12 Kasım 2012 Pazartesi

KENDİNİ KENDİNDEN KURTAR

Bir âşık, günün birinde ağlayıp dururken birisi
Bu ağlama da ne?
Neden ağlıyorsun?” diye sordu.

Âşık dedi ki:
Yarın Tanrı yüzünü gösterecek.

 Has (Öze yakın) ve yakın kulları, kendilerinden geçecekler,
Binlerce yıl hayran bir halde kalacaklar,
(Kabir hayatı)
(Ölüm sonrası gideceğimiz kıyamete kadar kalacağımız ruhlar âlemi yaşamı)

Sonra bir an gelecek, kendilerine gelecekler,
İbadet edecekler, derken isteğe başlayacaklar, diyorlar.

Şundan korkuyorum:
Beni bana bırakacaklar.

Kendime geleceğim:
Bir an olsun kendimi gösterecekler bana!

(Yaptıklarına azaların şahit olarak yüzleşme yapılacak)
(Kendine bile söyleyemediğin, hatırlamak bile istemediğin utanç verecek hareketlerin hatırlatılacak)

İşte o bir an içinde ben ne yapacağım benimle?
Bu dertle kendimi öldürsem yeri var!

Tanrı ile olunca kendimden geçerim, hiçbir şey görmem.
*Fakat kendimi gördüm mü kötülükleri görmeye başlarım.
(Kötü şeyler unutulmaz)

Hâlbuki kendimden kurtulduğum zaman varlığım kalmaz, adeta Tanrılaşırım!”

                                       *
Kim ortadan kalkarsa işte bu, fena makamıdır.
Fenadan da geçti mi, fenadan da fani oldu mu bu da bekadır.

Ey altüst olmuş gönül, yakıcı ateşin üstüne gerilmiş Sırat köprüsünden geçmeye kudretin varsa,

Gam yeme, kandilde ateş, yağın tesiriyle kuzgun kanadı gibi bir istir peydahlar.

Fakat o is, ateşten geçti mi artık yağlıktan çıkar, ışık haline gelir!

Sen de yakıcı ateşe yol bulur, yanar yakılırsın ama kendini de adeta Kuran’a ceset yaparsın!

Bu makama erişmek, o yüce konağa ulaşmak istiyorsan,
Önce kendini kendinden kurtar, sonra önüne yokluk Burak’ını çek.
(Burak: Hz. Muhammed’in Miraç’ta bindiği binek)

Yokluk bezini başına at, onu sarın.
Yokluk taylasannı arkana sarkıt.
(Taylasan: Başa sarılan sarığın ucunu omuza atılan kısmıdır)

Mahiv üzengisine hiçlik makamından ayak bas.
(Mahiv: Mahvolma, yok olma)

 Muratsızlık atını hiçlik makamına doğru sür!
(Muratsızlık: Arzu, istek, dilek ve maksada ait sözden vazgeçmek)

Yok al.
Bir an gelsin, yokluktan da geç.

Sonra bu ikinci makamdan da fani ol!
Gözünü yum, can gözünü hemen aç.

Derken gözüne yokluk sürmesini çek!
Böylece rahat ve huzur içinde ta yokluk âlemine kadar yürü!

Eğer sende şu varlık âleminden bir kıl ucu kadar eser varsa o âlemden bir kıl kadar bile haberin yoktur.

Yokluk elbisesini giyin.
Vefa (Sevgiyi sürdürme, sevgi dostluk bağlılığı) şarabıyla dolu kadehi çek başına iç!

Bu tapının önünde altüst ol, yuvarlan.
Beline de yokluk kemerini kuşan, bağlan!

                              ***
MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri.
M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                      *****
 FENA MAKAMI

Bu makamda inanan varlığını Allah için ve Allah’ ile beraber görür.

Her an Allah’ı anar ve yapacağı bir işte, söyleyeceği bir sözde Allah ne der diye düşündükten sonra der ve yapar.

Allah’ın rızasını ve hoşnutluğunu aramaktır.

Allah’ın istediklerini önemseyip kendi çıkarına ters bile olsa Allah’ın hükümlerini yapmadır, yapma durumudur.

Kendini kaybetmek, dünya çalışmasından vazgeçmek değildir.
Allah olma hali değildir (Beka billâh).

 Bir su damlasının denize karışması gibi anlamalısın.

Dört kademede yapılır.

1.   KADEME: Kendi duyuşunu, düşünüşünü, isteklerini,  ihtiyaçlarını Allah’ın emirlerine göre öncelikle ve tercih ederek hareket etmektir. Böylece kişinin kendi nuru (ışığı) ortaya çıkar.
2.   KADEME: Yetiştiren kişinin emirlerini yerine getirerek, hizmet ederek yol göstereninin nuruna ulaşması.
3.   KADEME: Yol gösterenin kılavuzluğunda, Peygambere itaat ederek ve emirlerini yaparak Resul nuruna ulaşmak.
4.   KADEME: Allah’ın varlığında kendini yok ederek Cenab-ı Hak nuruna ulaşmaktır.

Basitçe örnek vereyim.

1.   Kendini mum olarak hazırlıyorsun.

2.   Yol gösteren senin fitilini ateşleyerek ışık vermeye başlıyorsun.

3.   Yol gösteren daha güzel ve güçlü olan Resul ışığına yönlendirip katıyor.

4.   Resul ışığına kavuştuktan sonra esas ışık kaynağı olan Cenabı Hakkın ışığına katılıyorsun.

Yaren, şöyle düşünmelisin: 
Kuvvetli bir ışık karşısında daha zayıf ışık görülmez ama varlığı yok olmaz.

Tıpkı güneş doğduğu zaman yıldızların görünmediği gibi düşünmelisin.
Bu aşamalardan sonra fenafillâh makamına varır, varlık defteri kapatılır.

Kayıtlardan din, mezhep, millet gibi oluşturulan değerlerden kurtulunur.
Hayret ve hayranlık ile Tanrı ile buluşmadan zevk duyulur.

                                        *

                              BEKA MAKAMI

Fena makamından sonra gelir.
Fena makamında kalınarak ulaşılır.

Ölümsüzlük demektir.
İnsan ancak Allah’ın varlığına katılırsa ölümsüz olur.

Hakkın diri olmasıyla diri olur.
Hakkın ölümsüzlüğü ile ölümsüz olur.

Hakkın ilim ve iradesiyle âlim ve yol gösterici olur.
Bekabillah makamı:

Allah ile muhabbetin sonucunda Allah kendi sıfatlarından nur verir.
Kişi kötü huylardan tamamen temizlenir, iyi huylarla donanır.

Allah o kişiye dostluğundan ve yakınlığından dolayı velilik veya ermişlik verir.

İman tamamlanmış olur.

                                      *
YOKLUK MAKAMI

Fena ve beka makamından sonra gelir.
Kendine ait hiçbir varlık kalmamak halidir.

Sen artık sen değilsin.
Tanrının bir parçası olma halidir.

Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka tapılacak ilah yoktur)
Lâ faile illallah  (İşi yapan Allah’tır)

Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka tapılacak ilah yoktur)
Lâ mevsufe illallah (Nitelik ve keyfiyet Allah’ındır)

Lâilâhe illallah (Allah’tan başka tapılacak ilah yoktur)
Lâ mevcude illallah. (Allah’tan başka var olan yoktur )

Bu bilince ulaşınca inancın tamam olur ve yokluk makamındasındır.
Böylece rahat ve huzur içinde yokluk âleminde kal.

                                        *

Makam: Durulan yer anlamındadır.
Memuriyetteki anlam kast edilmiyor.

                                         *

RAVLİ

 

Popüler Yayınlar