(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
2970.
Senin lütfun (Önem verilen, sayılan birinden gelen
yardım, iyilik) yardım etti de padişahın, bana, beni hiç mi hiç
göremezsin demesinden emin oldum.
Canım,
gönlüm, onun anlam incileriyle doldu;
Tutar
da bana ikinci, üçüncü (Anlam) yoktur derse odur
diyen ancak.
Vuslatı
(Sevgiliye kavuşma) cana işledi, fakat beden
anlamadı bile bu zevki;
Zaten
bedensiz göründü bana o.
Gamından
(Üzüntülü düşünceden) kocaldım amma Tebriz’in
adını andın mı yeni baştan genceldim gitti.
Yolumu
vurmak (Davranış, tutum, gidiş ve davranış biçimimi
engellemek) için yola çekmede beni;
Yol
kesenlerin ellerine vermek istiyor gene beni.
Her
an iki yüz kervanın yolunu vurana karşı kim oluyorum ki;
Ne
diye yola çekiyor beni?
Bir
soluk, lütfetmez (İyilik etmez) de başımı
kaşımazsa başımı da kaybederim, canımı da;
Hatta
dünyadan da gönlümü çekerim, dünyaya da soğur giderim.
Ne
de hoş yol kesmede, onun için oynayıp durmadayım;
Aşk,
her an, yeni bir oyun çıkarmada başıma.
Gâh
(Bazen) acır da git der bana, bir bucakta otur,
fakat oturdun mu da tutar, o bucaktan çeker beni.
Bugün,
sabahtan beri doğan gibi uçuruyor beni, bakalım ne avlatacak bana, kime yollatacak
beni?
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin büyüklüğünün, asilliğinin gereği iyilik ettiğini, görmezlikten
gelmediğini öğrendik.
2.
Şems Hazretlerinin
taşıyabileceğimiz, hazmedebileceğimiz miktarda mana incilerinden hediye
ettiğini öğrendik.
3.
Şems Hazretleri,
Mevlana Hazretlerini aşkın sarhoşluğunun sersemliğine bırakmadığını,
başkalarının yönlendirmesine izin vermediğini öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretlerine oyun oynayıp durduğunu, bu oyunu yazanın Şems Hazretleri olduğunu
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin Mevlana Hazretlerine görev vererek Allah’ı arayanları gösterip
böyle kişileri bu yolu göstermesini, yardım etmesini, yolu aydınlatmasını, aşkı
öğreterek hızlı yol almasını sağlamasını istediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ