuyu erteler, ya da başka alana şutlar.

Sende o kişiye küfrederek ya o işten vazgeçersin ya da mecburi yaparsın.
Düşünme bozukluğun varsa hep ben bilirim.

Ben hep haklı çıkarım.
Ben dememiş miydim diyen birisi isen işlerin bir türlü düzene girmez.

Adeta kendin kendini, yakın çevren seni uğursuz, beceriksiz ilan eder ve mesafe koyarlarken suçlamayı da ihmal etmezler.

Ey yaren yapılması gerekeni az çok bilirsin.
Sen o konuyu bileni bul, ön hazırlık yap.

Bu durumda ön yargılar oluşturmak yanlıştır kendini eksik bilgi ile şartlandırmış olursun ki en büyük yanlışlardan birini yaparsın.

Yetkili uygun kişiyi bul ve sade bir anlatımla konunu anlat ve yönlendirmesiyle hareket et.

Konuyu arz ettikten sonra yapılan yönlendirmeye gönül hoşluğuyla uymalısın ve sonuçlarını kabul etmelisin.

İşinin acele olması için şartları zorlarsan tabii ki iyi bir sonuç alamazsın.
Hemen olsun benim işim olsun beklentisinde olan ruh hastasıdır.

Beklemek sıkıntı veriyorsa veya konun sıkıntılı bir iş ise beklerken başka bir uğraşı ile oyalanabilirsin.

Netice olara etkili ve yetkili kişiye ulaşarak sade bir dille sorununu anlat.
Yönlendirmesine göre hareket et.
Sonucu gönül hoşluğu ile kabul et.

Bilgi akıllıya git der, akıllı bilgiye git der, ikisi buluşunca razı olmak karışımıyla davranış ve düşünüş olur.

Yaren, elbette ki  nasibin sana gelecektir.
Kaderini elbette yaşayacaksın.

Niye geciktiresin, niye acı bir hale sokasın.
Sevinçli yaşamaktan niye uzaklaşasın.

Gönlün aydın ve rahat olsun.
Yüksek yerlerde kalıcı olsun,

Derecen yüce olsun,
Yaşamın hoş olsun,

Gidişin doğru olsun,
İbadetin beğenilmiş olsun,

Duan kabul edilmiş olsun.
Âmin.
                                    *
RAVLİ

Popüler Yayınlar