(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
3130.
A dikenlerle dopdolu gam (Üzüntü, korku, endişe),
git, yıkıl gamlının gönlüne;
Senin
nekesçe (Cimri) mezelerin, sarhoşun lokması
değil.
Senin
gayın’ının (غ) gözü dar,
mim’inin (م) gözü ondan da
dar;
Senin
daracık, azıcık malına-mülküne alıcı değil aşk.
A
neşeyi dağıtan gam, bu ağız şekerle dopdolu;
Öylesine
dolu ki söz söylemeye bile imkân yok.
Böylesine
bir Ay yüzlüye karşı şaşkına dönmek gerek;
Pervanenin
(Ateşe, ışığa gelen kelebek) zevki, neşesi için
mum lazım, leğen lazım.
Derdinin
çenginden kulağım feryatlarla dolu;
Her
soluğum, onun çengiyle ten teni ten dese yeri.
İki
kovaya benzeyen gözlerimde su az değil amma gene de gözyaşını akıtmak için
kuyuya benzer çene çukuru gerek.
Ay’a
benzer güzele ne yapmalı da ulaşmalı?
O
tapıya âşık olana güzel huy gerek.
A
eşsiz güzel, saçlarını ver elime;
Bu
kuyuya düşene ip uzatmak gerek.
Aşk
güzel bir şehir, fakat bütün bu yabancılar da ne?
Böyle
bir şehri korumak için hisar gerek, burç gerek.
Hırsızlamaca
bakışa kapı kapattı gam şahnesi (Bekçisi);
Gözün
aydınlanması için Huten (Çin Setti olan yere yakın Türk
bölgesi) güzeli gerek.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Âşık olan kişinin
üzüntü başına gelse bile gönlünde yer bulamayacağını, kalamayacağını öğrendik.
2.
Âşıkların neşeli
olduklarını söz söylenmeden bile anlaşılır durumda olduklarını öğrendik.
3.
Allah dostunun
bizi yakıp yandırmasından korkmamak gerektiğini, bize yeni bir kimlik kişilik vereceğini
öğrendik.
4.
Güzel huylu olmak
amaca ulaşmak için olmazsa olmaz şartlardan birisi olduğunu öğrendik.
5.
Aşk şehrine çok
gelen-gideni olduğunu, yabancıların burada barınamadığını, gittiklerini, Allah’a
ve Allah dostlarını sevenlerin kalıcı olduklarını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevleviliğin
Mevlana Hazretlerinin birkaç sözünü öğrenmekle olmadığını, hayatının tamamını güzel
kişilerin arasında, güzellik içinde geçirmek istiyorsan güzelliğe uygun söz ve
davranışlarda bulunmak gerekli olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ