27 Eylül 2017 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 2390 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini olan aşkı anlatıyor)
                              
2390. Bu söz, ova yolunu bağladı;
Hâlbuki kimse ova yoluna geçit, boğaz aramaz.

Sen söyle;
Sevgilinin yumuk dudaklarıyla beraber sınırsız bir ferahlık, genişlik veren küçücük ağzı yok mu?

Kime o dudaklar ova kesilmezse o, ne ova bilir, ne yuva tanır.

Kime o aydan bir ışık düşmezse o, ne bilsin yeri, ne fark etsin göğü.

Kime bu gazel ova olursa o varlık, o mekân âleminde bir güzelim geçime, bir iyi işrete nail (Tanrı şarabına kavuşmuş) olur.

O âhır zaman sakisi (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), a insanların akıllarını çalan, götüren güzel, sun şarabı.

A şarabı gökyüzüne merdiven olan, yeryüzündekiler bu şarapla göğe ağarlar (Çıkarlar).

Şarapla kır gam zindanının kapısını (Üzüntüden sarhoşlukla kurtul);
Kurtar canı gamların zindanından.

A yaşı küçük, bedeni türü taze dilber;
A süt emme çağına daha yakın olan, bu yüzden de Tanrı ahdine bizden daha yakın bulunan güzel.

A Haşimi (Hz. Muhammed’in kabilesi) yüzlü, Türk başlı.
Deylemli  (Karınca yuvası gibi) saçlı, çene topağı Rum ülkesi (Anadolu) halkının çene topağına benzeyen dost.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Allah dostunun ağzından çıkan sözlerinin insana sınırsız ferahlık ve genişlik kazandıracağını öğrendik.
2.    Allah dostunun sözleri karanlıkta nasıl göremeyip zanla korkunun etkisi ile hayalin oluşturduğu yanlış görüş ve düşünceden kurtulup, Allah dostunun verdiği ışıkla aydın olarak hakikati olduğu gibi görme fırsatı kazandığımızı öğrendik.
3.    İyi bir kendimizden geçişe, güzelim geçime sahip olmak için Allah dostunun kılavuzluğunu candan kabul etmemiz gerektiğini öğrendik.
                          *
İşte böyle yaren;
Dünyalık kazanç elde etmek için tüm aklını verenlerin aklını alıp güzelliğe doğru gitmesi için sarhoş edildiklerini, yeryüzünden gökyüzüne gittiklerini, üzüntüden kurtularak canlarının sevinç içinde yolmasını sağladıklarını öğrendik, anladık.

(Alışılmıştan çıkmadıktan sonra yeni bir şey elde edilemez.
Doğru önder bulamayanlar mahvolur.)
                         *

RAV

Popüler Yayınlar