Hep kendini görmeyi bırakıp
başkalarının da var olduğunu, iyi ve yararlı işler yaptığını gözlemlemelisin.
Ben kelimesini yaşamından
çıkarmalısın, çünkü ben kelimesi farkında olmadan bencil davranışlara sürükler.
Sevmiyorsan başkasının seni
sevmesini beklememelisin.
Başkasına ilgi göstermiyorsan
sana ilgi gösterilmesini beklememelisin.
Yaşamını zorlaştıran kişi,
başkalarıyla ilgisini ve sevgisini kesen kişidir.
Sevmek beğenilmeyi ortaya
çıkarır.
Yüz yüze görüşmek en etkili
davranıştır.
Kişiliğini işine
yansıtabilirsen seni görmeye gelirler.
Görmeye gelenlere teşekkür
edip ikramda bulunursan dostluk bağı kurarsın.
Alçak gönüllü ve dostça tavırlı olan herkesin
beğenisini kazanır.
Dostça ilgi elbette ki farkına varmasan bile
kazanımlar sağlar.
Ayrıntılara önem vermek hep
dikkati üzerine çeker.
Yaşamında olanların ismini
bilmelisin ve ismiyle hitap etmelisin.
Çalışmalarını çok beğendiğini, önerilerine
ihtiyacın olduğunu bildirmelisin.
Yaşamı ve çalışma yöntemleri
ile ilgili sorular sormalısın.
Hayranlık duyduğun kişi bil ki o da sana hayranlık duyar. Çünkü farkında oluşunun ve ayrıntıya dikkatli oluşun, ilgi ve sevgiyle olduğunu bildiği için.
Özel günleri bir deftere yazıp o gün onu
aramalısın, güzel sözler söylemelisin.
Size telefon edildiğinde
sevinç ve coşku dolu konuşmalar sesinden iletilmelidir.
Saygılı, kibar, yardımcı
olmaya istekli, güler yüzlü biri olursan herkesle kolayca dost olma olanağına
kavuşmuşsun demektir.
Sizden yardım istemeye
geldim:
”Bana yardım ederseniz çok sevinirim” demelisin.
Gözlerini açarak ve can
kulağıyla anlatılanları dinlemelisin.
Sonuçları daima
bildirmelisin.
Başkasıyla ilgilenirsen o da
seninle ilgilenir.
Samimi ve yürekten olan
iletişim karşılıksız kalmaz.
Özel ilgi yaşamımızı etkiler.
Dost seninle konuşarak
korkularının ne kadar önemsiz olduğunu anlatır.
Dost sıcaklığı ve ilgisi
korkularının, yalnızlığının, üzüntülerinin ilacı olur.
İçtenlikle ilgi ve sevgi daima
kazandırır.
Dost sana zararlı olursa
dostluktan vazgeç.
Herkesin yanında seni
kötüleyen kimseleri dost sayma, yoldaşlık etme.
Alkole düşkün olanla düşüp kalkma, kendini
uzak tut.
Zekât ve sadakasını vermeyen
zenginden ömür boyunca uzak dur.
Seninle menfaat için görüşen
bir arkadaş, ayaklarına kapansa bile ona yaklaşma.
Yolsuzca kazanç elde eden
vurguncudan uzak dur, çünkü onların düşmanı Allah’tır.
Faizcilik yapana asla merhaba
deme.
Hastaları ziyarete git.
Susuzlara su ver.
Meclislerde dostlara hizmet
et ki Allah aziz etsin.
Yetimlerin halini ve hatırını
sor ki, Allah seni daima aziz etsin.
Bir yetimin bir an için
ağlamasından bile derhal Allah arşı titretmeye başlar.
Bir yetimi ağlatan zalimi,
cehennem sahibi kendi ateşinde kebap edecektir.
Hasta bir yetimi sevindiren
kapısı kapanmış olan cenneti açık bulur.
Sırlarını açıklayan
kimselerden uzak dur.
Gençlikte ihtiyarlara hürmet
göster ki, sen de başkaları tarafından saygılı olasın.
Yoksullara yardım edersen çok
uygun olur. Bu Allah velilerine yaraşan huylardır.
Tok karnına asla yemek yeme
ki, kalbini öldürme.
Hastalık oburluktan gelir.
Kıskanç uğursuzdur.
Yalancıda sözünde durmak
yoktur.
Ahlaksızın tövbesi sağlam
kalmaz.
Cimriler verdiği sözde çok az
dururlar.
İkiyüzlüleri düşman bil, onlardan
ve onların işlerinden üzüntülü ol.
Dinin saf ve katıksız bir su
gibi kalması için daima helal rızık iste.
Haram rızık peşinde koşanın kalbi, teni içinde
tamamıyla ölüme mahkûmdur.
GERÇEK ERLERİN HUYLARI
İnsanlardan gizli bir yerde
olsa bile Allah’tan korkarlar.
Kul günah işlerken Allah’tan korkar, yine de günah işlemekten geri kalmazsa, sevabı günahından fazla olur.
Zayıflara, yoksullara iyilik
eder.
Darlık zamanında bile cömert olurlar.
Düşmanının kusurlarını
ağızlarına bile almazlar.
Düşmanlarını mahvetmek şöyle
dursun bilakis halkın üzüntüleri ile üzüntülü yaşarlar.
Başına bela gelse bile
kimseden insaf beklemez.
İstek peşinde koşmazlar.
Eminlik, korku ve endişeden uzak kurtuluş yoluna yönelmişlerdir.
Allah adamlarının mercisine
gel ki Allah nimetlerinden nasip bulasın.
(Pendname’den alıntı)
Dost, dostunun sıkıntıda
olduğunu görünce hiçbir şey olmamış gibi davranamaz.
Dostunun sıkıntıda olduğunu bilen, eğlenceye gidemez.
Dostun, senin yüzüne övgüler yağdırmaz.
Dostun, fena hareketlerine
bile hoşgörü gösterir.
Dost, ayıbını yüzüne açık ve
anlaşılır şekilde söyler.Dostun, yolun üzerindeki tuzaklar için önceden uyarır.
Dostun, yanlış gidişatına iyi gidiyorsun, aferin demez.
Dostun, yolunu şaşırdığın
zaman uyarır.
Dostun ekmeğini yediği için
başkasına karşı seni korur.
Dost yolunu şaşırdıysan bu
yanlış yoldan çevirmek için uğraşır.
*Dostuna şiddetli davranırsan
uzaklaşır.
*Dostuna yaptığın iyiliğe
karşılık ver dersen uzaklaşır.
Dostuna doğru olanı yap.
Zarar görsen de doğru olanı yap.
Dostumdur boş ver, o idare
eder diye önemsemezlik etme.
İlişkilerinde kıvırmak,
çevirmek, eğri hale getirmek dostluğu bozar.
Dostuna verdiğin sözü unutma,
unutturma, dostunu kaybedersin.
Doğru olanı yaparsan
kırgınlıklar olsa da dostluk devam eder.*
Düşmanın tatlı sözleriyle
sana bal içinde zehir sunar.
Düşmanın büyüğü kendinle her
yere taşıdığın fena huyundur.
*Sağken dostluk kurmayan,
dostluğu devam ettirmeyen sen öldükten sonra ailene dostluk göstermeye kalkanın
ahlakı bozuktur.
Yardımını asla kabul etmeyin, açlıktan, ihtiyaçtan ölmek daha
iyidir.
Kötüyü besliyor,
geliştiriyorsan kendi düşmanını kendin güçlendiriyorsun demektir.
Düşmanınla savaş ama ahlakı
için asla söz etme.
Yani ahlaksız, vicdansız, adi, şerefsiz, namussuz vb. söz
söyleme. Olur ki bir gün barış yapar, yüz yüze gelirsin.
Hal ve hareketlerini
düşmanından dinlemelisin ki doğruyu öğrenesin. Yani senin yanlış işlerini
açıkça ve hakaretlerle dolu söyler.
Düşmanını çoğaltma.
Güçsüz
olsalar bile önemse, birleşirlerse mahvederler.
Düşmanına kaş çatarak kötü
bakıp ürkütme!
Zayıf da olsa dost olması iyidir.
Düşmanın kuvveti ise üstüne
hücum etme.
Düşmanını yen ama ezmeye
uğraşma.
Barış çarelerini tüketmeden
savaşa başlama.
Savaş sonrası galibiyet
sarhoşluğuna düşme.
Ganimet için hemen peşine düşme.
Düşmanından savaş halindeyken
kork, ama barış halindeyken daha da kork.
Düşmandan sakınmak ihtiyatlı
bulunmak iş bilen yiğitlerin işidir.
Düşmanının akrabasından biri
sana dost olursa hilesinden emin olma. Çünkü akrabalığını hatırladıkça gizli
düşmanlık yapar.
*
Kendi dostlarına bile mesafe
koymalısın. Sınırların belli olmalı ve bu sınırları korumalısın.
Nimetin kıymetini bilmeyeni
dost edinme, hizmetinde kullanma, yeminine inanma, sözüne güvenme.
Düşmanının büyüklerinden biri gelir sana tabi olursa onu hoşça karşıla.
***
Yaren Bostan’dan aldığım ve
ilave yaptığım bu sözleri iyi değerlendirmelisin.
Ben kendim gibi bilirdim bana
şunu yaptı, bunu yaptı diye zarar gördükten sonra hiç yakınma.
Sen kendini bilmeden başkası ile dostluk edemezsin.
Senden alacakları bir şey
yoksa veya sana yükleyecekleri kendi yükü yoksa selam bile vermeyeceklerini
anlamadıysan çok hamsın.
Tüm ilişkilerinde mesafeli
olmalısın, sınırlar koymalısın ve bu mesafeli sınırları korumalısın.
Dost olamıyorsan bari kendine
düşman etme.
Düşmanı çoğaltan bil ki kendinsin, akılsızlığındır, bilgisizliğindir, kontrol edemediğin dilindir.
*
Bilerek yaşayan beğenilen
kişidir.
İyi düşünmek ve tedbir almak
akıllı ve olgun kişinin isteğidir.
Bu güzel sözleri oku fakat
yazanı görmeye (Kişiliğini ve yaşantısını konunun içine sokarak sana verilen
anlam yüklü mesajın içeriğini bozma) çalışma.
*
Yarabbi! İstemeden sağanak
halinde bize gönderdiğin nimetlerden ve kusurlarımızı örttüğünden ötürü, sana
hamd ettiğimiz gibi açık ve düzgün konuşmayı bize öğrettiğin, anlatmak ve
paylaşmanın yolunu kalbimize koyduğun için sana hamd ederiz.Güzel ifade edememekten de sana sığınırız.
Kusur bulucuların küçümsemesinden bizi koru.
Hakikati söyleyememekten bizi
koru.
Tehlikeli sözler ettiğimizden
bizi koru.
Allah’ım!
Senden, bizi doğru
yola iletecek bir uyanış, doğru yola kılavuzlama, doğruluk için çarpan bir
yürek, sadakatle süslenmiş bir dil, delili kuvvetli bir anlayış, hakikatten
ayrılmayan bir görüş, nefsin arzularını kıracak bir irade, kendisi ile onurun
ne olduğu bilinir bir duyuş olan bir kalp gözü isteriz.
Allah’ım!
Senden bizi bilerek
anlayarak bir doğru yola kılavuzlamanı, hakikatleri ortaya dökmekte bize
yardımcı olmanı, işittiklerimizi yanlış söylemekten bizi korumanı, münasebetsiz
anlatımıza engel olman için yalvarırız.
Allah’ım!
Tehlikeli konulara,
yerlere, suç duraklarına, pişmanlık getirecek yerlerde durmayalım, üzüntü
verecek, ağır sözler işittirecek durumlarla karşılaşmayalım ve bilmeyerek
başımızı derde sokup da kurtuluş kapılarına sığınmayalım, yardım et.
Bu dileklerimizi
yerine getir, bizi bu dileklerimize ulaştır. Bizi bu maksada eriştir. Bizi
bağış yaptığın yerden ayırma ve bizi halkın ağzında bir çiğnemlik sakız yapma.
Alemlere rahmet
olarak gönderdiğin Hazreti Muhammed’ten günahlarımın affedilmesi için aracı
olmasını (şefaat) dilerim.
*
RAVLİ