17 Kasım 2017 Cuma

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 3250 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri anlatıyor)
                              
3250. Karanlık perdesini yırttı, gönül göğe uçtu;
Can zâren (Ağlayan, inleyen) meleklerindendi, gene de onlara (Meleklere) ulaştı.

Tez, şu beden kuyusunda sarıl ipe (Allah’ın kurtuluş ipine);
Kuyunun ağzına geldi Kenan Yusuf’u.
İsa, eşekten (İhtiyaç duymaktan) kurtulunca duası kabul edildi;
Elini yıka, gökyüzünden sofra geldi.

Elini, ağzını yıka;
Ne ye-iç, ne söyle;
Susanlara gelen sözü, lokmayı ara.

Küfür, kara donlara girdi, karalar giyindi;
Muhammed’in nuru geldi.
Ölümsüzlük davulunu çaldılar, ebedi saltanat devri geldi.

Yeryüzü yeşerdi, gökyüzü yenini-yakasını yırttı;
Bir kere daha Ay ikiye yarıldı, salt (İçinde yabancı bir öğe bulunmayan) ruh geldi.

Dünya şekerle doldu, kutluluk kemer kuşandı;
Kalk, bir kere daha o Ay yüzlü geldi.

“ Usturlaba (Eskiden yıldızların dünyaya olan uzaklığını ölçen alet) benzeyen gönül, yedi göğün delili oldu;
Ahmed’in (Peygamberimiz Muhammet Mustafa’nın) gönlünü şerh (Açıklayan, yorumlayan, açık) eden yedi cilt, geldi çattı.

Bağlarla bağlanmış akıl, bir gecelik padişahına kavuştu da kayıtlarda kalmış nefis, senin devlet tapına, ikbal (Baht açıklığına, yüksek bir makama ulaşma yerin) kapısına geldi dedi.

Âşıkların gönül çavuşu, kalem gibi başını ayak yaptı da (İsteklerini emir gibi yerine getirdi de) gitti;
Kağıdın gönlüne şeker gibi bir müjdedir, geldi.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’tan gelen kurtuluş ipine sarılmamız; olumsuzluktan, uygunsuzluktan, unutulmaktan, karanlık yerde kalmaktan kurtulmamız gerektiğini öğrendik.
2.    Susan kimselere gelen Allah sözünü aramamamız, çok konuşanların değersiz konuşmalarını dinlemenin yarar getirmediğini öğrendik.
3.    Allah’ın varlığını ve birliği olan dinin temeli sayılan inancı gizleyen, saklayan, tanık olduğunu söylemeyen, kabul etmeyenin, tanımayanın, karşı yargılar oluşturanın artık söyleyecekleri sözlerinin kalmadığını çünkü Hazreti Muhammed’in nurunun yeryüzüne geldiğini öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren;
Divan-ı Kebir’in yedi cildinin de peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa’nın gönlünü açıklayan, yorumlayan, inceliklerini anlatan, mucizelerini gösteren bir kitap olduğunu Hazreti Mevlana’nın kendi sözünden ve sözlerinin doğruluğunu yaşadık, öğrendik, anladık.
                         *

RAV

Popüler Yayınlar