(Mevlana
Hazretleri Korkmadan doğru kişi ile yol almayı anlatıyor)
1900.
Aşk şehidiyim (Kutsal bir inanç uğrunda ölen kimseyim)
, beyden korkmuyorum;
Ölen,
hançerden korkar mı hiç?
Ölümlerin
en beteri aşksızdır;
Sedef
ne diye incisinin üstüne titrer durur?
Yemyeşil
dalı kurumasın diye tir-tir titrer yapraklar;
Korkuları
kuruluktandır onların.
Her
sedef, denizin dibine kaçar;
Kucağından
inciyi kapmamalarını ister.
Sedeften
inci tanesini kaptılar mı artık sedefe ha güzelim deniz, ha ateş;
İkisi
de bir.
O
sedef, gözsüz, etsiz neşe içindedir;
Can
gözünü, içindeki inciyi tutmuştur.
Kervandan
bir âşık kalırsa yol başında Hızır, kılavuz (Yol gösteren)
olur ona.
Tacir,
kafileden biri kaldı diye ağlar, fakat eşek, ahırında (Sırtımda
yük yok diye) güler durur.
Aşkı
bıraktı da eşeğin (Kaba ve anlayışsız kişiyi takip
etmek için) kuyruğuna yapıştı;
Hâsılı
(Ortaya çıkan, görünen) amberi (Güzel kokulu madde) eşek tezeği oldu gitti.
Tahtı
bıraktı da tezeğin (Kurumuş sığır dışkısının) üstüne
çöktü, oturdu;
Hâsılı
ordusunun başbuğu, eşek-sineği (İnsan tenine konunca ve
sokunca kaşıntı veren sinek) oldu.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Âşıkların
ölmekten, yok olmaktan, kurumaktan korkmadıklarını öğrendik.
2.
İnsanın çok kötü
durumda olanın aşksız olan kişi olduğunu öğrendik.
3.
Kaba ve
anlayışsız kişinin peşine takılanın söz ve davranışlarda tepki doğuran özelliklerin
çok bulunacağını öğrendik.
4.
Kılavuzu karga
olanın burnu pislikten kurtulmaz atasözünü unutmamak gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Kim
ne olmak, nereye varmak istiyorsa o özelliğe sahip, oraya ulaşmış kişiyi
kendine örnek aldığını, onun gittiği yoldan giderek onun gibi olabileceğini
öğrendik.
*
RAVLİ