(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
3050.
Gökteydik biz, meleklere dosttuk;
Gene
de tezce gidiyoruz oraya, orası zaten bizim şehrimiz.
Zaten
de gökten yüceyiz, melekten üstünüz biz;
Konak
yerimiz ululuk bizim, ne diye şu ikisini de geçmeyecekmişiz?
Tertemiz
inci nerde, toprak yeryüzü nerde?
Nereye
koydunuz?
Yükleyin
yükünüzü, bağlayın denginizi;
Nasıl
bir yer burası?
Taze
baht (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde
belirleyen ilahi iradenin çizdiği yaşayış biçimimiz) dostumuz, can
vermek işimiz-gücümüz;
Kervanbaşımız
da dünyanın övündüğü Mustafa (Hz. Muhammed)
bizim.
Ay
bile Ay yüzünü gördü de dayanamadı, yarıldı;
Ona
aşağılık bir kul-bir köle kesildi de bu bahtı buldu Ay.
Şu
yelin (Rüzgârın) güzelim kokusu, onun saçlarının
büklümünden geliyor;
Bu
hayalin parıltısı, kaba-kuşluk (Öğleden bir iki saat
önceki zaman) güneşine benzeyen yüzünden vuruyor.
Gönlümüze
bak da her an Ay’ın ikiye ayrılmasını seyret;
Gözünü
o bakıştan ayırıyor da ne diye öte yana bakıyorsun?
Halk,
su kuşları gibi can denizinden doğmuş;
O
denizden doğup kopan kuş, burada nasıl konak tutar?
Hatta
can denizine gark olmuşuz, her solukta o denizdeyiz biz;
Öyle
olmasa gönül denizinden, ne diye birbiri ardınca dalgalar gelir durur?
Elest
dalgası geldi, beden gemisi düzüldü-koşuldu;
Derken
gemi kırıldı mı buluşma-görüşme çağı artık.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
İnsan olarak
yerimizin gökte olduğunu, meleklerden üstün yaratıldığımızı, dünyaya geçici indirildiğimizi,
esas yerimiz-yurdumuz olan göğe gitmek için hemen hazırlık yapmamız gerektiğini
öğrendik.
2.
Kaderimizin dünya
yaşamı ile sınırlı olmadığını, ilahi kaderimizi anlatan, yerini gösteren, gidiş
yolunu gösteren, Allah dostlarının yardımıyla kaybettiğimizi tekrar almamız
gerektiğini öğrendik.
3.
Doğru isteğin
gönlümüzde doğmasını büyümesini, güçlenerek isteğine kavuşması gerektiğini
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Yapısında
deniz kuşu olanların dünya gemisinde kalmak için çabalamadıklarını, bindiği
geminin parçalanmasından korku duymadıklarını, Allah’ın huzuruna gitmek için
hazır olduklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ