10 Kasım 2012 Cumartesi

BAYEZİT HİKÂYESİ

Bayezid, bir gece şehirden dışarı çıktı.
Her taraf sakindi, halkın gürültüsü tamamıyla yatışmıştı.

Âlemi adamakıllı aydınlatan bir ay ışığı vardı…
Gece, adeta gündüze dönmüştü.

Gökyüzü yıldızlarla bezenmişti…
Her bir yıldız, bir başka işte, bir başka cümbüşteydi.

Şeyh, ovada ne kadar gezdi, dolaştıysa ovada, çölde hiç kimse seslenmedi, kıpırdamadı bile.

 İçinden bir coşkunluk geldi de dedi ki:
Yarabbi, gönlüm yandı.

Senin bu kadar yüce tapın var da bu tapıdan neden özlem çekenler yok…
Neden böyle bomboş?

Hatif (Allahtan söz getiren melek) cevap verdi:
Ey yolda şaşırmış er, Padişah, herkese yol göstermez ki!

Bu ıssızlık, bu kapının yüceliğindendir…
Her yoksul, kapımıza gelemez bizim!

Yücelik harimimizin nuru balkır da uykuda bulunan gafilleri bu kapıdan uzaklaştırır.

Halk, binde bir kişi bu yola düşsün, bu sevdaya ulaşsın diye yıllarca bekler durur!

                                        ***

Şaşılacak yoldu bu yol…
Bu yolda ne bir giden vardı, ne de yolda bir zerre hayırlı yahut şer bir şey!

Sessiz sedasız bir yoldu…
Ne artıyordu, uzuyordu bu yol, ne de eksiliyordu. 

                                    ***
MANTIK AL- TAYR 1 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M.E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                   ***
Yaren,
Yalnızlaşmaya başlarsın bundan çekinip yolundan sakın dönme.
Yolculuğun tamamlanıp tekrar halka karışacaksın.

Halk kafanı karıştırır, yakınların bu iş para getirmiyor, paralı işlere yönel diye tesir ederek seni vazgeçirmek için uğraşırlar.

Öz eleştirinde doğru ve verimli çalışma yapmak için yalnızlaşman gereklidir.

Çember, daire, yay diye anlatılanlar çıktığın noktadan tekrar aynı noktaya döndüğünü anlatmak içindir.

Yol eri bunun için denir.
Bu yolun sonunu görmeyi kendine amaç ve görev eder.

Edindiği bilgilere sıkıca sarılarak disiplin oluşturur.
Değişimim önemli ve etken olduğunu anlamış ve kavramıştır.

Bilgiler topluca bir anda verilmez.

Parça ve değişik zamanlarda verilen bilgilerin senin birbiri ile bağ kurmanı ve sağlamanı sağlar.

Böylece beynindeki tüm hücreler işlerlik kazandırır. 
Endişe etme yoluna devam et.

Bir avcı gibi avından gözünü ayırma.
Av kim, avcı kim, daha sonra anlarsın.

Allah bir kuluna bana yaklaş derse ona yol göstermeye başlar.
Bu yol gösterişi her kula nasip olmaz.

Aslında yol o kadar açık ve aydınlıktır ki parlaklığından çok kimse göremez, bakamaz, bu ışığa alışıp katlanamaz.

Kendini öz eleştiriye sokabilen inançlı olanlar bu yolda ilerlerler.
Allah nasip etti de yarenlerle o kapıya doğru gitmeye çalışıyoruz.

Gayret, azim, kararlılık bizden, yardım Allah’tan inşallah ulaşırız.
İnşallah o kapıdan içeri alınırız.

Herkes mal, mülk, para, pul, makam, mevki, gurur, kibir içinde yüzerken ve bu yanlış yolda bataklığa iyice saplanırken bize nasip oldu,
Şükürler olsun.

                                    ***
RAVLİ

Popüler Yayınlar