(Mevlana
Hazretleri aşığın durumunu anlatıyor)
2060.
Yeniden yeniye her gün bir yük çekmedeyim;
Bütün
bu belayı bir iş için çekip duruyorum.
Kışın,
soğuğun, karın, karakış ayının zahmetine ilkbahara kavuşma ümidiyle
katlanıyorum.
Böylesine
erişmiş, süzülüp gitmiş bedeni, o her arık (Zayıf-güçsüz)
kişiyi şişmanlatan, geliştiren güzelin bulunduğu yere sürüyüp götürmedeyim.
İki
yüz şehirden de sürüp çıkarsalar beni gene o tek padişahın aşkıyla katlanırım
ben.
Dükkânım,
evim yıkılsa da bir laleliğe vefa gösterir, tahammül ederim.
Tanrı’nın aşkı, pek sağlam bir kaledir;
Can
yükümü o kaleye çekeyim ben.
Bir
tek sevgili için her taş yürekli yabancının nazını çekip durayım.
Lal
(Kırmızı değerli taş gibi) dudağın için dağı,
madeni delmedeyim;
O
gül için bir yük diken taşımadayım.
Onun
iki mahmur nergisi için mahmurlara döndüm, onlar gibi mahmurluk çekmedeyim.
Tuzağa
gelmez bir av için tuzak kurmuşum, korkuluk düzmüşüm.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah aşkının
sağlam korunaklı bir yer olduğunu öğrendik.
2.
Allah’ın
güzelliklerini yansıtan, gönlünde, gözünde Allah’ı görebileceği dostuna
kavuşmak ümidiyle her zahmete katlanmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Allah dostunu
kendine sevgili yapmış kişinin her türlü zorluğa severek katlandığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
hazretlerinin tuzağa gelmeyen bir av olduğunu, ancak bizim aşkın verdiği acizliğimizi
görmesiyle ve acımasıyla bizimle ilgilenebileceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ