(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
2100.
Zevalsiz (Yok olmayan, kaybolup gitmeyen) aşk
neşterine (Yaraları deşmek için kullanılan bıçak ucuna)
karşı yüzlerce defa yara kesildim, mehlem oldum.
Her
adımda Azrail’di yoldaşım;
Ondan
korktum, perişan olduysam canım çıksın.
Ölümle
yüz-yüze savaşlar ettim de ölümün ta kendisinden neşelere daldım, sevinçlere
kavuştum.
Varlık
yükünü tamamıyla attım da ölümsüzlük üzengisine ayakbastım, ölümsüzlük atına
kuruldum.
Ölümsüzlük
ney-ini (Üflemeli çalgının sesini) benden duy;
Çeng
gibi belim büküldü amma gene benden işit ney-in sesini.
Tanrı
daha iyi bilir ya, Tanrı yüz gösterdi bana da daha da iyi bilir sırrına ulaştım
(Nisa suresi 45).
Tebrizli
Şems, pek büyük bir bayramdı;
O
bayrama büyük bir kurban (Kendini feda eden) oldum
gitti.
Başka
birini seveceğim, sana karşı gönlüm mermere dönecek demişsin.
Öyleyse
başsız bir aşığı cefa kılıcıyla öldüreceğim de.
De
ki;
“
Bir inciyi mermer taşla ezeceğim, mermeri de lâ’l haline getireceğim, inci
yapacağım”
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Hazreti Mevlana’nın
ölümden korkmadığını, ölümle yüz yüze gelmekten çekinmediğini, aşk yaralarına
ilaç olmaktan kaçmadığını öğrendik.
2.
Ölümsüzlük-ebedi
hayat yolculuğunun ilk adımının varlık yükünden kurtulmak, sahip olduklarının
güvencesinden ve onlara sahip çıkmakla yapacağı bekçilikten kurtulması gerektiğini
öğrendik.
3.
Ölümsüzlüğün ne
olduğunu, nasıl elde edilebileceğini Mevlana Hazretlerinin anlamlı sözlerinde
bulabileceğimizi öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerin bir insanı mahvetse bile daha güzel, daha değerli bir hale
getireceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ