8 Kasım 2017 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 3060 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                              
3060. Buluşma-görüşme çağı;
Haşr olma (Ölülerin dirilip bir araya gelme zamanı)-ölümsüzlüğe erme çağı;
Lütuf  (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım) ihsan (İyilik etme, iyi davranma) çağı, arı mı arı-duru mu duru deniz kesilme çağı.

Bağış kutusu belirdi (Yardım eden) -ortaya çıktı, deniz ağardı-göründü;
Kutluluk sabahı açıldı, amma ne de Tanrı ışığı bir sabah.

Kimin şekli, kimin resmi;
Kimin padişahı, kimin beyin bu;
Şu ihtiyar, tecrübeli akıl kimin?
Bütün bunlar, birinin yüzünü örten örtüler.

Örtüleri açmanın çaresi, bu çeşit coşuşlar-köpürüşlerdir;
Bütün bu güzelim, tatlı suyun kaynağı, hep sizin başınızda, sizin gözünüzde.

Fakat başınızda iki baş var mı hiç?
Şu toprak baş yeryüzünden, o tertemiz baş da gökten.

Asıl olan baş (Yöneten) gizli de ona uyan baş (Yönetenin istediklerini yapan) ortada;
Bil ki şu (Madde-mana) dünyanın ötesinde sonu gelmez bir âlem var.

Başın, öbür baştan meydana gelmiş;
Bunu bilesin diye nice tertemiz başlar, yeryüzünün ayağına dökülüp saçılmış.

A saka (Evlere su taşımayı kendine iş edinmiş kimse), tulumu bağla (Amacını eksiksiz elde etmek için hazırlan), küpümüzün (Aklımızın) tahammülü (Zorlanmaya karşı katlanma) yok;
Bu anlaşması güç yerde anlayış testileri dar mı dar (Giriş-çıkış kolay değil)!

Tanrı Şems’i Tebriz’den doğdu, parladı da ona dedim ki;
Işığın, hem her şeye bitişik, hem her şeyden ayrı;

Kenan Yusuf’uyum.
Ay gibi yüzüm tanık buna;
Hoş kimsecikler güneşten senet, tanık istemedi ya.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’ın bir kuluna iyilik yapacağı zaman kendini göstermediğini, dostlarının biri aracılığıyla iyiliğini yaptığını öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren;
Allah’ın en güzel aracılarından birinin de Şems Hazretleri olduğunu, yüzünü görmenin yeterli delil olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.
                         *

RAV

Popüler Yayınlar