17 Kasım 2017 Cuma

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 3240 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                              
3240. Şehvet şehidi murdardır (Aşırı isteği kutsal bir ülkü haline getirenin, bu yolda ölümü kirlidir, pistir), akıl şehidi temizdir (Öğrenme, düşünme, anlama, kavrama, öğüt toplama yolunda ölenin ahlakça lekesiz ve temizdir) ;
Fakat yokluk (Sadece kendini Allah’a muhtaç olarak görüp yaşamanın), o temizden de, o pisten de öte bir yerde çadır kurmuştur.

Bütün âşıkların gönülleri, yokluğun çevresinde halka kurdular;
Yokluk, sanki şeyhlerin şeyhi, bütün gönüller de müridi (Sevgiyle bağlı öğrencisi) onun.

Göz, Tebriz’de Tanrı Şems’ini görünce Tanrı, ona “Doldun mu?” dedi;
Oysa “Daha yok mu?” dedi Tanrıya.

Oruç ayı (Allah’ın verdiklerini yeniden hatırlama zamanı) geldi, padişahın sancağına erişti (Oruç tutanlar duyularıyla ifade edemediklerini belirten somut nesneye ulaştı);
Çek elini yemekten, can sofrası, can gıdası geldi.
(Oruç ayı vücudu besleme değil, canı besleme zamanıdır)

Can tabiattan (Bağlı olmaktan) kurtuldu, tabiatın eli bağlandı;
İman ordusu geldi, azgınlık ordusunun kalbini yardı.

“And olsun soluya-soluya koşanlara” (Âdiyat suresi 1) ordusu yağmaya el attı;
”Tırnaklarıyla bastıkça taştan kıvılcım çıkaranlara” ( Âdiyat suresi 2) ateşinden nefis, feryada geldi.

“İnek olayı doğruydu (Bakara suresi 67)”;
İmran oğlu Musa gösterdi o mucizeyi;
Kurban olunca ölü dirildi onun yüzünden.

Oruç, mademki kurbanımız;
Can diriliği bizim;
Mademki konuk olarak can geldi;
Bedenimizi tamamıyla kurban edelim-gitsin.

Sabır (Olacak ve gelecek bir şeyi telaş göstermeden beklemek), güzel bir buluttur, ondan hikmet yağar (Kontrol etme gücü yukarıdan gelir);
Çünkü bu sabır ayında da Kur’an indi gökten.

Nefis muhtaç olunca can Miraca ağdı (Allah’la konuşma yakınlığına ulaştı);
Zindanın kapısı kırıldı (Engeller kalktı da) da can, sevgiliye (Allah ve Allah dostlarına) kavuştu.
                            ***    ;
Oysa daha yok mu dedi Tanrıya.
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Yokluk âleminin her şeyin görünür olmadan önce tasarlanıp şekil bulduğu âlem olduğunu öğrendik.
2.     Dünyada vücut bularak görünür olan her şeyin önce yokluk âleminde oluştuğunu sonra dünyada kendini gösterdiğini öğrendik.
3.    Aşırı istekli olarak bu yolda ölmenin kirli iş yapmak olduğunu öğrendik.
4.    Öğrenmek, düşünmek, anlamak, öğüt toplamanın çok iyi iş olduğunu öğrendik.
5.    Şems Hazretlerinin ledün bilgisi ile aracısız Allah’tan bilgi aldığını, aldığını da yeterli görmediğini, Allah’ın sonsuz bilgisine ihtiyaç duyarak açlık çektiğini öğrendik.
6.    Allah’ın oruç emrinin canımızın gıda alıp güçlenmesi için olduğunu öğrendik.
7.    Dünya malına, hayvani hislere kapılan bunun içinde kalan kişinin hakikatlerden habersiz yaşadığını öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren;
Allah’a muhtaç olma bilincine ulaşmadan Allah’a yaklaşılamayacağını, Allah’a ihtiyaç duymayanın Allah’a yaklaşamayacağını öğrendik.
                         *
Mevlânâ"nın da yer yer referans gösterdiği, Bakara Sûresi 67.–73. âyetler arasında, Hz. Mûsâ(s)döneminde yaşanmış bir olay anlatılmaktadır: Rivâyete göre, çocuğu olmayan bir İsrâiloğlunun tek vârisi olan yeğeni, malına konmak için öldürdüğü amcasının cesedini, geceleyin gizlice başka bir adamın kapısının önüne koyar. Sabahleyin de amcasının, o kimse tarafından öldürüldüğünü iddiâ eder. Olayın intikal ettiği Hz. Mûsâ da vahye dayanarak, onların bir inek kesmelerini ve ineğin bir parçasıyla (kuyruğuyla) maktûle vurmalarını emreder. Onun tanımladığı biçimde bir inek bulup keserler ve kuyruğuyla maktûle vururlar. Dirilen maktûl, kendisini yeğeninin öldürdüğünü söyler.5

Semazen.akedemik.net alıntı
RAV

Popüler Yayınlar