(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini olan aşkı anlatıyor)
2400.
Canı benim canım;
Benim
canım da onun canı;
Bir
bedende iki canın yaşadığını kim görmüştür?
Halk,
adamakıllı anladı gitti benim âşık olduğumu;
Yalnız
kime âşığım, onu bilemiyor kimse.
İster
aramı ayırın, ister ulaştırın, kavuşturun beni size;
Sizden
ne gelirse gelsin iyidir, güzeldir bence.
Yurdum,
malımdan-matahımdan meydana çıkar;
Malım-mülküm
de yurdumdan anlaşılır zaten.
Sarhoşların arasında bir akıllının bulunması ne yazık
şeydir, ne yazık şey, ne yazık (Acınacak üzüntü veren durumdur).
Aklı
başında biri gelirse yol yok ona;
Fakat
bir sarhoş geldi mi tut, çek onu, sürüye-çeke sok içeriye.
Şarabın
mahmurluğunu istiyorsan gir içeriye;
Ekmeğe
tapıyorsan yok burada ekmek.
Ekmeği
kendisine put eden adamın şu güzeller arasında ne işi var?
Eğer
dalar, girerse içeriye, yüzlerini örterler;
Tek
görmesinler o kaltabanın yüzünü.
Öylesine
bir gümüş bedenli (Beyaz tenli) güzel istiyoruz
ki gizli-açık kendisine benzer bir gümüş tanımıyalım.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretleri ile canlarını birleştirdiklerini, adeta bir
bedende iki can olduklarını öğrendik.
2.
Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerinin
gönlünde Allah sevgisini gördüğünden bu gönül sahibine aşık olduğunu, bu uğurda
her şeyi feda edecek aşık olduğunu öğrendik.
3.
Allah’ın
güzelliğini bir gönülde gören kişinin ya aklını kaybedeceğini ya da sarhoş
olacağını, Mevlana Hazretlerinin sarhoş olduğunu öğrendik.
4.
Aklı başında olan
kişinin baş gözüyle gördüğüne, elle tuttuğuna, istediği gibi hükmetmek için kullanabildiği
güç aradığını böyle birinin Allah âşıklarının arasında Allah’a giden yolu
göremeyeceğini, bulamayacağını öğrendik.
5.
Aklını
benliğinden ve dünya bağlarından kurtarmış kişinin zevkten sarhoş olacağını,
böyle durumda olana yolunda ilerlemesi için yardım edileceğini öğrendik.
6.
Çıkar peşinde
olan kişi Mevlevi topluluğu içine tanıdık, akrabalık veya başka bir şey
içinde girse bile o kişiye hoşgörü ile topluluk içinde kalmasının
sağlanmadığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Güzel
görmek, güzeller ile beraber olmak isteyenin kendisini onlara benzer güzelleştirmesi aynı renkte olması gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ