14 Kasım 2012 Çarşamba

MEVLANA VE BELA

Biri malının azlığından, fakirliğini konu edip şikâyet ediyordu.

Mevlana hazretleri “ Git, bugünden sonra bizimle dostluk etme de dünyanı elde edesin” buyurdu.

 

Şiir:

“Ey ay yüzlü, gel benim gibi ol.

Ne devlet ne de nimet ara.

Çünkü eğer iblis böyle olsaydı, padişah ve ilim sahibi olurdu.”

 

Yine buyurdu ki, bir gün bir sahabe Peygamber hazretlerine (selam onun üzerine olsun)

“ Seni seviyorum” dedi.

 

Oda “O halde ne duruyorsun?

Demir zırhını giy, belaları karşıla ve yokluğa hazırlan.

Çünkü bela, sevenlere ve âşıklara verilen hediyedir.”dedi.

 

Şiir:

“ Tanrı” Ben rabbiniz değil miyim” dedikçe sen

“Evet, sen bizim rabbiminsin” de.

Bu belanın sırrı nedir?

Bu sır bela çekmektir.”

 

Yine buyurdu ki: Bir arif, mal sahibi zengin birisinden,

“ Malı mı, yoksa günahı mı seviyorsun? Diye sordu.

 

Zengin de “ Malı seviyorum” dedi.

 

Bunun üzerine arif “ Doğru söylemiyorsun, belki günah ve vebali daha çok seviyorsun.

Çünkü malı bırakıp vebal ve günahı ölürken beraber götürdüğünü ve Tanrı’nın yanında da muaheze (azarlama, çıkışma) edildiğini görmüyor musun?

 

Eğer insansan malı günahsız olarak beraberinde götürmeye çalış.

 

Eğer malı seviyorsan, onu kendinden önce Tanrı’nın yanına gönderirsin, o mal Tanrı’nın huzurunda senin için iyi işler yapar, çünkü

 

(Nefsimiz için evvelce gönderdiğiniz her hayrı Tanrı’nın yanında bulursunuz)

 (Bakara suresi, 110) Buyrulmuştur.

 

 

                                      ***

ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,

Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***

Neler öğrendik:

 

1.   Fakirlikten şikâyet eden, Tanrı erleriyle dostluk edemeyeceğini öğrendik.

2.   Mevlana hazretlerini örnek almamız gerektiğini öğrendik.

3.   Ne mevki makam aramalıyız, ne de nimet aramalıyız; yalnız Tanrıyı aramamız gerektiğini öğrendik.

4.   Tanrı’yı arayanın padişah olacağını, ilim sahibi olacağını öğrendik.

5.   Allah’ı seviyorum dersek (Sevmek yakın olmak demektir) bela ile imtihan edileceğimizi öğrendik, belalara karşı kendimizi hazırlamamız gerektiğini öğrendik.

6.   Peygamberi seviyorum dersek (Sevmek yakın olmak demektir) yoklukla, fakirlikle imtihan edileceğimizi öğrendik, kendinizi bu imtihana hazırlamamız gerektiğini öğrendik.

7.   Yani bu sevginin doğru olup olmadığı ve ne kadar olduğu sınanarak Tanrı belirlediğini öğrendik.

8.   Tanrı sınama sonunda sözünün ne kadar doğru olduğuna karar verildiğini öğrendik.

9.   Tanrı senin ne durumda olduğunu bilir ama bela ile sana seni gösterdiğini öğrendik.

10.                  Başına gelen belaya ceza veya suç karşılığı ceza sanmayacağımızı bunun bir imtihan olduğunu öğrendik.

11.                  * Bela Rabbini sevenlere, âşıklara verilen hediye olduğunu öğrendik.*

12.                  Benim Rabbim var, Allah’a inanıyorum dediğimiz zaman başımıza gelen belalara katlanarak bu sözünü ispatlamamamız gerektiğini öğrendik.

13.                  Çünkü her şeyin Rabbinden geldiğine, Rabbinin her şeyi duyduğuna ve gördüğüne ne kadar inandığına imtihan edilerek belirlenir.

14.                   Malı seviyorsan ölünce mallarını bırakıp gideceğimizi, malın ahirete gitmeyeceğini öğrendik.

15.                   Malı elde ederken oluşan kul hakkını ve işlediğimiz günah ile bunu kullanış şeklinin oluşturduğu günah ve sevabın bizden önce Tanrı katına gideceğini öğrendik.

16.                   Tanrı’nın seni yanlışlıklarından dolayı azarlayacağını öğrendik.

17.                  Günaha bulaşmamış, kul hakkına girilmemiş mal güzel malın güzel mal olduğunu öğrendik.

18.                  Malını paranı hayırlı işlerde kullanırsak Tanrı huzuruna varmadan malın iyi işler yaptığına şahitlik etmek için bizden önce varıp şahitlik edeceğini öğrendik.

                                           ***

BELA

 

Sözlükte ”Denemek, sınamak, eskimek, musibet, darlık ve sıkıntı” anlamına gelmektedir.

 

Kuran’ı Kerim’de de bütün bu anlamlarda kullanıldığını görmekteyiz.

 

Firavun’un İsrail oğullarına reva gördüğü korkunç işkenceler

“ Büyük bir imtihan(Belaün azim) (Bakara, 2,49 - A’raf, 7/141 - İbrahim 14/6)

Ve “Apaçık bir imtihan” (Belaün mübin) (Duhan, 44/33) diye nitelenmiştir. 

 

Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’i kurban etme girişimi de “Apaçık bir imtihan” sayılmıştır.(Saffat, 37/106)

 

Kulun denendiği imtihandan başarıyla çıkmasına da “Güzel imtihan (Belaün hasen)” denilmiştir.(Enfal, 8/17)

 

Allah’ın korku ve kıtlık vermesi, can, mal ve meyveleri eksiltmesi de birer bela (deneme) dır. (Bakara, 2/155)

 

Dünya, kimin daha güzel iş yaptığının anlaşılacağı bir bel (deneme) yeridir, ölüm ve hayat da bunun için yaratılmıştır.(Mülk, 67/2)

 

Peygamberler de dâhil olmak üzere Allah herkesi bir bela ile denemektedir.

Belanın en şiddetlisine uğrayanlar önce peygamberler, sonra da manevi bakımdan onlara en yakın olanlardır.(Buhari, Merda, 3 - Tirmizi, Zühd, 56 – İbn Mace, Fiten, 23 - Darami, Rekaik, 67)

 

Bir kimsenin gerçek şahsiyeti denenmesi halinde belli olur.

Büyük belalara büyük insanlar dayanabilir.

 

Elde edilecek sevabın büyüklüğü katlanılan belanın büyüklüğüne göredir.

 

Belaya uğrama günahlardan arınmaya ve manen yükselmeye sebep olur.

 

Bununla birlikte bela istenmemeli, Allah’tan afiyet dilenmelidir.

 

Hz.Peygamber de “ Dayanılamayacak belalardan” Allah’a sığınmıştır. (Tirmizi, Zühd, 56 – Deavet, 91 – Buhari, Deavet, 23 – İbn Mace, Fiten 23, 31 – El-Muvatta, Ayn, 8 – Müsned, VI/157)

 

(DR.Mehmet CANBULAT çalışması. D.İ.B. Dini kavramlar sözlüğünden alıntı)

                                               ***

 

Yaren Allah yolunda olanlara hep şeytan tuzak kurar.

Bu yolda gitmene engel olmak ister.

 

Şeytan yolunu kesmek için kendine bunu görev edinmiştir.

Bunu bilerek ve hep farkında olarak yaşanmışlarına ve yaşayacaklarına bir öngörü olarak unutma.

 

Şeytan İmanı zayıf olanları kullanarak senin yoluna çıkartır, problem çıkmasına zemin hazırlar.

 

Yer, zaman, kişi hiç beklemediğin bir anda canını sıkacak şekilde problem olarak karşına çıkar.

 

Peki, bu tuzaktan nasıl kurtuluruz?

1.   Nedeninin ne olabileceğini düşünmelisin?

2.   Öfkeni yenmelisin, kızgınlığının gitmesi için o ortamdan uzaklaşmalısın.

3.   Kızgınlık anında haklı olsan bile hak ve terbiye sınırlarını geçersin.

4.   Sakinliğe bir şekilde ulaştıktan sonra tekrar nedenini düşünmelisin.

5.   Allah’a bu problemi anlatmalısın ve yardım istemelisin.

6.   Sabırla Allah’tan gelecek yardımı beklemelisin.

7.   Sabret ki öfkenden dağılanlar yerli yerine gelsin.

8.   İbadetine devam etmelisin.

9.   İbadetini aksatırsan şeytan sevindirmemelisin.

10.                  Gizli düşmanın o kadar çok ki sen akıllı ol da çekingen ve ihtiyatlı davranmalısın.

11.                  Tuzaktan kurtulamayanların “Ben diyen, ben merkezli” davranışta olanlar olduğunu bilmelisin.

12.                  Yaptığın işi hizmet olarak görürsen bu tuzaktan çabuk ve en az zararla kurtulursun.

13.                  Yaptığın işi saltanat için görüyorsan başın beladan kurtulmayacağını bilmelisin.

14.                   Benliğini yok etmek için öğrenip çalışmalısın.

15.                  Benliğini kendinden dışlarsan tuzaktan zararsız kurtulacağını bilmelisin.

16.                  Sakinlik sağlanınca daha büyük zarar görmediğin için şükretmelisin.

17.                  Sana beddua edenlerin gönlünü alarak olumsuz enerjiden kurtulmalısın.

18.                  Kötü söz duyunca sağlıklar esenlikler diyerek cevap verirler.

19.                  Sonuç olarak kendin Allah’a sorarak başına geleni değerlendir.

20.                  Sus ve dinle, hilekârlar, yol kesenler yeteneklerini ortaya koysunlar, acele cevap vermemelisin, kendi içine veya olgun insana danış ondan sonra ne yapacağına karar ver.

21.                  Seni içinden koruyanın varlığını, gücünü ve önemini göz ardı etmemelisin.

22.                  Kötü ve yanlış insanı översen onun belası seni bulacağını bilmelisin.

23.                  Olumsuz gözükse içinde bile içinden güzelliklere giden yollar fırsatlar gözükeceğinin farkında olarak tepki yerine içindeki fırsatlardan yumuşak davranışlarla faydalanmalısın.

 

İşi uzattık, kısa kesmek gerekiyor.

Mevlana Hazretleri’nin belanın içine konan müjdeleri başka bir konu içinde arz edeceğim.

Allah’a emanet olun.

Allah işinizi rast getirsin.

                             *

RAVLİ

 

Popüler Yayınlar